Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/17860
Karar No: 2016/1297
Karar Tarihi: 09.02.2016

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/17860 Esas 2016/1297 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı şirket ile davalılar arasında inşaat yapmak amacıyla adi ortaklık kuruldu. Davacı şirket, davalı ...'nin kendisine temlik ettiği alacağın bakiye kısmını ödemediği, diğer davalı ile anlaşarak davacıyı devre dışı bıraktıkları gerekçesiyle 50.000 TL'nin davalılardan tahsilini talep etmiştir. Ancak daha önce görülen bir dava ile konu ve taraflar aynı olduğu için, davanın kesin hükümle reddedilmesine karar verilmiştir. Yargıtay ise her iki davanın müddeabihin, dava sebebinin ve taraflarının aynı olması gerektiğini belirterek, hükmün esasına girilerek toplanacak delillere göre karar verilmesi gerektiği yönünde karar vermiştir.
HMK'nun 303/1. maddesi gereğince, kesin hükümden bahsedebilmek için aranan şartlar, her iki davada da müddeabihin, dava sebebinin ve taraflarının aynı olmasıdır. HMK'nun 114/1-i ve 115/2. maddeleri de dava şartı yokluğundan usulden reddetme kararı alınabilmesine yönelik hükümlerdir. HUMK'nun 428. maddesi ise hüküm bozma kararına uymayan tarafın vereceği vekalet ücreti hakkında düzenleme yapmaktadır.
3. Hukuk Dairesi         2015/17860 E.  ,  2016/1297 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle daha önceden belirlenen 30.06.2015 duruşma günü için tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av.... geldi. Karşı taraf davalılardan .... vekili Av.... geldi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra nevakısın giderilmesi bakımından dosya mahalline geri çevrilmiş, bu kez yeniden gelmekle; belli gün ve saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı şirket ile davalı ... arasında inşaat yapmak amacıyla adi ortaklık kurulduğunu, sözleşmeye göre dava dışı ... inşaatının yapılmasına ilişkin ihaleye katıldıklarını ve MSB"nden alacakları 2.000.000 TL ihale bedelini diğer davalı ...."ne 06.01.2009 tarihli temlikname ile temlik ettiklerini, karşılığında 1.800.000 TL nakit kredi vermeyi taahhüt ettiğini, davalı ...nin kendisine temlik edilen alacağın 544.724 TL"sinden feragat etmesi nedeniyle temlik edilen miktarın 1.455.275.38 TL olduğunu, davalı ..."nin ödemeyi taahhüt ettiği miktardan 654.745 TL ödediğini, bakiye kısmını ödemediğini, diğer davalı ile anlaşarak davacıyı devre dışı bıraktıklarını belirterek davacı şirketin adi ortaklık sözleşmesine göre %70 payına düşen 458.421.85 TL"den fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 50.000 TL"nin davalılardan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı .... vekili cevabında, aynı konuda .... Asliye Ticaret Mahkemesi"nde dava görüldüğünü, kesin hüküm olduğunu beyan etmiştir.
    Davalı .... vekili cevabında, davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece; .... Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2011/40 E. sayılı dosyası ile dava sebebi, konusu ve tarafları aynı olduğundan bahisle davanın HMK"nun 114/1-i ve 115/2. maddeleri gereğince kesin hüküm nazara alınarak dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
    HMK"nun 303/1. maddesinde “Bir davaya ait şekli anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir dava da maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir” hükmü getirilmiştir.
    Buna göre kesin hükümden bahsedebilmek için aranan şartlar, her iki davada da müddeabihin, dava sebebinin ve taraflarının aynı olması gerekir.
    Daha önce görülen .... Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2011/40 E. - 2012/35 K. sayılı dava dosyası incelendiğinde, davacının ...., davalının ise sadece ...olduğu, davaya davalı tarafından ...."nin ihbar edildiği, 18.11.2009 tarihinde açılan davanın konusunun 06.01.2009 tarihli temliknameye dayalı davacının adi ortaklıktan kaynaklanan 1.300.000 TL alacaklı olduğu miktardan şimdilik 30.000 TL"nin davalıdan tahsilinin talep edildiği, mahkemece; 02.03.2012 tarihli kararı ile; davacı şirketin dava dışı .... ile kurdukları ... sözleşmesi gereğince adi ortaklıktan kaynaklanan alacak talebinde adi ortakların birlikte hareket etmesi gerektiği, ortakların payları oranında dava açma yetkilerinin olmadığından husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm 11.09.2012 tarihinde temyiz edilmeden kesinleşmiş, bu dava ise 08.03.2013 tarihinde açılmıştır.
    Bu durumda, her iki davanın konusu aynı olsada, tarafları (.... yönünden) ve müddeabihi farklı olduğundan kesin hükümden bahsetmek mümkün değildir.
    Mahkemece; davanın esasına girilerek toplanacak delil durumuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı taraf için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 1.350 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 09.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi