(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2016/31957 E. , 2020/3956 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar ... ile Türkerler İnş. Turizm. Mad. Enerji Üretim San. ve Tic. San. A.Ş. vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin değişen taşeronlar bünyesinde olmak üzere TOKİ Başkanlığına bir kısım inşaat şantiyelerinde saha kalfası olarak çalıştığını, iş akdinin haklı neden olmaksızın feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik ücret alacaklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalıların Cevaplarının Özeti:
Davalı Türkerler İnş. A.Ş. vekili vekili davacının iddialarının yerinde olmadığını, alacak talep edemeyeceğini beyanla, davanın reddini istemiştir.
Davalı Yeni Sarp İnş. Ltd. Şti. vekili vekili davacının iddialarının yerinde olmadığını, alacak talep edemeyeceğini beyanla, davanın reddini istemiştir.
Davalı TOKİ Başkanlığı vekili, davalı idarenin asıl işveren sıfatı bulunmadığından davanın davalı idare yönünden husumet yokluğundan reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içinde davalı Türkerler İnş. A.Ş. vekili ve davalı TOKİ vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı Türkerler İnş. A.Ş. ve davalı TOKİ vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davalı TOKİ"nin dava konusu alacaklardan sorumluluğu olup olmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 36. maddesinde, “Genel ve katma bütçeli dairelerle mahalli idareler veya kamu iktisadi teşebbüsleri yahut özel kanuna veya özel kanunla verilmiş yetkiye dayanılarak kurulan banka ve kuruluşlar; asıl işverenler müteahhide verdikleri her türlü bina, köprü, hat ve yol inşası gibi yapım ve onarım işlerinde çalışan işçilerden müteahhit veya taşeronlarca ücretleri ödenmeyenlerin bulunup bulunmadığının kontrolü, ya da ücreti ödenmeyen işçinin başvurusu üzerine, ücretleri ödenmeyen varsa müteahhitten veya taşeronlardan istenecek bordrolara göre bu ücretleri bunların hakedişlerinden öderler” şeklinde kurala yer verilmiştir. Bu düzenlemeye göre ihale makamı, işçi ücretlerinin ödenip ödenmediğini kontrol etmek durumundadır. Yapılacak olan kontrol ya da işçinin başvurusu üzerine ödenmeyen ücretlerin bulunduğunun tespit edilmesi halinde, belli şartlarla ihale makamının sorumluluğu söz konusu olur. İhale makamının yapmış olduğu ilan üzerine işçilerin başvuruda bulunmamış olmaları, kamu kurumunun anılan madde kapsamındaki sorumluluğunu ortadan kaldırmayacaktır.
Aynı maddenin ikinci fıkrasında ise işçilerin her hak ediş dönemi için olan ücret alacaklarının üç aylık tutarından fazlası hakkında adı geçen idarelere herhangi bir sorumluluk düşmeyeceği öngörülmüştür. Maddede sözü edilen ücret her hak ediş dönemi için “son üç aylık temel ücret” olarak değerlendirilmelidir. Yine ihale makamının ihbar ve kıdem tazminatı ile kullandırılmayan izinler sebebiyle herhangi bir sorumluluğu söz konusu değildir.
İhale makamı olan kamu kurumunun, her hak ediş dönemine ilişkin son üç aylık ücretten sorumluluğu, kanundan doğan bir sorumluluktur. Çünkü; Toplu Konut İdaresi ihale suretiyle işverdiği diğer davalının işçilerine ücretlerini ödeyip ödemediğini, yapılan ödemeleri gösteren ücret bordroları örneklerini muhafaza etmek zorundadır.
Somut uyuşmazlıkta, davalılardan TOKİ"nin ihale makamı olarak ihale ettiği konut ve cami inşaatının davalı şirketlere verildiği, sözleşme ve kayıtlar incelendiğinde inşaat işinin bütün olarak anahtar teslimi şeklinde ihale edildiği, işin anahtar teslimi götürü bedel usulü ile ihalesi halinde taşeron ile ihale makamı arasında asıl-alt işveren ilişkisi ve buna dayalı sorumluluk oluşmayacağı, dolayısıyla davalılardan TOKİ açısından diğer davalı arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunmadığı anlaşılmıştır. Ancak davalı TOKİ 4857 sayılı Kanun’un 36. maddesi uyarınca, işçi ücretlerinin ödenip ödenmediğini kontrol etmek durumundadır. Bu sebeple, davalı TOKİ"nin ihale makamı olarak 4857 sayılı Kanun’un 36. maddesi gereğince davacının ücret alacağından sorumlu tutulmasını gerektirecek koşulların oluşup oluşmadığı belirlenerek sonuca gidilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile tüm alacaklardan her dönem için sorumlu tutulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Taraflar arasında davalı Türkerler İnş. A.Ş. lehine vekalet ücreti verilmesinin gerekip gerekmediği konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Davacının ,davalılardan Türkerler İnş. A.Ş. bünyesindeki çalışması 26.10.2010 – 31.12.2010 tarihleri arasında olmak üzere 1 ay 17 gündür. Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda kıdem tazminatı yönünden davalıların sorumlu oldukları miktarlar belirlenmiştir. Buna göre; kıdem tazminatı yönünden hesaplanan tutarın net 111,69 TL sinden davalı Türkerler İnş. A.Ş. diğer davalılarla birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu belirlenmiştir. Davacı tarafından davalıların belirlenen sorumluluk tutarlarına göre alacak taleplerinin ıslah edildiğine dair açık beyanda bulunulmadığından, davacının davalı Türkerler İnş. A.Ş. yönünden reddedilen kıdem tazminatı alacağı miktarı belirlenerek Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gözetilerek Türkerler İnş. A.Ş. vekili lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgililere iadesine, 02.03.2020 gününde oybirliği ile karar verildi.