10. Hukuk Dairesi 2014/11133 E. , 2015/2384 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : İş Mahkemesi
Dava, süresinde ödenmeyen yaşlılık aylıklarından yapılandırma gereği fazla mahsup edilen tutarın faizi ile tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacıya, 26.01.2010 tarihinde kesinleşen karar ile 01.04.2003 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanmasına ve davacının Kuruma yersiz aylıklar nedeni ile 10.402,25 TL. borcu bulunduğunun tespitine karar verilmesi sonrası, Kurumca birikmiş aylıklardan yersiz ödenen aylık tutarları faizi ile birlikte mahsup yapılarak bakiye tutarın ödendiği anlaşılmaktadır.
5510 sayılı Yasanın 96. maddesi, “Kurumca işverenlere, sigortalılara, isteğe bağlı sigortalılara gelir veya aylık almakta olanlara ve bunların hak sahiplerine, genel sağlık sigortalılarına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere, fazla veya yersiz olarak yapıldığı tespit edilen bu Kanun kapsamındaki her türlü ödemeler;
a)Kasıtlı veya kusurlu davranışlarından doğmuşsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla on yıllık sürede yapılan ödemeler, bu ödemelerin yapıldığı tarihlerden,
b)Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanmışsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla beş yıllık sürede yapılan ödemeler toplamı, ilgiliye tebliğ edildiği tarihten itibaren (Değişik ibare:13.02.2011-6111 S.K./44.mad) yirmi dört ay içinde yapılacak ödemelerde faizsiz, (Değişik ibare:13.02.2011 - 6111 S.K./44.mad) yirmi dört aylık sürenin dolduğu tarihten sonra yapılacak ödemelerde ise bu süre sonundan, itibaren hesaplanacak olan kanunî faizi ile birlikte, ilgililerin Kurumdan alacağı varsa bu alacaklarından mahsup edilir, alacakları yoksa genel hükümlere göre geri alınır. Alacakların yersiz ödemelere mahsubu, en eski borçtan başlanarak borç aslına yapılır, kanunî faiz kalan borca uygulanır. …” hükmünü içermektedir.
Bu çerçevede tarafların alacak ve borçlarının mahsubu için, öncelikle, davacıya süresinde ödenmeyen birikmiş aylıkların belirlenmesi gerekmektedir. Bu tespitten sonra anılan madde metninde de belirtildiği üzere, davacıya yersiz ödenen aylık tutarlarının davacının alacaklarından mahsubu yapılırken, öncelikle, en eski tarihli yersiz ödenen aylık tutarı ile davacıya Kurumca ödenmesi gereken ilk aylık tutarından başlanarak borç ve alacak asıllarından mahsup yapılmalı, borç veya alacak asıllarından bakiye kaldığı takdirde bu tutara kanuni faiz uygulanmalıdır.
Hal böyle olunca, mahkemece, davacıya süresinde ödenmeyen aylık tutarları ile kesinleşen karar sonrası davacıya yersiz ödendiği belirlenen aylık tutarları ödeme tarihleri ile birlikte Kurumdan getirtilerek, en eski tarihli yersiz ödenen aylık tutarından başlanmak kaydıyla yukarıda belirtilen ilke gereği davacıya süresinde ödenmeyen aylık tutarlarından mahsup işlemi yapılarak, bakiye Kurum alacağının kalması halinde, bu tutar gözetilerek yasal faiz miktarı belirlenmeli, davacının, mahsup işlemi sonrası süresinde ödenmeyen aylıkları nedeni ile alacağının kalması halinde ise, her bir aylığın ödeme tarihinden itibaren yasal faizi belirlenerek, davacıya ödenmesi gereken tutar tespit edilmeli, Kurumca davacıya yapılan ödemelerin varlığı araştırılarak, davacının bakiye alacağının kalıp kalmadığı belirlenerek varılacak sonuca göre karar verilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, eksik araştırma ve hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 16.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.