3. Hukuk Dairesi 2020/1651 E. , 2020/2733 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (TİCARET) MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit ve fatura iptaline ilişkin davanın mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, 132410 numaralı elektrik abonesi olduğunu, davalı tarafça 30/03/2012 tarih ve 491 sayılı yazısı ile, elektrik sayaç okuma işleminde yanlış çarpan kullanılması nedeniyle 5 yıllık eksik olarak alınan elektrik bedeli olan toplam 52.435,40 TL"nin ödenmesinin istendiğini, Elektrik pisayası müşteri hizmetleri yönetmeliğinin 23. maddesi gereğince, hatalı bildirimde bulunulması halinde eksik bedelin müşteriden tahsil edilebileceğini, ancak tahakkuka esas süre doğru bulgu ve belgelerin bulunması halinde 12 ay, bulunmaması halinde ise 90 günü aşamayacağını, bu nedenle tahakkuk ettirilen faturanın iptaline, bilirkişice tespit edilecek bir yıllık elektrik bedelini ödemelerine, bakiye kısım açısında borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacı kurumun şirket bünyesinde elektrik abonesi olduğunu, ... işletme şefliğince yapılan abonelik işlemleri sırasında yanlış sayaç çarpanı kullanmak nedeniyle yaklaşık 5 yıldır fatura bedelinin 14 kat eksik alındığı, eksik alınan elektrik bedelinin tahsili amacı ile fatura gönderildiği ancak davacı kurumun fatura bedeline ve borca itiraz ettiğini, ancak 25/09/2002 tarih ve 24887 sayııl Resmi Gazetede yayınlanan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin hatalı bildirimde bulunulması başlıklı 23. maddesinde " hatalı sayaç okuma, yanlış tarife veya yanlış çarpım faktörü gibi nedenlerle eksik tahsil edilen kısım müşteriden tahsil edilir" şeklinde hüküm içerir. Bu nedenle davacının açmış olduğu davanın haksız olduğunu, davanın reddine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiş, Dairemizin 11.03.2015 T. 2014/11081 E. 2015/3893 K. sayılı ilamında; “ ...Uyuşmazlık; davalı ... şirketinin, çarpan farkını yanlış uygulayarak hatalı ödeme bildiriminde bulunması nedeniyle, bu olayda kusuru bulunmadığı iddia edilen davacı abonenin tahakkuk ettirilen fatura bedelinden sorumlu tutulup tutulmayacağı noktasında olduğu ve davalı şirketin müterafik kusuru nedeniyle 818 sayılı BK. nun 98/2 maddesi delaletiyle 44. maddesi uyarınca (6098 sayılı TBK.nun 114/2 maddesi delaletiyle 52. maddesi) indirim yapılması suretiyle bir karar verilmesi yine davacı taraftan, kayıp-kaçak, dağıtım, iletim ve perakende satış hizmeti bedellerinin tahsil edilemeyeceği kabul edilip; bilirkişiden, açıklanan husus göz önüne alınıp, yeniden ek rapor düzenlemesinin sağlanması ve oluşacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekmektedir.” gerekçeleriyle bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacı şirket hakkında 30/03/2012 tarihli 491 sayılı yazı kapsamında 5 yıllık eksik alındığı ifade edilen 52.435,40 TL lik fatura borcundan dolayı bilirkişi ek raporundada kayıp kaçak, dağıtım, iletim, perakende satış hizmeti bedelleri düşüldükten sonra ortaya konan 45.844,35 TL den TBK 114/2,52. Maddeleri delaleti ile hakkaniyet ölçüsünde %10" oranında indirim yapılarak olarak davacının 41.259,915 TL lik kısmından borçlu olduğunun, 11.175,48 TL lik kısmından dolayı ise borçlu olmadığının tespitine, fazlaya dair talebin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, Dairemiz 08/03/2017 T. ve 2016/7123 E. - 2017/2774 K. sayılı ilamında; “...davacı tarafın tüm davalının müterafik kusur indirimi yapılmasına yönelik temyiz itirazlarının reddi ile karar tarihinden sonra yürürlüğe girmiş bulunan bu yasa değişikliklerinin, yürürlük tarihi öncesi dönemde geçerli olan EPDK kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu yapılan dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılan ve halen devam eden davalarda da geçmişe etkili olacak şekilde (bu yasa değişikliği öncesinde açılan ve halen görülmekte olan davalar da) uygulanması gereken hükümler içerdiğinden 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu"nun 17., geçici 19. ile 20. maddelerinin, somut olaya etkisinin bulunup bulunmadığının yerel mahkemece tartışılıp değerlendirildikten sonra sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekmektedir.” gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde; davacının, davasının kısmen kabulü ile davacı kurumun (Maliye Hazinesine devrolan) davalı ..."a ... numaralı faturadan dolayı 5.243,54 TL"den borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine, karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dava, çarpan hatasından kaynaklı yansıtılan borçun bir kısmından sorumlu olunmadığının tespitine ve yansıtılan faturanın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, her ne kadar bozmaya uyma kararı verilmiş ise de; bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Kural olarak bozma kararına uyan mahkeme, artık bozma kararı gereğince işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Dairemizin 08/03/2017 T. ve 2016/7123 E. - 2017/2774 K. sayılı ilamında; Bilirkişiden alınan raporda kayıp kaçak bedellerinin dahil edilerek hesaplama yapılması gerektiği belirtilmiş, ancak alınan raporda bedellerin hesaplamaya eklenip eklenmediği hususu anlaşılamadığı gibi alınan raporda faturalara ilişkin döküme yer verilmediği gibi hesaplamanın hangi bilgiler baz alınarak yapıldığı tespit edilememiştir. Mahkemece hükme esas alınan Bilirkişi raporu Yargıtay denetimine elverişli olmalıdır. Bu sebeple Yargıtay denetimine elverişli Bilirkişi raporu alınarak bozma gereği de yerine getirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK. nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.06.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.