Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/15133
Karar No: 2013/2122
Karar Tarihi: 04.03.2013

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/15133 Esas 2013/2122 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2012/15133 E.  ,  2013/2122 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi


    Taraflar arasındaki davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı - davalı ... ve davacı ... Yönetimi ile katılan ... .... mirasçısı ... vekili, katılan ... ve davalı .... mirasçısı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    1952 yılında .... Köyünde yapılan kadastro sırasında, 140 parsel sayılı taşınmaz, taş ev ve avlu niteliğiyle belgesizden ...., ...., ..., ....adına; 141 parsel sayılı taşınmaz, ... adına; 142 parsel sayılı taşınmaz, belgesizden ..... adına; 143 parsel sayılı taşınmaz, .... adına; 144 sayılı taşınmaz, taş ev ve tarla nitelğiyle belgesizden.... adına; 147 parsel sayılı taşınmaz, tarla niteliğiyle belgesizden ....adına; 148 parsel sayılı taşınmaz,....adına; 149 parsel sayılı taşınmaz, tarla niteliğiyle belgesizden .... adına; 150 ve 152 parsel sayılı taşınmazlar, belgesizden ... adına; 153 parsel sayılı taşınmaz, belgesizden .... adına; 159 parsel sayılı taşınmaz, tarla niteliğiyle belgesizden ..... adına; 160 parsel sayılı taşınmaz, tarla niteliğiyle belgesizden ... adına; 161 parsel sayılı taşınmaz, tarla niteliğiyle belgesizden ....adına; 164 parsel sayılı taşınmaz, tarla niteliğiyle belgesizden, ... yararına kanunî zamanaşımı süresi dolmadığından ... adına; 165 parsel sayılı taşınmaz, tarla niteliğiyle belgesizden ... adına; 166 parsel sayılı taşınmaz, tarla niteliğiyle belgesizden ..... adına; 167 parsel sayılı taşınmaz, belgesizden, .... yararına kanunî zamanaşımı süresi dolmadığından ... adına; 168 parsel sayılı taşınmaz çit ev ve avlusu niteliğiyle belgesizden....yararına kanunî zamanaşımı süresi dolmadığından ... adına tesbit edilmişlerdir.
    Davacılar ....ve arkadaşlarınca, T.Evvel 1295 Yoklama tarih 33, 34 ve 36 sıra nolu tapu kayıtlarından gelen Şubat 1945 tarih 45, 46 ve 48 numaralı tapu kayıtlarına dayanarak çekişmeli taşınmazlar ile birlikte toplam 208 parça taşınmazın tesbitine karşı dava açmışlardır.
    Davacı ..., Haziran 1948 tarih 24 numaralı (Körfez Günlük Ormanı) tapu kapsamında kaldığı iddiasıyla 140, 141, 142, 143, 144, 147, 148, 149, 150, 152, 153, 159, 160, 161, 164, 165 ve166 parsellerin tesbitine itiraz etmiştir.
    Orman Yönetimi ise 140, 141, 142, 143, 144, 147, 148, 149, 153, 159, 164, 165 ve 166 parsellerin orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla davaya katılmıştır.
    Davacılar .... ve ..., 161 parselin tesbitinin iptali ve adlarına tescili talebi ile dava açmışlardır.

    ....."ın 142, 159 ve 166 parsellere ilişkin katılma istemi, aynı zamanda davalı olduğundan, ..., ...."ün 144 parsele ilişkin katılma istemleri, davalı ..."ün mirasçıları olduklarından ve davalı taraf niteliğinde olduklarından, ..."ın 147 parsele ilişkin katılma istemi, davalı ...."ın mirasçısı olduğu ve davalı taraf niteliğinde olduklarından, ...., ... ve ..."un 150 ve 152 parsellere ilişkin katılma istemleri, davalı ..."un mirasçısı ve davalı taraf niteliğinde olduklarından, ..., ... ve ..."in 165 parsele ilişkin katılma istemleri, davalı ... ....in mirasçısı ve davalı taraf niteliğinde olduklarından; katılma talepleri mahkemece kabul edilmemiştir.
    Yargılama sırasında 148 ve 150 parsellere ilişkin olarak ..., 149 parsele ilişkin olarak ..., 159 parsele ilişkin olarak...., 160 parsele ilişkin olarak ..., 167 parsele ilişkin olarak ... tarafından adlarına tesbit ve tescili istemleriyle davaya katılmışlardır.
    Mahkemece 1954/620 - 1963/168 sayı ile verilen karar, Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 17.01.1963 gün ve 1962/146 - 1963/365 sayılı kararıyla "...Kısmen tapuya, kısmen zilyetliğe istinaden davalı şahıslar adına yapılan tapulama tespitlerine karşı davacı gerçek kişiler tarafından Aralık 1945 tarih 45, 46 ve 48 no"lu tapu kayıtlarına dayanarak itiraz edildiği, bu hususta yapılan tahkikatın ve uygulamanın yetersiz olduğu, komşu parsellere ait tapu geldi kayıtları alındıktan sonra mıntıkayı iyi bilen yaşlı ve tarafsız kişilerce seçilecek bilirkişiler vasıtasıyla tapu tekniğinden anlayan mütehassıs bilirkişi huzurunda tapu kayıtları mahallerine uygulanarak mahalli mütehassıs bilirkişilerin bilgileri yekdiğerini tamamlamak, tapuların revizyon gördüğü parsellere uygulanarak tapu sınırlarının birer birer tespit edilip, yönü tamamen kapatıp kapatmadığı, nokta sınır olup olmadığı değerlendirilerek, kapatmıyorsa nokta sınırları birleştirilerek o yöndeki hat tayin ve tahdit edilmek, gayri sabit olan hatların sınırlardaki eski tarihli tapularda yazılı hatlar ile sabit olmaması halinde sabit hadlerden başlanarak, tapuda yazılı miktarlara bağlı kalınarak uygulanıp, kapsamının belirlenmesi, tapu tarih ve hadlerinin krokide gösterilmesi, mahalli bilirkişi beyanlarına uygun, uygulamayı gösteren kroki düzenlenmesi, tapu kapsamı içindeki davanın kabulüne, kapsamı dışındaki taşınmazlara ilişkin davanın reddine karar verilmesi" gereğine değinilerek bozulmuştur.
    Bozma kararından sonra aynı iddia ile dava edilen dosyaların tümü, 1976/453 sayılı dosyada birleştirilmiş, daha sonra Nisan 1981 yılındaki yangın sonrasında ihya edilebilen dosyalar 1989/20 esas numarasını almışlar, bu dosyadan verilen tefrik kararı üzerine; temyize konu 2012/4 esas sayılı dosyada çekişmeli .... Köyü 140, 141, 142, 143, 144, 147, 148, 149, 150, 152, 153, 159, 160, 161, 164, 165, 166, 167, 168 parseller incelenerek karar verilmiştir.
    Mahkemece, davacı ... ... ve arkadaşlarının tutunduğu Şubat 1945 tarih 45, 46 ve 48 numaralı tapu kayıtlarının, taraflar arasında görülen ... Arazi Kadastro Mahkemesinden verilen ve Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 1993/8557 - 1994/6105 kararı ile onanıp kesinleşen 1983/171 - 1992/108 sayılı kararı ile sınırlarının ve kapsamının belirlendiği, taraflar arasında bağlayıcı nitelikte bulunan bu belirleme neticesinde çekişmeli taşınmazların davacı gerçek kişilerin dayandığı tapuların kapsamında kalmadığı ve yine Hazinenin dayandığı Haziran 1948 tarih 24 numaralı tapu kaydının da taşınmazlara ait olmadığı belirlenerek ; davacı ... ve davacı ... ... ve arkadaşları,...., ..., katılan ..., katılan ..."un davalarının REDDİNE,
    150 ve 152 parsel sayılı taşınmazın tesbit gibi ... mirasçıları adına tesbit ve tesciline,
    160 parsel sayılı taşınmazın ... mirasçıları adına tesbit ve tesciline,
    161 parsel sayılı taşınmazın tesbit gibi İsmail Koçbıyık mirasçıları adına tesbit ve tesciline,
    167 ve 168 parsellerin tesbit gibi ... adına tesbit ve tesciline,
    Orman Yönetiminin 159, 164, 165 ve 166 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin açtığı davaların, kesinleşmiş orman tahdidi dışında kaldıklarından REDDİNE,

    159 sayılı parselin tesbit gibi ..... mirasçıları adına tesbit ve tesciline,
    164 parselin tesbit gibi ... adına,
    165 parsel sayılı taşınmazın tesbit gibi ... adına tesbit ve tesciline,
    166 parsel sayılı taşınmazın tesbit gibi ..... mirasçıları adına tesbit ve tesciline,
    Orman Yönetiminin 141, 143, ve 144 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin açtığı davanın kesinleşmiş orman tahdidi içinde kaldıklarından KABULÜNE,
    141, 143 ve 144 parsel sayılı taşınmazların tesbitlerinin iptali ile orman niteliğiyle ... adına tesbit ve tescillerine,
    Orman Yönetiminin 140, 142, 147, 148, 149, 153 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin açtığı davanın kesinleşmiş orman tahdidine göre KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE,
    140 parsel sayılı taşınmazın bilirkişilerin 14.02.2012 tarihli rapor ve krokilerinde (B) = 275,30 m² bölümünün orman niteliğiyle ... adına, (A) = 1184,70 m² bölümünün ise ..., Havvana Yılmaz, ..., ..., ..., ... mirasçıları, .... mirasçıları, ... mirasçıları ve... mirasçıları adına tesbit ve tesciline,
    142 parsel sayılı taşınmazın aynı bilirkişi rapor ve krokisinde (B) = 8077 m² bölümünün orman niteliğiyle ... adına, (A) =13583 m² bölümünün ..... mirasçıları adına tesbit ve tesciline,
    147 parsel sayılı taşınmazın aynı bilirkişi rapor ve krokisinde (B) = 7098,32 m² bölümünün orman niteliğiyle ... adına,(A) = 6954,68 m² bölümünün ... mirasçıları adına tesbit ve tesciline,
    148 parsel sayılı taşınmazın aynı bilirkişi rapor ve krokisinde (B) = 4726,84 m² bölümünün orman niteliğiyle ... adına, (A) = 19,16 m² bölümünün ... mirasçıları adına tesbit ve tesciline,
    149 parsel sayılı taşınmazın aynı bilirkişi rapor ve krokisinde (B) = 5182,51 m² bölümünün orman niteliğiyle ... adına, (A) = 1177,49 m² bölümünün ... mirasçıları adına tesbit ve tesciline,
    153 parsel sayılı taşınmazın aynı bilirkişi rapor ve krokisinde (B) = 3436,11 m² bölümünün orman niteliğiyle ... adına, (A) = 2243,86 m² bölümünün .... mirasçısı ... adına tesbit ve tesciline,
    Katılan ... "nun 159 parsele, katılan ..."ın 167 parsele ilişkin davalarının ise tesbitten sonra satın almaya dayalı olarak açtığından mahkemenin görevsizliğine, dosyanın talep halinde görevli ve yetkili Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
    karar verilmiş; hüküm, ... tarafından 140, 141, 142, 143, 144, 147, 148, 149, 150, 152, 153, 159, 160, 161, 165 ve166 sayılı parsellere, Orman Yönetimi tarafından 140, 142, 147, 148, 149, 153, 159, 164, 165 ve 166 parsellere, katılan ... mirasçısı ... vekili tarafından 159 parsele, katılan ... tarafından 152 parsele, davalı .... mirasçısı ... tarafından 143 ve 144 parselin tamamı ile 153 parselin (B) bölümüne yönelik temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1942 yılında 3116 sayılı Kanuna göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile davanın devamı sırasında 1976 yılında 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde uygulaması, 1987 yılında 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B uygulaması bulunmaktadır.
    1) Katılan ... vekilinin temyiz itirazlarının incelemesi sonucunda; katılanın çekişmeli 159 parsele ilişkin olarak 05.02.1980 tarihli harici satış senedine dayanarak dava açtığına, kadastro mahkemesinin görevinin 3402 sayılı Kanunun 25/son fıkrası uyarınca, kadastro tutanağının düzenlenmesi gününden ve tutanak sonradan tamamlanmış ve düzeltilmiş ise, o günden sonra doğan haklara dair isteklerin kadastro mahkemesinin görevi dışında bulunduğu belirlenerek hüküm kurulduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usûl ve kanuna uygun olan katılanın talebine ilişkin verilen görevsizlik kararının onanması gerekmiştir.

    2) Orman Yönetimi ve Hazinenin 140, 142, 147, 148, 149, 153 parsellerin hükme esas alınan bilirkişi raporlarında (A) işaretli bölümleri ile 159, 165 ve 166 parseller ve Orman Yönetiminin 164 parsel, Hazinenin 150, 160 ve 161 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi sonucunda; İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından orman kadastrosu, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişiler yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASI gerekmiştir.
    3) Hazinenin 141, 143 ve 144 parsel sayılı taşınmazların tamamı ile 140, 142, 147, 149 ve 153 sayılı parsellerin hükme esas alınan bilirkişi raporlarında (B) işaretli bölümlerine ve davalı .... mirasçısı ..."ın 143 ve 144 parsel sayılı taşınmazlar ile 153 parsel sayılı taşınmazın hükme esas alınan bilirkişi raporlarında (B) bölümüne ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
    Uzman bilirkişi raporlarına göre, temyize konu taşınmazlar ve taşınmaz bölümlerinin 1942 yılında kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığı belirlenmiştir. Ancak, davanın devamı sırasında 1976 yılında yapılan çalışmada bu bölümler 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanunla değişik 2. maddesi uyarınca yapılan ve 15.10.1961 tarihinden önce ve yine 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B maddesi uyarınca yapılan ve 31.12.1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetmiş oldukları gerekçeleriyle ... adına orman sınırı dışına çıkarılan sahada bırakılmışlardır. Bu taşınmaz bölümleri bakımından mahkemece yapılan araştırma, inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; 2. madde ve 2/B madde çalışmasının yargılamanın devamı sırasında yapıldığı anlaşıldığı halde, bu bölümler hakkındaki davanın aynı zamanda 2. madde ve 2/B madde çalışmasına itiraza dönüşeceği gözönünde bulundurulmadan, yalnızca tahdide dayalı olarak çekişmeli taşınmazlar ve bölümlerinin orman olarak tesciline karar verilmiştir. Oysa ki; 2. madde ve 2/B madde işlemi henüz kesinleşmediğine göre 2. madde ve 2/B madde koşullarının oluşup oluşmadığı konusunda inceleme yapılmalıdır. Kaldı ki; 1976 ve 1987 yılında yapılan çalışmalara ait tutanak ve haritalar ayrı ayrı uygulanmamış, taşınmazların ilk kez hangi tarihte orman rejimi dışına çıkarıldığı belirlenmemiştir.
    6831 sayılı Kanunun değişik 2. madde ve 2/B maddesinde bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetmiş yerlerin orman rejimi dışına çıkartılacağı hükmünün bulunduğu, bundan doğal ve gerçek anlamda nitelik kaybının anlaşılması gerektiği, her isteyenin ormanlarda doğal olarak bulunan deliceleri aşılaması, bina ya da eklentilerini inşa etmesi, erozyona sebep olacak biçimde araziyi teraslaması ya da orman bitkilerini kökleyip tarım yapmaya teşebbüs etmesi yasa maddesinde anlatılan bilim ve fen bakımından nitelik kaybı olmayıp, zorla ve ormanın tahribi sonucu niteliğinin kaybettirilmesi olduğu açıktır. Bu yöntem, toprak erozyonu, ormanların ortadan kalkması, doğanın ve çevrenin bozulup yok olması sonuçlarını doğurur.
    Kanunda tanımlanan (…bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetme…) kavramında bu tür olaylar amaçlanmamıştır. 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesinin başka türlü yorumu, ormanların bilinçli şekilde niteliğinin kaybettirilmesine, tahribine ve yok edilmesine izin verdiği sonucuna ulaştırır ki, bu durum Anayasanın 169 ve 170. maddelerine aykırı olur. Suç teşkil edecek eylemlerle ve zorlama yolu ile ormanların niteliğinin kaybettirilmesi yasalarla korunamaz.
    O halde, uzman orman bilirkişinin, yukarıda anlatılan eylemler sonucu ormanların yok edilmesinin bilim ve fen bakımından orman niteliğini kaybetme olarak kabul edilemeyeceğini gözönünde bulundurarak, dava konusu taşınmazların orman bütünlüğünü bozmama, su ve

    toprak rejimine ve çevredeki ekosistemlerin tüm ögeleriyle kendisini yenileyebilme gücüne zarar vermeme, ormancılık çalışmalarının etkenlik, verimlilik ve kararlılık düzeylerini düşürmeme, taşınmaz üzerinde insan elinin çekilmesi ve olduğu gibi bırakılması halinde yeniden orman haline dönüşüp dönüşemeyeceği gibi koşulları birlikte değerlendirip, dava konusu taşınmazların hangi doğal olaylar ve eylemler sonucu bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybettiğini ya da etmediğini inceleyerek, bu olguları tartışması, taşınmazların hangi maddi ve bilimsel olgular sonucu nitelik kaybettiği sonucuna ulaştığını raporunda açıklaması, halen nitelik kaybetmeyen bölümleri de raporunda işaretlemesi gerekir.
    Bu nedenlerle, yörede yapılan orman kadastrosu ve 1976 - 1987 yıllarında yapılan 2. madde ve 2/B çalışmalarına ait harita ve tutanaklar ayrı ayrı uygulanmak suretiyle, taşınmazların bu haritalara göre konumu belirlenmeli, uzman tarım ve orman bilirkişilerinden yukarıda açıklanan hususlarda rapor alınmalı, taşınmazlardaki hakim bitki örtüsü, toprak yapısı incelettirilmeli, nitelik yitirmediği belirlenirse orman niteliğiyle ... adına; nitelik yitirmişse hali hazır niteliği ile ... adına tesciline karar verilmeli, 2/B uygulama sahasında kalan taşınmazlar başka parsel numaraları almışsa, bu parsellere ait tutanaklar getirtilip, şerh sahipleri davaya dahil edilmeli, bundan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulması nedeniyle hükmün BOZULMASI gerekmiştir.
    4) Hazinenin ve Davalı ..."un 152 parsele ilişkin temyiz itirazlarına gelince; incelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından orman kadastrosu, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen ... mirasçıları yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı Hazinenin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının REDDİ gerekmiştir.
    Davalı 08.04.1993 tarihli dilekçe ile çekişmeli taşınmazın 16000 m² bölümünün zilyetliğinde bulunduğu gerekçesiyle harçlı olarak davaya katılma talep etmiş ve mahkemece katılma istemi, davada aynı zamanda davalı taraf niteliğinde bulunduğu gerekçesiyle reddedilmiştir. Ancak, çekişmeli taşınmaz yargılama sırasında öldüğü anlaşılan muris ... adına tesbit görmüş, ölümü ile de terekesine intikal etmiş olup tüm mirasçıların el birliği ile mülkiyeti söz konusudur. Davalı ..., taşınmazın bir bölümünün adına tescilini talep ettiğine göre, bu istemi 3402 sayılı Kanunun 26/D maddesi uyarınca davaya müdahale niteliğinde bulunduğundan ve davalı ..."un davaya müdahale talebinde bulunmakta hukukî yararı bulunduğundan, mahkemece müdahale isteminin reddine karar verilmesi doğru değildir. Bu nedenle müdahale isteminin kabulüne karar verilerek, delilleri sorulup saptanmalı ve toplanacak deliller sonucunda bir karar verilmesi gerekirken, müdahale isteminin reddine karar verilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırı olduğundan hükmün bu yönüyle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; katılan ... vekilinin 159 parsele ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun hükmün ONANMASINA,
    2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle; Orman Yönetimi ve Hazinenin 140, 142, 147, 148, 149, 153 parsellerin hükme esas alınan bilirkişi raporlarında (A) işaretli bölümleri ile 159, 165 ve 166 parseller ve Orman Yönetiminin 164 parsel, Hazinenin 150, 160 ve 161 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun hükmün ONANMASINA,

    3) Üçüncü bentde açıklanan nedenlerle; Hazinenin 141, 143 ve 144 parsel sayılı taşınmazların tamamı ile 140, 142, 147, 149 ve 153 sayılı parsellerin hükme esas alınan bilirkişi raporlarında (B) işaretli bölümlerine ve davalı .... mirasçısı ..."ın 143 ve 144 parsel sayılı taşınmazların tamamı ile 153 parsel sayılı taşınmazın (B) bölümüne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile bu parsellere yönelik hükmün BOZULMASINA,
    4) Dördüncü bentde açıklanan nedenlerle; Hazinenin 152 parsele yönelik temyiz itirazlarının REDDİNE,
    5) Dördüncü bentde açıklanan nedenlerle; davalı ..."un 152 parsele yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yatırdığı temyiz harcının istek halinde iadesine 04/03/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.

















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi