Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/16857
Karar No: 2016/1694
Karar Tarihi: 15.02.2016

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/16857 Esas 2016/1694 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Dava, nafakanın kaldırılması talebiyle açılmıştır. Davacı, sakat olduğunu ve zorlukla geçindiğini belirterek, yoksulluk nafakasının kaldırılmasını ya da indirilmesini talep etmiş, müşterek çocuk Hülya için ise iştirak nafakasının kaldırılmasını ya da indirilmesini istemiştir. Davalı ise, maddi durumunun iyi olduğunu ve davanın reddini talep etmiştir. Mahkeme, davacının aylık gelirinin 1200 TL olduğunu, davalının gelirinin ise asgari ücretin altında kaldığını tespit etmiş ve nafaka taleplerini reddetmiştir. Ancak mahkeme, müşterek çocuk Hülya'nın dava tarihinden yaklaşık iki ay önce reşit olduğunu belirterek, iştirak nafakasının kanun gereği kendiliğinden kalktığını tespit etmiştir. Kanun maddeleri olarak, TMK 176/2 ve HUMK 438/VII belirtilmiştir.
3. Hukuk Dairesi         2015/16857 E.  ,  2016/1694 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... 4. AİLE MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/10/2015
NUMARASI : 2014/621-2015/487
DAVACI : Y.. Ö.. VEK.AV.Ş... K..
DAVALI : Ş.. T..
Taraflar arasındaki nafakanın kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesinde; kendisinin bacağından sakat olduğunu, inşaatta çalıştığını, geçimini sürdürmekte ve nafakayı ödemekte zorlandığını belirterek boşanma davasında davalı eş için hüküm altına alınmış olan yoksulluk nafakasının kaldırılmasını, bu mümkün olmazsa indirilmesini; velayeti davalı anneye verilmiş olan Hülya için ise, Hülya’nın 18 yaşını doldurması sebebiyle hüküm altına alınmış olan iştirak nafakasının kaldırılmasını, mümkün değilse indirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde; davacının engelli olmayıp, inşaatta çalıştığını, ayrıca gayrımenkulleri olduğunu ve bunlardan gelir elde ettiğini, maddi durumunun iyi olduğunu ve bakmakla yükümlü olduğu kimsesi olmadığını belirterek; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; yapılan yargılama ve toplanan deliller uyarınca, davacının aylık ortalama gelirinin 1200 TL olduğu, davalı Şaduman’ın ise babasından ölüm aylığı olarak 442 TL maaş aldığı, ev işlerine gittiği, davalının aylık ortlama gelirinin asgari ücretin altında kaldığı kanaatine varılarak, sonuç olarak yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ilişkin TMK 176’ncı maddesinde belirtilen yasal şartların oluşmadığı gerekçesiyle, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına dair talebin reddine; müşterek çocuk Hülya’nın ise, dava tarihi itibariyle reşit olduğu bu sebeple reşit olduğu tarih itibariyle aslında iştirak nafakasının kendiliğinden kalktığının tespitine karar verilmiş, hüküm; davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Somut olayda; kaldırılması istenilen nafakaların 15.03.2013 tarihinde kesinleşen şiddetli geçimsizlik sebebiyle boşanma davası ile kararlaştırıldığı, iş bu davanın açıldığı 23.12.2014 tarihinde ise aradan geçen yaklaşık iki buçuk yıllık sürede davacının aylık ortalama gelirinde önemli bir değişiklik olmadığı, davalı Şaduman’ın aylık ortalama gelirinin ise hala asgari ücretin altında olduğu kanaatine varılarak, sonuç olarak yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ilişkin TMK 176’ncı maddesinde belirtilen yasal şartların oluşmadığı gerekçesiyle; yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine ilişkin hüküm kurulmasında ve müşterek çocuk Hülya’nın, dava tarihinden yaklaşık iki ay önce reşit olduğu gerekçesiyle; hüküm altına alınmış olan iştirak nafakasının kanun gereği kendiliğinden kalktığının tespitine yönelik hüküm kurulmasında da bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bu nedenle dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının tüm, davalı tarafın sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak müşterek çocuk Hülya’nın dava tarihinden yaklaşık iki ay önce reşit olduğu bu sebeple nafakanın kanun gereği kendiliğinden kalktığının tesbitine karar verilmekle davacının dava açmakta haksız olduğu kabul edilerek, davacı lehine vekalet ücreti hükmedilmemesi gerekirken; davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil ise de; belirtilen hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün 3. maddesinin tamamen çıkartılması suretiyle hükmün (HUMK"nun 438/ VII. maddesi gereğince) düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.02.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi