20. Hukuk Dairesi 2012/9609 E. , 2013/2201 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi ile davalı Hazine vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerde 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek 4 madde uyarınca yapılan kullanım kadastrosu sırasında, .... Köyü, 112 ada 13 parsel sayılı 1138,74 m² yüzölçümündeki taşınmaz, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereği orman niteliğini kaybedip, orman kadastro komisyonlarınca orman alanı dışına çıkarılan yerlerden olduğu gerekçesiyle, tutanağın beyanlar hanesine kullanıcı şerhi verilmeksizin, 2/B madde şerhi verilerek Hazine adına çalılık niteliğiyle tesbit edilmiştir.
Davacı ... Yönetimi vekili, çekişmeli taşınmazın eylemli orman niteliğinde olduğu, 2/B madde koşullarını taşımadığı halde, Hazine adına orman rejimi dışına çıkarıldığı iddiasıyla, orman sınırları dışına çıkarma işleminin iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescili ve beyanlar hanesindeki şerhlerin silinmesi istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın Hazine adına orman rejimi dışına çıkarma işleminin kesinleştiği, 2010 yılında yapılan kadastro tesbitinde, kesinleşen 2/B madde alanında 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3402 sayılı Kadastro Kanununa eklenen Ek 4 madde uyarınca fiilî kullanım durumunun tesbitinin yapıldığı, orman sınırları dışına çıkarılan ve bu işlemin kesinleştiği yerlere ilişkin açılan davalarda kadastro mahkemesinin görevli olmadığı gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine, karar kesinleştiğinde dosyanın görevli ve yetkili sulh hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, mahkemece verilen bu hüküm davacı ... Yönetimi vekilinin temyizi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 02.06.2011 tarih ve 2011/2590-6697 sayılı kararıyla bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle: “Somut uyuşmazlıkta, çekişmeli taşınmaz hakkında 06.04.2010 tarihinde kadastro tesbit tutanağı düzenlenmiş olup, Orman Yönetimi tarafından 3402 sayılı Kanunun 12/1 ve 26/B maddelerinde belirtilen 30 günlük askı süresi içinde dava açıldığına göre 3402 sayılı Kanunun 25/1. maddesi uyarınca davaya bakma görevi kadastro mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle, davanın esası hakkında karar verilmesi" gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kısmen kabulüne ve dava konusu Uğurlu Köyü, 112 ada 13 parsel sayılı taşınmazın kadastro tesbitinin iptali ile taşınmazın kullanıcısı olmaksızın çamlık vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi ile davalı Hazine vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 5831 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek 4 madde uyarınca yapılan kullanım kadastrosu tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre 1948 yılında tamamlanarak kesinleşen orman kadastrosu, 1978 yılında 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanun ile değişik hükümlerine göre yapılıp 06.12.1979 tarihinde ilân edilerek kesinleşen
aplikasyon ve 2. madde uygulaması, daha sonra 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik hükümlerine göre yapılıp 09.05.2007 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmaz Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmış yerlerden olup, bu niteliği itirazsız kesinleşmiş ise de, özellikle keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda, taşınmazın eylemli biçimde orman olduğu saptandığına ve 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanunla değişik 2. maddesi ile 2896 sayılı ve 3302 sayılı kanunlarla değişik 2/B madde uygulamaları ile orman sınırları dışına çıkarılan, ancak fiilen orman olduğu tespit edilen yerler 6831 sayılı Kanunun 11/5. maddesi uyarınca talep halinde orman niteliği ile tahsis ve tapuya tescil edilebileceğine göre, taşınmazın eylemli durumu yönünden mahkemece, davanın kısmen kabulü yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, eylemli orman olduğu belirlenen taşınmazın orman vasfıyla tapuya tesciline karar verilmesi gerekirken, “çamlık” vasfıyla tescili doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hüküm fıkrasının ikinci bendinin ikinci satırında yer alan “çamlık” kelimesi hükümden çıkartılarak, yerine “orman” kelimesi yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K."nun 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 04/03/2013 günü oy birliği ile karar verildi.