20. Hukuk Dairesi 2012/8341 E. , 2013/2128 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
2008 yılında yapılan kadastro sırasında..... Köyü 102 ada 220 parsel sayılı 6650,22 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, zeytinlik ve harnupluk niteliği ile davalı adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı Hazine, taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşlık, kayalık ve çalılık nitelikli yerlerden olduğunu, zilyetlik koşullarının oluşmadığını ileri sürerek tapu iptali ve tescil davası açmıştır. Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek taşlık ve çalılık niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu kaydının iptali ve tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre orman sınırlandırması yapılmış, taşınmaz orman sınırları dışında bırakılmıştır.
Mahkemece, taşınmazın 1990 tarihli memleket haritasında taşlık ve çalılık olarak görüldüğü, imar ve ihyasının tamamlanmadığı, taşlık olan taşınmazda taşlar arasındaki toprak kısımlarının ekilmesinin taşınmaza tarım arazisi vasfı kazandırmayacağı ve zilyetlik koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Taşınmaz, kadastro sırasında Mayıs 1951 tarih 22 sayılı tapu kaydının uygulanması ile tesbit ve tescil edildiği halde, dayanak tapu kaydı getirtilip usulüne uygun olarak uygulanıp taşınmazı kapsayıp kapsamadığı belirlenmemiştir. Tapulu olan taşınmaz hakkında zilyetlik yönünden inceleme yapılmıştır. Bu nedenle;
Mahkemece, davalı taşınmaza uygulanan Mayıs 1951 tarih 22 sayılı tapu kaydı ilk oluştuğu günden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte tapu müdürlüğünden getirtilmeli, bundan sonra davalı tarafın kayıt maliki ya da malikleri ile akdî, irsî ilişkisi sorulup saptanmalı, bu nedenle kayıt maliki ya da maliklerinin tüm mirasçılarını gösterecek şekilde onaylı nüfus aile kayıt örnekleri, ilgili nüfus müdürlüğünden getirtilmeli ya da bu konuda istihsal edilmiş veraset belgesi varsa ibraz ettirilmeli, bu yolla irsî ilişki sağlıklı biçimde duraksamasız belirlenmeli, akdî ilişkiye dayanıldığı takdirde ilgiliden bu konudaki delilleri sorulup saptanmalı, göstereceği deliller toplanmalı ya da bu konuya ilişkin yazılı kayıt ve belgeleri ibraz ettirilmeli, kayda dayanan tarafın tapu kayıt maliki ya da malikleri ile akdî ya da irsî ilişkisi saptandığı takdirde, tapu kaydının davalı taşınmazla birlikte dava dışı 102 ada 65, 67, 82, 113, 173, 175 ile 179, 187, 195, 217 ve 538 sayılı parsellere de revizyon gördüğü gözönünde bulundurularak revizyon parsellerin kadastro tutanak örnekleri ile bu taşınmazlar ve bu taşınmazlara dıştan komşu taşınmazları da bir arada gösterecek şekilde geniş kapsamlı birleşik harita kadastro müdürlüğünden getirtilmeli, bundan sonra dıştan komşu taşınmazların tespit tutanakları ve varsa dayanakları kayıtlar davalı iseler dava dosyaları getirtilmeli, daha sonra yöreyi iyi bilen elverdiğince yaşlı, yansız, yerel ve uzman bilirkişi, tutanak bilirkişilerinin tümü, tarafların aynı
yöntemle göstereceği tanıklar hazır olduğu halde dava konusu taşınmaz başında yeniden keşif yapılmalı, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 20. maddesi hükmü uyarınca dayanılan tapu kayıtları yerel bilirkişi yardımı, uzman bilirkişi eliyle yerine uygulanmalı, uygulamada kayıtların revizyon gördüğü dava dışı taşınmazlar varsa özellikle gözönünde tutulmalı, kayıtlarda tarif edilen sınır yerlerinden yerel bilirkişice bilinemeyen sınır yerleri bulunduğu takdirde bu konuda taraflara tanık dinletme olanağı sağlanmalı, uzman bilirkişiye kayıtlarda tarif edilen sınır yerleri düzenleyeceği haritada ayrı ayrı işaret ettirilmeli, uygulamaya ilişkin yerel bilirkişi ve tanık sözleri, dıştan komşu taşınmazların tespit tutanağı içeriği ve varsa dayanakları kayıtlarla denetlenmeli, bu yolla dava konusu taşınmazın dayanılan tapu kayıtlarının kapsamında kalıp kalmadığı duraksamasız saptanmalı, taşınmazın dayanılan tapu kayıtlarının kapsamında kaldığı belirlenirse dava red, aksi halde dava kabul edilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve bilirkişinin yetersiz raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı ..."un temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 04/03/2013 günü oy birliği ile karar verildi.