20. Hukuk Dairesi 2012/12726 E. , 2013/2365 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında .... Mevkii 275 ada 108 parsel sayılı 1605,58 m² yüzölçümündeki taşınmaz, belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle çayırlık niteliğiyle davalı adına tespit edilmiştir. Davacı ... Yönetimi, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece; davanın reddine ve dava konusu parselin tesbit gibi davalı adına tapuya tesciline karar verilmiş, davacı tarafından hükmün temyiz edilmesi üzerine Dairece bozulmuştur.
Hükmüne uyulan Dairenin, 09/04/2009 tarih 2009/3769 - 6118 sayılı bozma kararında özetle; “Mahkemece her nekadar dava konusu taşınmazın tarım arazisi vasfında olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de; davalı oldukları anlaşılan 275 ada 1 ve 107 nolu parsellerin dava dosyaları getirtilip incelenmediği gibi, kadastro sırasında adına tesbit yapılan, dosyadaki nüfus kaydında sağ görülen davalı ...’ın dava dilekçesi tebliği için gönderilen tebligata yazılan bilgiye ve keşifteki mahalli bilirkişi beyanına göre vefat ettiği anlaşılmaktadır. Taraf teşkili dava şartlarındandır. Bu nedenle, mahkemece, öncelikle davalı ...’ın sağ olup olmadığı araştırılmalı, sağ değilse mirasçıları davaya dahil edilerek onlarında sunacağı deliller varsa toplanmalı, komşu taşınmazlara ilişkin dava dosyaları getirtilip incelenmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir.”gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozmaya uyulduktan sonra davanın reddine ve dava konusu parselin tesbit gibi davalı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm, davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmekle, Dairece bir kez daha bozulmuş,
Hükmüne uyulan Dairenin, 29/06/2010 tarih 2011/4400 - 8335 sayılı bozma ilâmında; “Mahkemece çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu belirlendiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; mahkemece, yapılan inceleme ve araştırma hükme yeterli değildir. Şöyle ki; raporu hükme dayanak alınan orman bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazın çoğunlukla çayırlık alan, fındık bahçesi ve kısmen kızılağaç ve kestane gibi ağaçların bulunduğu, ağaçların yaşlarının 10 ilâ 30 arasında değiştiği belirtilerek taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu belirtilmiş ise de; taşınmaz içerisinde bulunan orman ağaçlarının sayısı, dağınık ve toplu olarak bulunup bulunmadıkları açıklanmamıştır. Bu durumda; çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığı yönünde duraksama olmuştur. Karara dayanak alınan uzman orman bilirkişi tarafından düzenlenen rapor çekişmeli yerin öncesinin orman niteliğini belirlemeye yeterli ve kanaat verici olmayıp, bu rapora dayanılarak hüküm kurulamaz. O halde; mahkemece, raporu hükme dayanak alınan orman ve
fen bilirkişi aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmazın üzerinde bulunan kızılağaç ve kestane ağaçlarının sayısı, dağınık ve toplu olarak bulunup bulunmadıkları, taşınmazın içerisinde eylemli orman bölümü olup olmadığını açıklar ayrıntılı ek rapor alınmalı, taşınmaz içerisinde orman ağaçlarının kapalılık oluşturduğu eylemli orman bulunduğu takdirde bu bölümün yönünden davanın kabulüne karar verilmeli aksi takdirde dava reddedilmelidir.” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilâmına uyulduktan sonra davanın reddine ve dava konusu parselin tesbit gibi davalı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesine göre yapılmıştır
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada, çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu ve komşu 275 ada 107 sayılı parselin hükmen çayırlık vasfıyla özel mülk olarak tesciline karar verildiği gözetilerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı ... Yönetimi"nin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine 07/03/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.