3. Hukuk Dairesi 2015/2051 E. , 2016/1684 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kişisel eşyanın iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Dava; çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen, bunun mümkün olmaması halinde nakden davalıdan tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece; talebin kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. (TMK m. 6)
Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimse iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir.
Hayat deneylerine göre olağan olan ziynet eşyasının kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Diğer taraftan ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir.
Bu bağlamda somut olayda ispat yükü davacı kadının üzerinde olup, davacı iddiasını ispat etmek için tanık dinletmiş, yemin deliline dayanmıştır.
Mahkemece, dinlenen tanıkların beyanları ve davalının resen yemin teklifi sonucu verdiği beyanı doğrultusunda 56 adet küçük altının aynen, bunun mümkün olmaması halinde bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmiş, set ve bilezikler yönünden ise davacının talebi reddedilmiştir.
Davacı, set ve bileziklerin zorla elinden alındığını dinlettiği tanıkların beyanı ile ispat edememiş olup, mahkemece, davalıya resen yemin teklif edilmesi doğru görülmemiş ise de, delil listesinde açıkça yemin deliline dayanan davacı vekilinin, 08.04.2014 tarihli 9. celsede, davalı tarafa yemin teklif haklarını kullanmak istemediklerine yönelik beyanı karşısında, mahkemece verilen kararda sonucu itibariyle bir isabetsizlik olmadığı anlaşılmış, bu nedenle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 11.02.2016 günü oybirliğiyle karar verildi.