1. Ceza Dairesi 2018/5603 E. , 2019/1093 K.
"İçtihat Metni"(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)
Maktul ..."nin 19/03/2017 tarihinde şüpheli ölümü nedeniyle yapılan soruşturma evresi sonucunda Edremit Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 16/10/2017 tarihli ve 2017/1844 soruşturma, 2017/3942 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Burhaniye Sulh Ceza Hakimliğinin 11/04/2018 tarihli ve 2017/2550 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 160. maddesinde yer alan "Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür." şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu, soruşturma dosyası kapsamına göre Adli Tıp Kurumu 1. Adli Tıp İhtisas Kurulunun 23/08/2017 tarihli ve 4001 karar sayılı raporunda müteveffanın ölüm sebebinin doğal ölüm olarak değerlendirildiği görülmüş ise de;
Maktulün, askerlik görevini ifa etmekte iken askeri aracın takla atması sonucu yaralanmasından dolayı 28/02/2017 tarihinde Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yatarak tedavi görmeye başladığı ve 18/03/2017 tarihinde taburcu edilmesi üzerine aynı gün saat: 22.00 sıralarında Balıkesir ilinin Akçay ilçesine gelerek arkadaşı... ile birlikte gece konaklamak için ablasının ikametine gittiği, 19/03/2017 günü 05.30-06.00 sıralarında duş almak için girdiği banyoda anlaşılamayan bir nedenle vefat ettiği somut olayda, müteveffanın olay tarihinde henüz 20 yaşında olduğu ve bu yaştaki doğal ölümün hayatın olağan akışına aykırı kaldığı, adli raporda ölümün doğal ölüm olarak belirtilmesine karşın ölümün sebebinin belirtilmediği, bu şekliyle de maddi gerçeğin ortaya çıktığının söylenemeyeceği, maktulün geçirmiş olduğu trafik kazasına ilişkin soruşturma dosyasının dosya içerisine alınmadığı, Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesinin raporunda; maktulün ilk başlarda güç kaybı yaşamamasına rağmen sonradan güç kaybı yaşadığının belirtildiği, diğer taraftan müşteki vekilinin aşamalardaki dilekçelerinde ve itirazlarında, 11/07/2017 tarihli otopsi raporuna göre "maktulün myokardial kas lifleri arasında yer yer perikardial yağ dokusunda eritrosit ekstravazasyonu izlendiğinin görülmesi nedeniyle maktulde doğuştan kronik kalp yetmezliği olabileceğini" ileri sürdüğü ve bu olgunun adli raporlarda karşılanmadığı, maktulün öteden beri görmüş olduğu tedavi evraklarının da temininden sonra ölüm sebebinin tespitine yönelik yeniden rapor tanziminin sağlanması, bu hususta gerektiğinde Adli Tıp Kurumu Genel Kurulundan rapor talep edilmesi ve meydana gelen ölüm ile geçirmiş olduğu trafik kazası veya askere elverişli olmamasına karşın askerliğe alınması arasında illiyet bağı tespit edilmesi durumunda sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik soruşturma sonucu verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 08/11/2018 gün ve 94660652-105-10-8671-2018-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü;
TÜRK MİLLETİ ADINA
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, Burhaniye Sulh Ceza Hakimliğinin 11/04/2018 tarihli ve 2017/2550 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nin 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 25/02/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.