Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1773
Karar No: 2021/5424

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2020/1773 Esas 2021/5424 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2020/1773 E.  ,  2021/5424 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen alacak davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin verilen karara karşı davacının istinaf başvurusu İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesi tarafından esastan reddedilerek verilen karar, davacı tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 12.10.2021 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalı vekili Avukat .... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

-KARAR-
Dava, alacak isteğine ilişkindir.
Davacı, davalı oğlunun halasına ait 1454 parsel sayılı taşınmazı alıp üzerinde besi çiftliği kurmak istediğini, halanın vekili olduğu için devir için tapuya gittiklerinde adına kayıtlı 1452 parsel sayılı taşınmazın da resmi senette yazılı olduğunu gördüğünü, davalının o sırada çiftliği göstererek kredi alabilmesi için daha büyük taşınmaz gerektiği ve kredi aldıktan sonra taşınmazı iade edeceğini söylediğini, aradan geçen zamanda taşınmazın iade edilmediği gibi üçüncü kişiye devredildiğini, satış bedelinin ödenmediğini, temlikin hile nedeniyle geçersiz olduğunu ileri sürerek bedel isteğinde bulunmuştur.
Davalı, dava dışı halası ve davacıya ait taşınmazları rayiç değeri üzerinden bedeli karşılığında satın aldığını, aldıktan sonra taşınmazların tevhit edildiğini, dava dışı kardeşinin paraya olan ihtiyacı nedeniyle eldeki davanın açıldığını ve iddiaların asılsız olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
İlk derece mahkemesince, inançlı işlem iddiasının yazılı delille ispatlanamadığı, yemin deliline de dayanılmadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin verilen karara karşı davacının istinaf başvurusu İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesi tarafından esastan reddedilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1944 doğumlu davacının adına kayıtlı 1452 parsel sayılı taşınmazı ve vekili sıfatıyla hareket ettiği kardeşi ...’ye ait 1454 parsel sayılı taşınmazı 21.01.2011 tarihinde sırasıyla 8.500,00 TL ve 15.000,00 TL bedellerle davalı oğluna sattığı, davalının mesleğinin avukatlık olup, temlik tarihinde 47 yaşında olduğu, davacının Türkiye Ekonomi Bankasından 16.10.2017 tarihinde hesap açtığı, alınan bilirkişi raporundan 1452 parsel sayılı taşınmazın akit tarihindeki değerinin 136.640,00 TL olduğu anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 140.maddesi ön inceleme duruşmasını düzenlemekte olup, 3. fıkrası şu şekildedir: “Ön inceleme duruşmasının sonunda, tarafların sulh veya arabuluculuk faaliyetinden bir sonuç alıp almadıkları, sonuç alamadıkları takdirde anlaşamadıkları hususların nelerden ibaret olduğu tutanakla tespit edilir. Bu tutanağın altı, duruşmada hazır bulunan taraflarca imzalanır. Tahkikat bu tutanak esas alınmak suretiyle yürütülür.”
Somut olaya gelince, ilk derece mahkemesince 12.03.2018 tarihinde yapılan ön inceleme duruşmasında uyuşmazlığın “taraflar arasındaki 21/01/2011 tarihli akit sözleşmesinin hile ile yapılıp yapılmadığı, hile ile yapıldığı takdirde davacı tarafın uğradığı zararın miktarına ilişkin” olduğuna yönelik tespit yapıldığı ve zabıt her iki taraf vekilince imzalandığı halde ilk derece mahkemesince inançlı işlem yönünden inceleme ve araştırma yapılarak inançlı işlemin usulünce ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiş, yine bölge adliye mahkemesi tarafından da aynı şekilde nitelendirme yapılarak sonuca gidilmiştir.
Bilindiği üzere, hile (aldatma), genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hata da yanılma, hilede ise yanıltma söz konusudur. 6098 s. Türk Borçlar Kanununun (TBK) 36/1. (818 s. Borçlar Kanunun (BK) 28/1.) maddesinde açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse yanılma (hata) esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir.
Öte yandan, hile her türlü delille ispat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiç bir şekle bağlı değildir. Aldatmanın öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluyla da kullanılabilir.
O halde, mahkemece HMK’nın 140/3 maddesinde de düzenlendiği üzere ön inceleme duruşmasında taraf vekillerince imzalanarak kabul edilen uyuşmazlık konusu olan hile iddiası yönünden (yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda araştırma yapılması, toplanan ve toplanacak tüm delillerin birlikte değerlendirilerek) öncelikle davanın hak düşürücü süre içinde açılıp açılmadığının tespit edilmesi, süresinde açılmış ise, işin esası yönünde yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda araştırma yapılması, toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, ön inceleme zaptında tespit edilen uyuşmazlık haricinde başka bir hukuki sebep yönünden inceleme yapılarak sonuca gidilmiş olması doğru değildir.
Davacının değinilen yönden yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 373/1. maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerden dolayı 6100 Sayılı HMK’nin 371/a maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Lüleburgaz 2. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 24.11.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 3.050.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 12/10/2021 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi