16. Hukuk Dairesi 2013/13096 E. , 2014/212 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : KURTALAN KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/06/2013
NUMARASI : 2013/5-2013/5
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
1959 yılında yapılan kadastro sırasında H..K.. çalışma alanında bulunan 11 ve 12 parsel sayılı taşınmazlar, kaçak ve yitik kişilerden kanunlar uyarınca Hazineye kalan yerlerden olduğundan söz edilerek Hazine adına tespit edilmiş; Kadastro Komisyonunca itirazların reddi üzerine 22.03.2004 tarihinde kesinleştirilerek tapuya tescil edilmiş; 12 parsel sayılı taşınmaz daha sonra 30 ve 31 parsellere ifraz olunmuştur. Davacı M..B..444.400 metrekare yüzölçümlü 30 parsel sayılı taşınmaz, davacı S.. B.. ise 332.800 metrekare yüzölçümlü 11 parsel sayılı taşınmaz hakkında tapu kaydı, vergi kaydı, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açmışlardır. Yargılama sırasında K.. B.. ve N..T.., miras yoluyla gelen hakka dayanarak; İ..B..ve arkadaşları ise kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, adlarına tescil istemiyle davaya katılmışlardır. Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, Kadastro Komisyonu kararının muterizlerden M..B.. mirasçılarına tebliğ edilmediği için tespitlerin kesinleşmediği gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine ve dosyanın Kadastro Mahkemesine aktarılmasına dair verilen karar Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 05.12.2011 tarih 2467-6562 sayılı ilamı onanmış ve dosya Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Kadastro Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, Kadastro Komisyonunun çekişmeli taşınmazlarla ilgili 21.09.1995 tarih, 1995/240 ve 1995/244 sayılı kararlarının ilgililerine tebliğ edilmesi için dosyanın Siirt Kadastro Müdürlüğüne geri çevrilmesine karar verilmiş; hüküm, müdahil K.. B.. ve N..T.. vekili ile Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Kadastrodan önceki nedene dayalı olarak Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan eldeki dava, 1959 yılında yapılan tapulama tespitine itiraz üzerine verilen komisyon kararının itiraz eden M..B.."ün tüm mirasçılarına tebliğ edilmemiş olması nedeniyle tespitin kesinleşmediğinden söz edilerek Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Gerçekten de, kadastro tespiti kesinleşmeyen taşınmazlar hakkında açılacak mülkiyete ilişkin davalarda Kadastro Mahkemeleri görevli olup somut olayda bu husus Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin ilamı ile onanarak kesinleşmiştir. Komisyon kararının, itiraz edenlerin tüm mirasçılarına tebliğ edilmemiş olması bir eksiklik ise de; bu eksiklik, tespit tutanaklarının Kadastro Müdürlüğüne geri çevrilerek davanın esasının kapatılmasını gerektirmez. Tapulama tespitinden sonra yürürlüğe giren 3402 sayılı Kadastro Kanun"un 27/son maddesi kadastro tutanaklarının "usul ve şekle ilişkin eksiklikler nedeniyle Tapu Müdürlüğüne iade edilemeyeceği" kuralını getirmiştir. Nitekim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 29.3.1996 tarih ve 1993/6-1996/2 sayılı kararında, "kadastro çalışmalarında usule ilişkin aykırılık bulunması halinde, mahkemece tutanakların Kadastro Müdürlüğüne iade edilmemesi gerektiği" vurgulanmıştır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 5304 sayılı Yasa ile değişik Geçici-5. maddesi ise, 3402 sayılı Yasanın yürürlüğe girmesinden önce kurulmuş Kadastro Komisyonlarınca verilen ve henüz kesinleşmeyen komisyon kararlarının "askı ilanına" alınarak sonuçlandırılacağı hükmünü getirmiştir. Açıklanan yasal düzenlemeler ve Hukuk Genel Kurulu kararı karşısında, kadastro tespitlerine ilişkin somut olayda olduğu gibi usul eksikliklerinin bulunması halinde, giderilmesi gereken eksikliklerin Kadastro Mahkemesince tamamlanması zorunlu olup, davanın esası kapatılarak kadastro tutanak ve ekleri Kadastro Müdürlüğüne iade edilemez. Bu nedenlerle, somut olayda mahkemece davanın esasının kapatılarak, komisyon kararının tüm ilgililere tebliği için dosyanın kadastro müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmesinde isabet bulunmamaktadır. Hal böyle olunca mahkemece, komisyon kararının 3402 sayılı Yasa"nın 5304 sayılı Yasa ile değişik Geçici-5. maddesi uyarınca askı ilanı suretiyle tüm ilgililere tebliği için Kadastro Müdürlüğü"ne yazı yazılarak sonucu beklenilmeli; askı ilanı süresi içerisinde aynı taşınmazlar hakkında başkaca dava açılması halinde bu davalar eldeki dava dosyası ile birleştirilmeli ve davaya kaldığı yerden devam edilerek, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda deliller toplanıp sonucuna göre esas hakkında bir karar verilmelidir. Mahkemece bu husus göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden müdahillere iadesine, 28.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.