22. Hukuk Dairesi 2016/22209 E. , 2016/20728 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin, davalı işveren tarafından haklı ve geçerli sebep olmadan sendikal sebeple feshedildiğini belirterek feshin geçersizliğine, davacının işe iadesine işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat ve alacakların belirlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının lastik imal bölümündeki çalışmaları sırasında işverene verdiği maddi zarar sebebi ile, iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, iş sözleşmesinin sendikal sebeple feshedildiği yönündeki iddianın ispatlanamadığı, ancak davacının hammadde zayiatına sebep olduğu, yapmakla ödevli olduğu görevi yapmamakta ısrar ettiği belirtilerek feshin haklı sebebe dayandığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmişir.
Karar, süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine göre, davacının iş sözleşmesinin sendikal sebeple feshedildiği yönündeki iddiası yeterli ölçüde delillendirilerek ortaya koyulamadığından, mahkemece bu yönde yapılan tespitte bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasındadır.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 25. maddesinin (II) numaralı bendinde, ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığı halinde, işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkânının olduğu açıklanmıştır.
Somut olayda, vardiya amiri olarak çalışan davacı hakkında tutulan 01.11.2015 tarihli tutanakta lastik imal ve pişirme bölümlerinde Ekim ayı hedefi olan günlük ortalama 2100 yerine 1447 lastik üretilerek % 31 oranında kayba neden olunduğu belirtilmiştir.
12.11.2015 tarihli tatunakta ise, lastik imal ve pişirme bölümlerinde 11 Kasım itibari ile 2136 adet lastik üretmek yerine 1602 adet üretilerek % 25 oranında kayba neden olunduğu açıklanmıştır.
Aynı tarihli bir başka tutanakta, lastik imal bölümünde yeniden kulanılmak üzere biriktirilen ham madde ürünleri içine tekstil ve metal karıştığı, buların hurda yapılmak zorunda kalındığı, firmanın 61.260,00 TL zarara uğradığı belirtilmiştir.
Mahkemece, şahit beyanları doğrultusunda, davacının eylemleri ile işvereni zarara uğrattığı ve yapmakla ödevli olduğu görevi yapmamakta ısrar ettiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Ancak davanın hüküm kurmaya yeterli derecede aydınlatılmaksızın karar verilmesi hatalı olmuştur.
Bu sebeple öncelikle davacının görev tanımına ilişkin tüm belgeler celp edilmeli, tutanaklarda belirtilen eylemlerin davacının görev tanımına aykırı davranışından kaynaklanıp kaynaklanmadığı, varsa kusur oranı ve oluşan zarar miktarı, alanında uzman bilirkişi heyetinden, dosyaya sunulan üretim verilerine ilişkin analiz listeleri ve diğer belgeler değerlendirilerek gerekirse bilirkişilere yerinde inceleme yetkisi tanınarak denetime elverişli rapor alınmak sureti ile kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulmalıdır. Ardından şahit beyanları ve tüm dosya içeriği bir bütün olarak değerlendirilerek feshin haklı yada geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı belirlenmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26.09.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.