3. Hukuk Dairesi 2020/2800 E. , 2021/5128 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ANKARA 26. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen alacak davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesince yapılan istinaf incelemesi sonucunda; tarafların istinaf başvurusunun reddine yönelik olarak verilen kararın süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; 2014 Yılı Mayıs ayında davalı Kuruma gönderdiği faturalarının incelenmesi neticesinde mutabık kalınan hizmetlerine ilişkin yapılan avans ödemelerinden yersiz olanları için faiz işletildiğini, teslim edilen faturaları Kurumun süresi içerisinde incelemeyerek kendi kusurundan dolayı faiz kesintisi yapmasının yerinde olmadığını iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 105.076,52 TL’nın kesinti tarihinden itibaren Merkez Bankası’nın kısa vadeli kredilere uyguladığı avans faizi ile birlikte tahsilini istemiştir.
Davalı; davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
İlk derece mahkemesince; davanın kabulüne, 105.076,52 TL"nin dava tarihi olan 21.11.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan tahsiline karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesinin kararına karşı, taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince; tarafların istinaf başvurularının reddine karar verilmiş ve hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre davalının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacının temyiz itirazının incelenmesinde;
Dava; davacının hakedişinden avans artığı faizi olarak davalı kurumca yapılan 105.076,52 TL kesintinin faizi ile birlikte tahsili istemine ilişkin olup, dosyanın incelenmesinde davacının, 2014 Mayıs ayında davalı kuruma gönderdiği fatura bedellerinin tamamına ilişkin kurumca avans ödemesi yapıldığını, faturaların incelenmesi tamamlandıktan sonra ise mutabık kalınan miktara göre fazla ödenen 295.360,27 avansa ilişkin 105.076,52 TL tutarındaki faizin davacının hakedişinden kesildiği anlaşılmaktadır. Mahkemenin, Kurumun kendi kusuruyla fatura incelemesini geç tamamlamasından ötürü faiz isteyemeyeceği ve bu nedenle davanın kabulüne dair kanaati yerinde olmuş ise de, dava dilekçesiyle kesinti tarihinden itibaren faiz talep edilmiş olmasına rağmen, dava konusu miktarın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verildiği görülmektedir. Oysa ki davalı Kurumun haksız işlemi olan kesinti tarihi itibariyle ödenmeyen kısım için temerrüde düştüğü açık olduğuna göre, hüküm altına alınan miktar için kesinti tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi hatalı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılması ve ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanması, HMK"nın 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılmasına ve ilk derece mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 1 nolu bendinden “dava tarihi olan 21.11.2016 tarihinden” kelimelerinin çıkartılarak yerine “kesinti tarihinden” ibaresinin eklenmesine, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 20/05/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.