MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki eşya alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın davalı ... yönünden reddine, davalı ... yönünden kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili dilekçesi ile; tarafların 2013 yılında evlendiklerini, aralarındaki boşanma davasının derdest olduğunu, davacıya düğünde 5 adet 23 gr. 22 ayar bilezik, yine birisi burma 5 bilezik ve 5000TL değerinde çeyrek altın ve para takıldığını, takılan bu ziynetlerin davalılar tarafından kendisinden alınıp iade edilmediğini iddia ederek, vasıfları belirtilen 10 adet bilezik, toplam 5.000TL değerindeki çeyrek altın ve paranın aynen iadesini, olmazsa bedelleri olan 25.000TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesi ile; tarafların düğün törenleri esnasında davacının annesinin kız tarafı tarafından takılan ziynetleri düğün salonunda aldığını, taraflar arasında sorun çıkınca da davacının düğünde takılan ziynetleri ve çocuklarının doğumlarında takılan ziynetleri alıp evi terk ettiğini, müvekkilinin ziynetleri almasının söz konusu olmadığını, bilezikleri müvekkilinin hiç görmediğini, düğünde takılan 17 adet çeyrek altının ise davacı tarafça rıza ile müvekkilinin borçları ödemesi için verildiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece; davalı ... yönünden husumet yönünden davanın reddine, davacının davalı ..."a yönelik davasının kısmen kabulüne, taleple bağlı olarak, 5 adet 18 gram kalın bileziğin aynen iadesine, yada bedelleri olan 8.145TL"nin, 4 adet normal 10"ar gramlık bileziğin aynen iadesine, yada bedelleri olan 3.620TL"nin, 1 adet 20 gram burma bileziğin aynen iadesine, yada bedeli olan 1.810TL"nin, düğünde davacıya takılan 11 adet çeyrek altının aynen yada bedelleri olan 1.760TL"nin, düğünde davacıya takılan 150TL paranın davalıdan alınarak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan HMK"nun 176. maddesine göre; taraflardan her biri, yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir. 178. maddeye göre de; ıslah eden taraf, ıslah sebebiyle geçersiz hâle gelen işlemler için yapılan yargılama giderleri ile karşı tarafın uğradığı ve uğrayabileceği zararları karşılamak üzere hâkimin takdir edeceği teminatı, bir hafta içinde, mahkeme veznesine yatırmak zorundadır. Aksi hâlde, ıslah yapılmamış sayılır.
Somut olayda; davacı vekili dava dilekçesi ile fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak davalıdan 25.000,00TL"nin tahsilini talep etmiş, 05.11.2014 tarihli dilekçesi ile talebini 1.698TL arttırarak 26.698TL"ye çıkarmış, 06.11.2014 tarihinde de ıslah harcını yatırmıştır. Ne var ki mahkemece, davacı vekilinin ıslah talebi hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmeyerek taleple bağlı kalındığı belirtilerek, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.