4. Hukuk Dairesi 2020/1585 E. , 2020/4595 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 02/11/2017 gününde verilen dilekçe ile trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 11/12/2018 günlü karara karşı davacılar vekili ve davalılar vekilinin istinaf başvuruları üzerine yapılan incelemede; manevi tazminat miktarına yönelik davacılar vekilinin, yargılama giderine yönelik davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kısmen kabulüne dair verilen 07/10/2019 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle davacılardan ... ve ..."ın temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1)Davacılardan ...’ın temyiz itirazlarının incelenmesinde; HMK 362/1-a ve 362/2. maddeleri gereğince temyiz edenin sıfatına göre, hükmedilen ya da mahkemece kabul edilmeyen bölümünün miktar veya değeri 58.800 TL"yi geçmeyen davalara ilişkin bölge adliye mahkeme kararlarının temyizi kabil değildir.
Bu nedenle, davacılardan ...’ın temyiz dilekçesinin reddi gerekmiştir.
2)Davacılardan ... ve ...’ın temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dava, trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hükme karşı taraf vekillerince istinaf talebinde bulunulmuştur. Bölge adliye mahkemesince manevi tazminat miktarına yönelik davacılar vekilinin, yargılama giderlerine yönelik davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar vekili, davalılardan ...’ın, diğer davalı ...’ya araç ile seyir halindeyken ...’ün sevk ve idaresindeki araç ile çarpıştığını, meydana gelen kazada ... ve eşi ...’ün vefat ettiğini, müteveffaların, davacılar ... ve ...’ın kızı ve damadı, ...’ın ise kız kardeşi ve eniştesi olduğunu, meydana gelen kazada davalılardan ...’ın ağır kusurlu olduğunu, kaza sırasında alkollü olduğunu ve sürücü belgesi olmadan araç kullandığını, ceza mahkemesinde yargılanan davalı ...’ın cezalandırılmasına
karar verildiğini, müteveffa ...’ün davacıların tek kızı olduğunu, aynı kazada hem kızlarının hem de damatlarının vefat etmesinin acılarını katladığını belirterek oluşan manevi zararın tazminini talep etmiştir.
Davalılar vekili, davalılardan ...’ın alkollü olmasının kazanın oluşumunda etkisi olmadığını, tazminat talebinin zamanaşımına uğradığını, talep edilen miktarın fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, olayın oluş biçimi, tarafların kusur durumu, davacılar ile davalıların sosyal ve ekonomik durumu, meydana gelen kaza nedeniyle ...’ün genç yaşta vefat etmesi gözetilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükme karşı taraf vekilleri istinaf talebinde bulunmuştur.
... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesince; yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmesi halinde yargılama giderlerinin tarafların haklılık durumuna göre paylaştırılması gerektiği, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verildiği halde tüm yargılama giderlerinden davalıların sorumlu tutulmasının doğru olmadığı, davalıların istinaf talebinin bu nedenle yerinde olduğu, davacıların aynı kazada hem kızlarını hem de damatlarını kaybetmeleri, kusur durumu, olayın vehameti ve paranın satın alma gücü değerlendirildiğinde davacılar yararına hükmedilen manevi tazminat miktarının az olduğu, bu nedenle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun yerinde olduğu gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 56. maddesi hükmüne göre hâkimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Somut olayda; olay tarihi, olayın meydana geliş biçimi, ölenlerin davacılara yakınlığı ve yukarıdaki ilkeler nazara alındığında davacılar ... ve ... yararına hükmedilen manevi tazminat miktarı azdır. Bölge Adliye Mahkemesince, daha üst düzeyde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılardan ...’ın temyiz dilekçesinin HMK 362/1-a maddesi gereğince REDDİNE, temyiz edilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle HMK’nın 371. maddesi gereğince davacılardan ... ve ... yararına BOZULMASINA, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE ve davacılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 23/12/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.