Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/5092
Karar No: 2013/2224

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/5092 Esas 2013/2224 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2012/5092 E.  ,  2013/2224 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R

    1959 yılında yapılan kadastro sonucu .... 12 parsel ( 8735 m2) davalı adına tesbit ve tescil edilmiş, daha sonra mevzi imar planı sonucu parselin güney bölümünün yeşil alan içinde kalması nedeniyle, kalan bölüm 6483 m2 yüzölçümüyle 35 ada ve 3 parsel numarasıyla davalı gerçek kişi adına tescil edilmiş, 1939 yılında yapılan orman kadastrosunun aplikasyon işleminde parselin kuzey bölümünün orman içinde kalması ve işlemin kesinleşmesi nedeniyle tapu kaydı üzerine "ormanla ilgilidir" şerhi konulmuştur.
    Davacı ... Yönetimi, 18/06/2003 günlü dilekçesi ile 35 ada 3 sayılı parselin orman sayılan yerlerden olması nedeniyle tapu kaydının iptali ile orman niteliği ile Hazine adına tescili, davalının elatmasının önlenmesi ve üzerindeki binanın kal’i isteğiyle dava açmıştır. Tapu maliki ve davalı ... karşı davasında dava konusu parselin orman kadastro sınırları dışında kaldığı halde, parselin tapu kaydına 2/B madde şerhi konulduğunu bildirerek bu şerhin kaldırılmasını istemiştir. Mahkemece Orman Yönetiminin davasının kısmen kabulüne, dava konusu 35 ada 3 sayılı parselin bilirkişi krokisinde gösterilen 377 m2’lik bölümünün tapusunun iptaline ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline, bu bölüme davalının elatmasının önlenmesine, kal talebinin reddine, karşı davacının davasının kısmen kabulüne, taşınmazın 377 m2’lik bölümü dışında kalan kısmının tapu kaydı üzerindeki 2/B orman şerhinin kaldırılmasına karar verilmiş, hükmün davacı ... Yönetimi ile davalı ve karşı davacı ... tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 09.06.2009 gün ve 5279-9555 sayılı kararıyla bozulmuştur.
    Bozma kararında özetle; "yörede orman kadastrosunun 4785 sayılı Kanunun yürürlüğünden önce 1938 yılında yapıldığı, uzman bilirkişiler tarafından önceki bozma kararına uyularak taşınmazın tahdit dışında kalan bölümlerinin öncesi itibariyle 4785 sayılı Kanun karşısında orman sayılan yerlerden olup olmadığı memleket haritası, hava fotoğrafı ve amenajman planı uygulanarak belirlenmişse de; yapılan uygulama sonucu, aplikasyon hattının memleket haritasındaki bulgularla desteklenmediği, davaya konu taşınmaz ile aynı orman kadastro sınır hattı içinde bulunan 38 ada 7 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki Sarıyer 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/581 sayılı (Dairemizin 2008/1800 esas) ve yine 59 sayılı kadastro parselinden ifraz edilen 40 ada 11 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki Sarıyer 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/583 sayılı (Dairemizin 2008/17581 esas), ve yine 40 sayılı kadastro parselinden ifraz edilen 34 ada 2 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki Sarıyer 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/496 sayılı (dairemizin 2008/13365 esas) ve yine 40 sayılı kadastro parselinden ifraz edilen 34 ada 6 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki .... 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/362 sayılı (dairemizin 2009/2683 esas) dosyalarında düzenlenen karara dayanak alınan bilirkişi raporlarında memleket haritasındaki bulgularla desteklenerek yapılan uygulama sonucu oluşturulan orman kadastro sınır hattı ile temyize konu dosyada yapılan bilirkişi uygulaması sonucu oluşturulan hattın uyumlu olmadığı, oysa; uyuşmazlığın çözümünde memleket haritasındaki bulgularla desteklenerek yapılan uygulama sonucu oluşturulan orman kadastro sınır hattının esas alınması gerektiği,
    Bu nedenle, mahkemece, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek

    mühendisleri arasından seçilecek üç mühendis ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte, davaya konu taşınmaz ile aynı orman kadastro sınır hattı içinde bulunan ve yukarıda sayılan dosyalarda düzenlenen bilirkişi raporlarından istifade edilerek, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülerek, 2 Eylül 1986 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 6831 sayılı Orman Kanununa Göre Orman Kadastrosu ve Aynı Kanunun 2/B maddesinin uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde açıklanan yöntemle uygulama yapılması” gereğine değinilmiştir.
    Dava, orman iddiasına dayalı tapu iptali tescil ile elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir.
    Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, Orman Yönetiminin davasının kısmen kabulüne, 35 ada 3 parselin (A) harfi ile işaretli 377 m2 bölümünün 1938 yılında kesinleşen ve daha sonra da buna uygun olarak yapılan aplikasyon hattına göre orman kadastro sınırı içinde kaldığı belirlenerek tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tesciline, davalının elatmanın önlenmesine, kal konusu olabilecek muhdesat bulunmadığından kal talebinin reddine, geriye kalan 6106 m2 bölümün ise orman kadastro sınırının dışında kaldığı ve 2/B uygulaması ile de ilgisinin bulunmadığı belirlenerek, bu bölümün tapu kaydındaki 2/B şerhinin silinmesine karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
    Tüm dosya kapsamından, yörede henüz 4785 sayılı Kanun hükümlerine göre orman kadastrosunun yapılmadığı, Orman Yönetiminin kesinleşen orman kadastrosuna göre dava açtığı ve mahkemece yapılan keşifte, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak, 2 Eylül 1986 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 6831 sayılı Orman Kanuna Göre Orman Kadastrosu ve Aynı Kanunun 2/B maddesinin uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılacağı, sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre inceleneceği, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınacağı” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümde yazılı esaslar gözönünde bulundurularak yaptığı uygulama sonucu, aplikasyon hattının memleket haritasındaki bulgularla desteklendiği, buna göre 12 sayılı ana parselden imar uygulaması yolu ile oluşmuş dava konusu 35 ada 3 sayılı parsel bölümünün kısmen orman tahdidi içinde, kısmen dışında kaldığı belirlenerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş bulunduğuna göre, davacı ... Yönetiminin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 05/03/2013 günü oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi