20. Hukuk Dairesi 2012/9860 E. , 2013/1431 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
1964 yılında yapılan Kadastro sırasında .... Köyü 542 parsel sayılı 24125,00 m² yüzölçümündeki taşınmaz, Aralık 1951 tarih 100 sıra nolu tapu kaydı uygulanarak tarla niteliği ile davalıların miras bırakanı ... adına tesbit edilmiş, itirazsız kesinleşmiştir. Daha sonra 2859 sayılı Kanun uyarınca yapılan yenileme kadastrosu sırasında 107 ada 46 parsel numarasını almıştır. Hazinenin taşınmazın kısmen 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi kapsamında kalan yerlerden olduğu iddiasıyla açtığı dava sonucunda ise, hükmen 107 ada 197 ve 198 parsellere ayrılmıştır. 107 ada 198 parsel 11815,72 m² yüzölçümüyle 2/B madde vasfıyla Hazine adına, 107 ada 197 parsel ise 12308,49 m² yüzölçümü ile davalı gerçek kişilerin miras bırakanı adına tapuda kayıtlıdır.
Davacı ... Yönetimi, dava konusu 107 ada 46 parsel sayılı taşınmazın (dava açıldıktan sonra daha önce kesinleşen mahkeme kararının infaz edilmesiyle 107 ada 197 ve 198 parsellere ayrılmıştır) kısmen kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığı iddiasıyla, taşınmazın tahdit içinde kalan bölümünün tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla tapuya tescili ve davalıların elatmalarının önlenmesi istemleriyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu.... Köyü, 107 ada 46 parselden hükmen ifraz ile oluşan 107 ada 197 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydını iptali ile taşınmazın tamamının orman vasfıyla Hazine adına tesciline ve davalıların elatmasının önlenmesine karar verilmiş, hüküm davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali, tescil ve elatmanın önlenmesi istemlerine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre 1944 yılında yapılıp 05.12.1945 tarihinde .... Köyünde, 01.08.1947 tarihinde Resmî Gazetede ilân edilip kesinleşen orman kadastrosu, 1950 yılında 5653 sayılı Kanuna göre makiye ayırma işlemi, 1964 yılında yapılan arazi kadastrosu ile 3302 sayılı Kanuna göre yapılıp 02.02.1993 tarihinde ilân edilerek kesinleşen 2/B madde uygulaması vardır.
1) Tapu iptal ve tescil kararına yönelik temyiz itirazları yönünden:
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada dava konusu 107 ada 197 parsel sayılı taşınmazın tamamının kesinleşen orman tahdidi içinde kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı gerçek kişinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile taşınmazın tapu kaydının iptali yönünde kurulan usûl ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
2) Davalı gerçek kişinin elatmanın önlenmesi kararına yönelik temyiz itirazlarına gelince:
Türk Medenî Kanunun 683. maddesi uyarınca mülkiyet hakkı bulunan malik hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerinde yararlanma, kullanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Yine aynı hüküm uyarınca haksız bir elatma varsa anılan hüküm malike her türlü haksız elatmanın önlenmesini isteme yetkisi de tanımıştır. Somut olayda, davanın açıldığı tarihte dava konusu taşınmaz davalı gerçek kişilerin miras bırakanı adına tapuda kayıtlıdır. Davalı gerçek kişiler, dava tarihinden önce taşınmaz üzerinde tapu kaydına dayanarak tasarruf ettiklerinden, davalıların dava konusu taşınmaza haksız bir elatmasından söz edilemez. Bu itibarla, Orman Yönetiminin elatmanın önlenmesine ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü yolunda hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırı olup, elatmanın önlenmesine ilişkin hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: 1) Yukarıda bir numaralı bentde gösterilen nedenler ile; davalı gerçek kişinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile taşınmazın tapu kaydının iptali yönünde kurulan usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,
2) İki numaralı bentde gösterilen nedenler ile; davalı gerçek kişinin elatmanın önlenmesi kararına yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile elatmanın önlenmesine ilişkin hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 18/02/2013 günü oy birliği ile karar verildi.