16. Hukuk Dairesi 2013/13105 E. , 2014/215 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : MUDANYA KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/04/2013
NUMARASI : 2008/36-2013/14
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında Ç.K.çalışma alanında bulunan temyize konu da 47 parsel sayılı 5063,90 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar A.. A.. ve M.. C.. adına veraseten iştirak halinde, ..ada 3 parsel sayılı 1.051,53 m2 yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı M.. K.. adına tespit edilmiştir. Davacı H.. B.., irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak yapılan tespitlerin iptaliyle .... ada .... parselin adına, ...... ada 47 parselin murisi E...B.."ın tüm mirasçıları adına tapuya tescile karar verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli ... ada 3 parsel sayılı taşınmazın davacı adına, .... ada 47 parsel sayılı taşınmazın murisi E....B..."ın tüm mirasçıları adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar M.. C.., A.. A.. ve M.. K.. vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazlardan .... ada 47 parselin tarafların kök murisi E.. B..."dan gelen yer olduğu ve terekesinin taksim edilmediği, ...ada 3 parselin davacı H.. B.."ın murisi S.. B.."dan kaldığı ve yapılan taksimle davacıya kaldığı kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuştur. Davacı asıl ve birleşen dosyada çekişmeli taşınmazların murisinden kaldığını iddia ederek.... ada 3 parselin adına, ... ada 47 parselin ise kök muris E.B.. mirasçılarının miras payları oranında adlarına tescili talebinde bulunmuştur. Davalılar ise; ....ada 47 parselin M..A.."tan kaldığını kök murisle ilgisi olmadığını, .. ada 3 parselin ise yarı hissesinin davalı Muammer"e ait olduğunu, davacının hiç zilyet olmadığını ileri sürmüşlerdir. Keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve davalı tanıkları ... ada 3 parselin davacının babası Sait"ten kaldığını, ölümüyle davacı ve kardeşi A... İ.."ın kullandığını,.....ada 47 parselin ise kök muris Emin"den kaldığını, bir kısım davalı tanığı davacının babasının yaptığı taksimle davacının teyzesi Zehra"ya kaldığını bir kısım davalı tanığı ise taksimi bilmediklerini belirtmişlerdir. Şu halde, ... ada 3 parsel için Sait terekesinin, .....ada 47 parsel için ise kök muris E.. terekesinin paylaşıma konu edilip edilmediği hususu açıklığa kavuşturulup, beyanlar arası çelişki giderilmeden karar verildiği anlaşılmaktadır. Dava konusu taşınmazlardan 145 ada 3 parselin muris Sait, ... ada 47 parselin ise kök muris E... B...a ait olduğu yapılan keşif, uygulama ve toplanıp değerlendirilen delillerle sabittir. Uyuşmazlık, miras bırakanların sağlıklarında taşınmazlar üzerindeki zilyetliklerini davalılara devredip devretmediği veya miras bırakanların ölümünden sonra terekenin mirasçıları arasında paylaşılıp paylaşılmadığı, paylaşım varsa uyuşmazlığa konu taşınmazların paylaşım sonucu hangi tarafa isabet ettiği yönlerine ilişkindir. Paylaşım veya bağışlama olgusunda ispat yükü, taksim veya bağışlamaya dayanan tarafa ait olup kanıtlanmadığı sürece mirasçılardan biri tarafından taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin tereke adına olduğunun kabulü gerekir. Paylaşıma veya bağışlamaya dayanan taraf, paylaşım veya hibenin varlığını, paylaşım veya hibenin tarihini, paylaşıma bütün paydaşların veya yetkili temsilcilerinin katıldıklarını, paylaşımda paydaşlara verilen paylar ile bunların akıbetlerini kanıtlamakla yükümlüdür. 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 15. maddesi uyarınca harici paylaşım belgelerle, bilirkişi ve tanık beyanları ile kanıtlanabilir. Mahkemece ... ada 47 parsel için paylaşım yapılmadığı, .....ada 3 parsel için paylaşımın varlığı kabul edilmiş ise de, bu yönde yapılan inceleme ve araştırma hüküm için yeterli değildir. O halde doğru sonuca varılabilmesi için, paylaşıma dayanan davacı ve davalı taraftan, bu hususa ilişkin delilleri sorulmalı, murislerin terekesine dahil olan taşınmazların tümü belirlenerek, mahallinde taşınmazların bulunduğu yeri iyi bilen, yaşlı, yansız yerel bilirkişiler, tespit bilirkişileri ve taraf tanıkları hazır olduğu halde yeniden keşif yapılmalıdır. Keşifte, tarafların murislerinin tüm mirasçıları ya da yasal temsilcilerinin katılımı ile miraslarının paylaşmaya tabi tutulup tutulmadığı, her bir mirasçıya miras payına karşılık taşınır ya da taşınmaz mal verilip verilmediği, dava konusu taşınmazların kimin miras payına düştüğü, kim tarafından, ne şekilde kullanıldıkları, gerektiğinde ilgili tutanaklar getirtilip incelenmeli ve çok uzun süreli kullanmanın harici paylaşımın karinesi olduğu düşünülmeli, paylaşımda eşitliğin zorunlu bulunmadığı göz önünde tutulmalı, murislerin çekişmeli taşınmazları davalılara bağışlayıp bağışlamadığını ve zilyetliğini sağlığında devredip etmediği maddi olaylara dayalı olarak sorulup saptanmalı; yerel bilirkişi, tespit bilirkişileri ve tanık sözleri, terekeye dahil taşınmazların tespit tutanakları ve kesinleşmiş iseler kadastroca oluşan tapu kayıtları ile denetlenmeli, beyanlar arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalıların temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 28.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.