1. Hukuk Dairesi 2020/1849 E. , 2021/5437 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 12/10/2021 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat ... geldi. Davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalılar ... v.d. vekili Avukat gelmedi. Yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı, mirasbırakanı babası ...’nın maliki olduğu ... ada ... parsel sayılı taşınmazdaki 4 ve 8 numaralı bağımsız bölümlerinin, murisin oğlu dava dışı ...’e verdiği vekaletname kullanılmak suretiyle ...’ün eşinin akrabaları olan davalılara satış suretiyle temlik edildiğini, temlikin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek miras payı oranında iptal ve adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, iddiaların doğru olmadığını, taşınmazları bedelini ödeyerek satın aldıklarını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davalıların kötüniyetli olduklarının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin karar. Dairece; "Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal, tescil isteğine ilişkindir. ...mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermeye elverişli olduğunu söyleyebilme imkanı yoktur. Hâl böyle olunca; davada ileri sürülen iddialar ile ilgili olarak tarafların gösterdikleri delillerin eksiksiz toplanması, mirasbırakanın satışa ihtiyacı olup olmadığı, davalıların alım gücü bulunup bulunmadığının saptanması, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda asıl olanın mirasbırakanın iradesi olduğu hususu gözetilerek tüm delillerin yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda değerlendirilerek mirasbırakanın gerçek amaç ve iradesinin açıklığa kavuşturulması ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken anılan hususlar gözardı edilmiş olması doğru değildir." gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde mal kaçırma amacının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1916 doğumlu mirasbırakan ...’nın 26/06/2013 tarihinde ölümü ile geriye mirasçı olarak ilk eşi ...’dan olma davacı oğlu ...’i, dava dışı çocukları ... ve ... ile ikinci eşi ...’yi bıraktığı, davalılar ... ve ...’ın karı-koca oldukları, mirasbırakanın ... 1. Noterliği’nin 29/11/2011 tarih ve 7928 yevmiye no’lu vekaletnamesi ile taşınmaz satın almaya, ... ili hudutları dahilindeki tüm taşınmazlarını dilediğine dilediği bedelde satmaya, satış bedellerini almaya yetkili olacak şekilde oğlu ...’yı vekil tayin ettiği, anılan vekaletname kullanılmak suretiyle mirasbırakana ait ... ada ... parsel sayılı taşınmazdaki mesken vasıflı 4 ve 8 numaralı bağımsız bölümlerin 05/01/2012 tarihli resmi akitle davalılara satış suretiyle temlik edildiği kayden sabittir.
Bozma ilamında da belirtildiği üzere, çekişmeli temlikin muvazaa ile illetli olup olmadığının belirlenebilmesi için mirasbırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılması, bu kapsamda tüm delillerin eksiksiz toplanması ve doğru değerlendirilmesi gerekmektedir.
İddia, savunma ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; mirasbırakanın emekli olduğu ve temlik tarihinde mal satmayı gerektirecek önemli bir ihtiyacının ya da borcunun bulunmadığı, mirasbırakanın, ikinci eşi ... ile birlikte yaşarken dava dışı oğlu ...’ün ( vekil ) yanına yerleştiği, bu dönemde ...’ün vekil tayin edildiği ve taşınmazların davalılara devredildiği, satış bedelinin mirasbırakanın terekesinden çıkmadığı, mirasbırakan ile oğlu ...’ün, diğer mirasçılara göre daha yakın ve samimi bir ilişki kurduğu, kaldı ki davalı tanık beyanlarından anlaşılacağı üzere mirasbırakan ile diğer erkek çocukları ... ve ...’ın arasının, onların eşlerinden kaynaklanan nedenlerle iyi olmadığı, çekişmeli devir sonrası dairelerin kira gelirlerini oğul ...’ün almaya devam ettiği, nüfus kayıtlarına göre ... ile davalılar arasında, ...’ün eşinden kaynaklanan akrabalık bulunduğu bir bütün halinde değerlendirildiğinde, mirasbırakanın yaptığı temlik ile dava konusu bağımsız bölümleri davalıları ara malik kullanmak suretiyle ileri bir tarihte dava dışı Mevlüt’e kazandırmak amacıyla hareket ettiği, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu anlaşılmıştır.
Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre vekalet ücretine ilişkin itirazın incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 24.11.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 3.050.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/10/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.