Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/992
Karar No: 2020/2711
Karar Tarihi: 04.06.2020

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/992 Esas 2020/2711 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2020/992 E.  ,  2020/2711 K.

    "İçtihat Metni"

    Davacı ... Hastane Hiz.Sağlık ve Tic.A.Ş ile davalı ... ... aralarındaki alacak davasına dair ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 08/04/2016 tarihli ve 2015/377 E. - 2016/481 K. sayılı hükmün onanması hakkında 13. Hukuk Dairesi’nce verilen 07/11/2019 tarihli ve 2016/22031 E. -2019/11005 K. sayılı ilama karşı davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
    Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı; hastanelerinden hizmet alan SGK’lı ...’ın ölü olması nedeniyle haklarında 2012 yılı Özel Sağlık Hizmeti Sunucularından Sağlık Hizmeti Satın Alma Sözleşmesi’nin 11.1.16 maddesi gereğince toplam 10.000,00 TL cezai şart uygulandığını, ancak tedavi gören kişinin ölü olmadığını, SGK karnesinde ölü olan babaannesi ...’ın TC kimlik numarasının yazılı olmasından dolayı kayıtların hatalı düzenlendiğini, bu durumdan SGK’nın sorumlu olduğunu beyanla 10.000,00 TL kesinti tutarının kendisine ödenmesini talep etmiştir.
    Davalı; yetkili mahkemenin ... Mahkemeleri olduğunu, 5 yıllık hak düşürücü süre dolduğundan açılan davanın zamanaşımına uğradığını, haksız yere açılmış olduğunu belirterek, davanın usul ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece; davacının davasının kabulü ile, 10.000,00 TL"nin davalı taraftan tahsiline dair verilen hükmün, davalı vekilince temyizi üzerine Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nce, 07/11/2019 günlü ve 2016/22031 Esas, 2019/11005 Karar sayılı ilam ile, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı belirtilerek usul ve yasaya uygun olan hükmün onanmasına karar verilmiştir.
    İlama karşı davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi talep edilmiş, dava dilekçesinde her ne kadar dava değeri 10.000,00 TL olarak belirtilmiş ise de fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmuş olması nedeniyle karar düzeltme yolunun açık olduğu anlaşılmakla davalının karar düzeltme isteminin kabulü ile Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nce, 07/11/2019 günlü ve 2016/22031 Esas, 2019/11005 Karar sayılı ilamı kaldırılmak suretiyle yeniden yapılan incelemede;
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 28/03/2012 tarih 2011/2-890 Esas 2012/239 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere; dava konusu uyuşmazlığın daha önce bir kesin hüküm ile çözümlenmemiş olması dava şartıdır.(HMK madde 114/1-i) Bu şart, olumsuz dava şartı olup; mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. (HMK madde 115/1)
    Kesin hüküm, hem bireyler için hem de devlet için hukuki durumda bir kararlılık ortaya koyar. Bununla, hukuki güvenlilik ve yargı erkine güven sağlandığından kamu yararı ile doğrudan ilgilidir.
    Kesin hükmün amacı, kişiler arasındaki uyuşmazlıkların kesin bir biçimde çözümlenmesidir. Bu amacın gerçekleşmesinde, hem kişilerin hem de devletin yararı vardır. Çünkü, kişiler, aralarındaki uyuşmazlığın kesin bir biçimde sonuçlanması için dava sırasında bütün olanaklarını kullanırlar ve dava sonucunda verilecek kararla artık, bu uyuşmazlığın sona ermesini isterler. Bu açıdan, devletin de menfaati söz konusudur. Çünkü, devlet, mahkemelerin sınırsız bir biçimde aynı uyuşmazlık (dava) ile sürekli ve yinelenerek meşgul edilmesini istemez.
    Dava konusu uyuşmazlık hakkında bir kesin hüküm bulunuyorsa, aynı konuda, aynı taraflar arasında ve aynı dava sebebine dayanılarak yeni bir dava açılamaz.
    Kesin hüküm, şekli anlamda kesin hüküm ve maddi anlamda kesin hüküm, olmak üzere ikiye ayrılır.
    Şekli anlamda kesin hüküm, sözü edilen karara karşı artık bütün olağan yasa yollarının kapandığı anlamına gelir. Bazı son kararlar verildikleri anda kesindirler (Örneğin HUMK. m. 427; HMK. m. 361).
    Yasa yolu açık olan bir karar, yasa yoluna başvurma süresi geçmekle de kesinleşir. Öte yandan, temyiz yolu açık olan bir karar temyiz edilip sonuçta onanmış ve karar düzeltme süresi geçirilmişse, ya da karar düzeltme yoluna gidilip de bu istem reddedilmişse veyahut yasa yoluna başvurmaktan feragat edilmişse verilen hüküm şekli anlamda kesinleşir.
    Bir hüküm bir kere şekli anlamda kesinleşirse, artık bu hükme karşı, olağan yasa yollarına başvurulamaz. Bir kararın maddi anlamda kesinleşmesi için öncelikle şekli anlamda kesinleşmesi gerekir.
    Maddi anlamda kesin hükmün koşulları HMK’nun 303/1 maddesinde açıklanmıştır. Birinci dava ile ikinci davanın müddeabihlerinin (konusunun), dava sebeplerinin (vakıaların) ve taraflarının aynı olması maddi anlamda kesin hüküm oluşturur.
    Kesin hükmün ilk koşulu, her iki davanın taraflarının aynı kişiler olması; ikinci koşulu, müddeabihin aynılığı; üçüncü koşulu ise, dava sebebinin aynı olmasıdır.
    Kesin hükmün ikinci koşulu olan müddeabih, dava konusu yapılmış olan hak, yani dava ile elde edilmek istenilen sonuçtur. Önceki dava ile yeni davanın müddeabihlerinin (konularının) aynı olup olmadığını anlamak için hakimin, eski davada verilen kararın hüküm fıkrası ile yeni davada ileri sürülen talep sonucunu karşılaştırması gerekir. Eski ve yeni davanın konusu olan maddi şeyler fiziki bakımdan aynı olsa bile, bu şeyler üzerinde talep olunan haklar değişikse, müddeabihler aynı değil demektir.
    Kesin hükmün üçüncü koşulu ise dava sebebinin aynı olmasıdır. Dava sebebi, hukuki sebep olmayıp, davacının davasını dayandırdığı vakıalardır. Öyle ise; her iki davanın da dayandığı maddi vakıalar (olaylar) aynı ise, diğer iki koşulun da bulunması halinde kesin hükmün bulunduğundan söz edilebilir.
    Kesin hüküm, ilk önce (hükmü veren mahkeme de dahil diğer bütün) mahkemeleri bağlar. Yani mahkemeler, aynı konuda, aynı dava sebebine dayanarak, aynı taraflar hakkında verilmiş olan bir kesin hüküm ile bağlıdırlar; aynı davayı bir daha (yeniden) inceleyemezler (kesin hüküm itirazı) ve aynı konuya ilişkin yeni bir davada, önceki davada verilmiş olan kesin hüküm ile bağlıdırlar (Baki Kuru, a.g.e., C. V, s. 5051- 5053).
    Somut uyuşmazlıkta; davacı, davalı kurum sigortalısı ... için verdiği sağlık hizmeti nedeniyle uygulanan 10.000,00 TL cezai şart kesintisinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    15.01.2014 tarihinde ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/17 Esas sayılı dosyası ile davacı tarafça aynı hastanın aynı cezai şart işlemine ilişkin davalı aleyhine alacak davası açıldığı, mahkemece davanın kabulüne dair verilen hükmün davalı tarafça temyiz edildiği ve Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nce, 2015/12508 Esas, 2016/24121 Karar sayılı, 22/12/2016 günlü ilam ile onandığı anlaşılmaktadır.
    Mahkemece, her iki davanın, taraflarının, konusunun ve sebebinin aynı olduğu, hükme esas alınan ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/17 Esas, 2016/24121 Karar sayılı davasında; davalıdan tahsiline karar verilen 10.000,00 TL cezai şart kesintisi ile, görülmekte olan davada davalıdan tahsili istenen cezai şart kesintisi talebinin aynı olduğu gözetilerek HMK m.114 gereğince kesin hüküm dava şartının dosyada mevcut olması nedeniyle HMK 115/2 hükmü doğrultusunda davanın, dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken anılan gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bu gerekçe ile bozulması gerektiği bu defaki incelemeden anlaşılmakla karar düzeltme isteminin kabulü ile Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nce, 07/11/2019 günlü ve 2016/22031 Esas, 2019/11005 Karar sayılı ilamın kaldırılmasına ve belirtilen gerekçeyle hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı tarafın karar düzeltme isteminin kabulü ile; 13. Hukuk Dairesinin 07.11.2019 günlü ve 2016/22031 Esas -2019/11005 Karar sayılı ilamının kaldırılmasına ve hükmün yukarıda açıklanan değişik gerekçe ile davalı yararına BOZULMASINA, 04/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi