Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/2390
Karar No: 2016/1461
Karar Tarihi: 10.02.2016

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/2390 Esas 2016/1461 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davalı ile davacı arasındaki adi ortaklık ilişkisi ve davacının elde edilen kazanımların davalı tarafından kullanıldığı iddiaları nedeniyle açılan alacak, tespit ve tescil davası reddedilmiştir. Davacı taraf temyize gitmiştir. Yargıtay kararı sonucunda, davacı iddialarını kanıtlayamadığı için hükümdeki reddetme kararı bozulmuş ve davacıya davalıya yemin teklif etme hakkı verilerek ortaya çıkacak uygun hukuksal sonuç çerçevesinde hüküm kurulması karara bağlanmıştır. Hükümdeki kanun maddeleri BK'nun 520-540 maddeleri ve HUMK'nun 428. maddesidir.
3. Hukuk Dairesi         2015/2390 E.  ,  2016/1461 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki alacak, tespit ve tescil davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalının kardeş olup aralarında BK"nun 520-540 maddeleri anlamında adi ortaklık bulunduğunu, davalının adi ortaklıkta idareci ortak sıfatıyla yer aldığını, davalının ortaklık nedeni ile elde ettiği menkul ve gayri menkulleri aralarındaki ilişkiye aykırı olarak uhdesinde bulundurduğunu, ihtara rağmen hesap vermediğini, ortaklığa ait sermaye ile kazanımlar yaptığını ve 3.şahıslar lehine vekaletsiz tasarruf gerçekleştirdiğini belirterek, davalı adına olan gayrimenkulleri ile ortaklığa ait tüm mal varlığının tespiti ve müvekkiline ait gerçek hissenin belirlenerek müvekkilinin alacaklarının tahsiline; müspet, menfi ve munzam zararlarının hesaplanmasına, davalı adına kayıtlı ...."da bulunan taşınmazın 1/2"sinin müvekkili adına tesciline, davalı adına kayıtlı .... hisselerinin 1/2 hissenin müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının iddialarının asılsız olduğunu, davacı ile müvekkili arasında kan bağı olan kardeşlik dışında hukuki ve fiili bir bağın mevcut olmadığını, ortaklık bulunmadığını, müvekkilinin kendi çalışmaları ve kredi kurumlarına borçlanmaları neticesinde söz konusu mal varlığına sahip olduğunu, davanın zaman aşımına uğradığını, müvekkilinin diğer kardeşleri ile çalıştığı döneme ilişkin elde ettiği gelirleri eşit oranda paylaştığını, davacının iddia ettiği gibi şirketler ile ilgili bir ilgisinin bulunmadığını, tarafların 8 yıldır görüşmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; davacının taraflar arasında adi ortaklık ilişkisinin kurulduğunun ispatlayamaması, adi ortaklığın varlığını ortaya koyan ve idaresi ortak olduğu iddia edilen davalı tarafa ortaklığın tasfiyesine yönelik girişimde bulunduğuna ilişkin belge sunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, taraflar arasında kurulduğu iddia edilen adi ortaklık kapsamında edinilen kazanımların davalının uhdesinde kaldığı belirtilerek ortaklık mallarının, alacakların ve zararların belirlenmesi ile ortaklık kâr payının tespit edilip davacının hissesine düşen kısmın davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
    Temyize konu uyuşmazlık; taraflar arasında adi ortaklık sözleşmesinin kurulup kurulmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Dosyanın incelenmesinde; davacı, davalı ile aralarında adi ortaklık ilişkisi kurulduğunu, elde edilen kazanımların davalı tarafından kullanıldığını iddia etmiştir. Davalı savunmasında, ortaklığın varlığını inkar etmiştir. Bu bağlamda; ispat yükü davacıda olup, davacı öncelikle ortaklık ilişkisinin varlığını kanıtlamadır.
    Somut olayda, davacı, davalı ile adi ortaklık kurduklarına ilişkin idddiasını usulüne uygun yasal delillerle (kardeş olmaları nedeniyle dinlenilen tanık beyanları ile de) kanıtlayamamıştır. Bununla birlikte davacı, delil dilekçesinde "yemin" deliline de dayanmış, hüküm celsesinde yemin teklifinde bulunmuş olduğundan, davacıya, iddiasını ispat zımnında, davalıya yemin teklif etme hakkının kullandırılması ve yaptırılacak yeminin sonucuna göre karar verilmesi gerekir.
    Hal böyle olunca mahkemece; davacıya, adi ortaklığın varlığı hususunda davalıya yemin teklif etme hakkının kullandırılması ve ortaya çıkacak uygun hukuksal sonuç çerçevesinde hüküm kurulması gerekirken, bu yön gözardı edilerek, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi