20. Hukuk Dairesi 2012/10141 E. , 2013/595 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında... Köyü 101 ada 2, 103 ada 4 ve 5, 130 ada 4, 134 ada 12, 13, 36, 84, 85 ve 92 parsel sayılı taşınmazlar, belgesizden fındık bahçesi niteliğinde kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı adına tesbit edilmiştir. Davacı Hazine, 101 ada 2, 134 ada 84 ve 85 parsel sayılı taşınmazların öncesi itibariyle orman olduğu ve zilyetlikle kazanılacak yerlerden olmadığı iddiasıyla, davacı ... ise taşınmazların ortak miras bırakan..."den kaldığı iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, taşınmazların orman olmadığı ve ..."nin hakkı bulunmadığı belirlenerek davanın reddine, dava konusu taşınmazların tespit gibi tesciline karar verilmiş, Hazine ve ... tarafından temyiz edilmekle, hüküm 20. Hukuk Dairesinin 20.10.2010 gün 2010/8630 -12662 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “1) Davacı ... vekilinin temyiz itirazları bakımından; davacının annesi...."nin 2007 yılında öldüğü, babası..."nin ise halen hayatta olduğu, çekişmeli taşınmazların bir bölümünün..."ye kendi babasından kaldığı, bir bölümünün ise 3. şahıslardan satın alındığı ve davalılara bağışlandığı belirlenerek...."nin davasının reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı...
2) Hazinenin 101 ada 2, 134 ada 84 ve 85 parsellere yönelik temyiz itirazları bakımından; mahkemece kesinleşmiş orman kadastrosuna göre karar verildiği, oysa eski tarihli resmî belgelerde taşınmazların kısmen veya tamamen yeşil renkli bölümde işaretlendiği, taşınmazların fındıklık olarak kullanıldığı belirtilmişse de fındık ağaçlarının yaşının, sayısının, taşınmazlardaki dağılımının belirlenmediği, memleket haritasında fındık rumuzunun da bulunmadığı, Hazine tarafından, taşınmazların öncesi itibarıyla orman olması nedeniyle zilyedlikle kazanılamayacağı iddia edildiğine göre, 4999 sayılı Yasanın 3. maddesi ile değişik 6831 sayılı Yasanın 7. maddesine göre herhangi bir nedenle orman sınırı dışında kalmış orman olup olmadıklarının hem yöreye ait en eski tarihli, hem de kadastro tesbitinden 20 yıl önceye ait (yeni tarihli) resmî belgeler karşılaştırılmak suretiyle incelenmesi, eğimi % 12"den fazla, çalılık cinsi ağaçlarla kaplı, ormanın devamı niteliğindeki yerlerin orman sayılan yerlerden olduğu ve 4999 sayılı Yasa ile değişik 6831 sayılı Yasanın 7/1. maddesi gereğince herhangi bir nedenle sınırlama dışında kalmış olmaları nedeniyle her zaman orman sınırı içine alınabileceklerinin gözönünde bulundurulması, orman olmadıkları saptanırsa, bu kez 3402 sayılı Yasanın 14 - 17. madde koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması” gereğine değinerek bozulmuştur.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra birleşen dosya davacısı Hazinenin davasının KISMEN KABULÜNE, dava konusu 101 ada 2 ve 134 ada 85 parsel sayılı taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşılmakla, tesbit gibi tescillerine, 134 ada 84 nolu parselin kadastro tutanağının iptali ile 21.02.2012 havale tarihli orman mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulu ve 12.03.2012 havale tarihli harita ve jeodezi
mühendisi bilirkişisinin raporunun ekinde yer alan krokide de belirtildiği üzere (B) harfi ile gösterilen 2409,73 m2"lik kısmının 134 ada 84 parsel numarası ile davalı ... adına,134 ada 84 nolu parselin kadastro tutanağının iptali ile 21.02.2012 havale tarihli orman mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulu ve 12.03.2012 havale tarihli harita ve jeodezi mühendisi bilirkişisinin raporunun ekinde yer alan krokide de belirtildiği üzere (A) harfi ile gösterilen 1924,18 m2"lik kısmının 134 ada son parsel numarası ile davacı hazine adına orman vasfı ile tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesBitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede 3116 sayılı Yasaya göre 1948 yılında seri bazda yapılıp kesinleşen orman kadastro çalışmaları ile 1975 yılında 1744 sayılı Yasaya göre yapılıp dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması vardır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 31/01/2013
gününde oy birliği ile karar verildi.