Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/3561
Karar No: 2016/1452
Karar Tarihi: 10.02.2016

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/3561 Esas 2016/1452 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davalıların müşterek çocuğu tarafından davacıların oğlu ve kardeşi öldürüldüğü için davacılar manevi tazminat talep etmiştir. Mahkeme, davacıların sosyal ve ekonomik durumlarını göz önünde bulundurarak davanın kısmen kabulüne karar vermiş ve davacılar için ayrı ayrı belirli miktarda manevi tazminat ödenmesine hükmetmiştir. Ancak Yargıtay, takdir edilecek tutarın zarar görenin manevi huzurunu geri kazandıracak kadar olması gerektiğini belirtmiş ve mahkemenin daha yüksek bir manevi tazminat kararı vermesi gerektiğini ifade etmiştir. Hüküm bozulmuştur ve bu nedenle davacılar daha yüksek bir manevi tazminat talep edebilirler.
Kanun maddeleri: Borçlar Kanunu'nun 47. Maddesi (6098 satılı Türk Borçlar Yasası'nın 56/2.maddesi), M.K'nun 4.maddesi, HUMK'nun 428.maddesi.
3. Hukuk Dairesi         2015/3561 E.  ,  2016/1452 K.
"İçtihat Metni"

##########
MAHKEMESİ :##########AİLE MAHKEMESİ
##########
##########
DAVACILAR : 1- ... 2- ... 3- ... VEK.AV. ...
DAVALILAR : 1- ... 2- ...

Taraflar arasındaki manevi tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulü yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacılar M.. ve F.."ın müşterek çocuğu, diğer davacı H.."in kardeşi S.."ın davalıların müşterek çocuğu İ.. tarafından bıçaklanarak öldürüldüğünü, bu nedenle davacıların derin bir üzüntü ve elem içerisinde olduklarını belirterek davacılar M.. ve F.. için ayrı ayrı 35.000,00 TL, davacı H.. için 30.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar cevap dilekçesinde; maktul S.. ve arkadaşlarının haksız bir şekilde çocukları İ.. ve arkadaşlarına saldırdıklarını, müşterek çocukları İ.."ın öldürme eylemini haksız tahrik altında işlediğini, tek amacının kendisini korumak olduğunu, meşru müdaafa sınırlarında kaldığını, talep edilen tazminat miktarının fahiş olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; tarafların sosyal ve ekonomik durumları gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile; davacılar M.. ve F.. için ayrı ayrı 8.000,00 TL, davacı H.. için 4.000,00 TL manevi tazminatın suç tarihi olan 20/01/2013 tarihinden itibaren davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalılar vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
Davacılar vekilinin kabul edilen temyiz itirazlarına gelince;
Dava; haksız fiilden kaynaklanan ev başkanının sorumluluğuna ilişkin manevi tazminat istemine ilişkindir.

Somut olayda; davalıların oğlu İ.."ın eylemi ile davacıların oğlu ve kardeşi olan S.."ın ölümüne sebebiyet verdiği, hakkında İzmir 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/74 esas 2014/16 karar sayılı ilamıyla kasten öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına, suçun haksız tahrik altında işlenmesi, yaş küçüklüğü ve takdiri indirim sebebiyle cezada indirim yapılarak neticeden 10 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği ve dosyanın temyiz incelemesinde olduğu görülmektedir.
818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 47. Maddesi (6098 satılı Türk Borçlar Yasası"nın 56/2.maddesi) gereğince hakimin, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminat, bozulan ruh huzurunun, duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabın kısmen ve imkan nispetinde iadesini amaçladığından hâkim, M.K"nun 4.maddesi gereğince hak ve nesafete göre takdir hakkını kullanarak, manevi tazminat miktarını tespit etmelidir.
Hakim belirlemeyi yaparken somut olayın özelliğini, zarar görenin ekonomik ve sosyal durumunu, paranın alım gücünü, duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabı gözetmelidir ( Hukuk Genel Kurulunun 28.05.2003 gün 2003/21-368-355 ve 23.06.2004 gün 2004/13-291-370 sayılı kararları)
Dava konusu olayda, manevi tazminat yönünden; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, olayın niteliği, vehameti, davacılar üzerinde oluşturduğu elem ve ızdırabın fazla olması, günün ekonomik koşulları nazara alındığında manevi tazminat miktarı az olarak tayin olunduğu açıktır.
Hal böyle olunca mahkemece, daha yüksek oranda bir manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus da bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi