3. Hukuk Dairesi 2015/7127 E. , 2016/1300 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... ANADOLU 22. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/12/2014
NUMARASI : 2012/161-2014/484
DAVACI : Ş.. S.. MİRASÇISI A.. P..
VEK.Av. T.. A..
DAVALILAR : 1-M.. T..
VEK.AV.A.. A...,
2-T.. V.. VEK.AV.Y.. T...
DAHİLİ DAVALILAR : 1- T... K.. B... VEK.AV. İ. Ş.. B..,
2- İ.. A... VEK.AV. F... Ç..
Taraflar arasındaki vasiyetnamenin iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hüküm, davalılar vekili ile dahili davalı T... K... B... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Hükmün duruşmalı olarak incelenmesi davalı TEV vekili ile dahili davalı T... K... B... vekili tarafından istenilmekle daha önceden belirlenen 26.01.2016 duruşma günü için tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Av.S... A... ile davalı T.. V.. vekili Av.E... E... ile dahili davalı T... K... B... vekili Av. I.. B.. geldi. Karşı taraf adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin daha derinlemesine incelenmesi ve bu konuda bir araştırma yapılması gerektiği heyetçe zorunlu görüldüğünden, Yargıtay Kanununun 24/1 ve Yargıtay İç Yönetmeliğinin 21/3 maddeleri uyarınca görüşmenin belli gün ve saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı Şivezat vekili dilekçesinde; Ş.. S.."a vasi olarak atandığını (vasiyetname düzenleyen Ş..."ın), Kadıköy 20. Noterliği"nde 03.04.2007 tarihinde vasiyetname tanzimi esnasında fiil ehliyeti bulunmadığını ileri sürerek, vasiyetnamenin iptalini talep etmiştir. Yargılama devam ederken Şivezat"ın ölümü üzerine tek ve yasal mirasçısı kızı A.. P.. vekili tarafından davaya devam edilmiştir.
Davalı T.. V.. vekili cevabında; vasiyetçinin vasiyetnamenin tanzim tarihinde hukuki ehliyetinin bulunduğunun doktor raporuyla belgelendiğini savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Davalı TSK Mehmetçik Vakfı vekili cevabında; vasiyetçinin hukuki ehliyet konusunda Adli Tıp Kurumu"ndan rapor alınması gerektiğini, yasal şartlar yerine getirilerek vasiyetnamenin tanzim edildiğini ve tanzim esnasında rapor alındığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Dahili davalı T.. B.. cevabında; vasiyetçinin, vasiyetname tanzim tarihinde akli melekelerinin yerinde olduğunu, Adli Tıp Kurumu tarafından vasiyetname tarihinden sonra verilen raporda, Şivezat"ın vesayet altına alınmasına gerek olmadığı, yasal danışman atanmasının uygun olduğunun bildirildiği belirtilerek, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; Adli Tıp 4. ihtisas Kurulu"ndan alınan rapora göre vasiyetçinin 30.04.2007 vasiyetname tanzim tarihinde fiil ehliyetine haiz olmadığı gerekçe gösterilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar vekilleri ile dahili davalı Tahir Kemal Bozkurt vekili temyiz etmektedirler.
Dava, hukuki ehliyetsizlik nedeniyle vasiyetnamenin iptali isteğine ilişkindir.
Murisin sağlığında düzenlenen vasiyetnamenin hukuki ehliyetsizlik nedeniyle iptali istenilmiş ise de; yargılama sırasında murisin ölümü ve tek yasal mirasçısı tarafından davanın takip edilmiş olması nedeniyle, bu husus usul ekonomisine uygun görüldüğünden bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya kapsamından; 03.04.2007 tarihli vasiyetname tanzimi esnasında, Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi"nden alınan 03.04.2007 tarihli rapora göre, vasiyetçinin tasarrufa ehil olduğunun belirtildiği, ayrıca 16.07.2007 tarihinde Adli Tıp 4. İhtisas Dairesi"nce verilen raporda; vasiyetçinin halihazır durumu ile vesayet altına alınmasına yeterli sebep bulunmamakla birlikte korunması bakımından fiil ehliyetinin sınırlandırılması gerektiğinden yasal danışman atanmasının uygun olduğu yönünde rapor tanzim edilmiş, Sulh Hukuk Mahkemesi"nce vasiyetçiye 25.09.2007 tarihinde yasal danışman atanmıştır. Bilahare Adli Tıp 4. İhtisas Dairesi"nden alınan 30.07.2010 tarihli rapor uyarınca 22.09.2010 tarihinde vesayet kararı verilerek kısıtlandığı, vasiyetçi Şivezat"ın 02.01.2013 tarihinde öldüğü anlaşılmaktadır.
Yargılama esnasında mahkemece; vasiyetçinin vasiyetname düzenlendiği tarihten önce verilen hastane raporları, Sulh Hukuk Mahkemesi"nce verilen kararlar ve Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulu"nun verdiği 16.07.2007 ile 30.07.2010 tarihinde verdiği raporların ve 2. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 22.09.2010 tarihli vesayet kararının incelenerek vasiyetname tarihinde hukuki ehliyete sahip olup olmadığı yönünde dosya Adli Tıp Kurumu"na gönderilmiş, Adli Tıp 4. İhtisas Kurulu"nun 14.07.2014 tarihli raporunda; Ş.. S.."ın 03.04.2007 vasiyet tanzim tarihinde fiil ehliyetine haiz olmadığı yönünde görüş bildirilmiş, mahkemece; ileri sürülen çelişkilerin giderilmesi ve Adli Tıp Genel Kurulu"ndan rapor alınması yönündeki talepler, alınan rapor yeterli görülerek reddedilmiştir.
HUMK.nun 275. ve devamı maddelerinde "bilirkişilik" müessesesi düzenlenmiş olup, anılan maddede mahkemenin çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar vereceği düzenlendikten sonra 286. maddede de bilirkişinin oy ve görüşünün hakimi bağlamayacağı düzenlenmiş ise de işin çözümünde teknik bilgi ve birikimin gerekliliğine inanılarak bilirkişi incelemesi yaptırıldığına göre verilen raporlar çelişkili ise mahkeme HUMK.nun 283.maddesi hükmüne dayalı olarak, bilirkişiden açıklama ya da ek rapor isteyebileceği gibi 284.maddesi hükmüne dayalı olarak yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak yeni bir rapor alabilir.
Aynı ilkeler 6100 sayılı HMK.nun beşinci bölümünde; "bilirkişi incelemesi" ismi altında ve 266-287.maddeleri arasında düzenlenmiştir.
Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulu"ndan alınan 16.07.2007 tarihli rapor ve iş bu davada aynı kuruldan alınan 14.07.2014 tarihli rapor oybirliği ile ancak farklı yönde tanzim edilmiştir. Raporları düzenleyen kurullarda yer alan iki üye her iki raporda da imza sahibidir. Davalıların bu yöne ilişkin itirazları dikkate alınmak ve dosyada mevcut raporlar arasındaki çelişkiler giderilmek üzere dosyanın Adli Tıp Genel Kurulu"na gönderilmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, çelişki giderilmeden hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA,Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalı taraf için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 1.350 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı tarafa verilmesine
ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 09.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.