Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/4559
Karar No: 2016/1721
Karar Tarihi: 15.02.2016

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/4559 Esas 2016/1721 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Mahkeme, bir kamu görevlisine yapılan fazla ödemenin geri istenebileceğini ve borç olmayanı rızası ile ödeyen bir kişinin yanlışlığı ispat ettiği takdirde ödediğini geri isteyebileceğini belirtti. Kararda Borçlar Hukuku'nun sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde herhangi bir şart tasarrufu dayanmayan hatalı ödemelerin geri istenebileceği vurgulandı. Mahkeme, davada Haziran 2009 ayı dışındaki ödemeler için açılan davanın reddedilmesini doğru bulmayarak hükmün bozulmasına karar verdi. Kararda Banka Kanunu'nun 62. maddesi ve Borçlar Hukuku'nun sebepsiz zenginleşme hükümleri detaylı ve açıklayıcı bir şekilde ele alındı.
3. Hukuk Dairesi         2015/4559 E.  ,  2016/1721 K.
"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : .. 21. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/09/2014
NUMARASI : 2011/456-2014/498
Taraflar arasındaki sebepsiz zenginleşme davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının ... araştırmacı olarak atandığını, eski kadrosuna bağlı şahsi haklardan 3 yıl yararlanma süresinin Temmuz 2007’de doldurmasına rağmen 08/2007-06/2009 tarihleri arasında da bu haklardan yararlanmaya devam ettiğini, davalıya 8.033,36 TL yersiz ödeme yapıldığını, davalıya fazla ödemelerin iadesine ilişkin tebliğe rağmen davalının ödeme yapmadığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 8.033,36 TL’nin ödenme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde; tarafına yapılana fazla ödeme miktarını bilemeyeceğini, hesaplamasının mümkün olmadığını, idarenin açık hatası olduğunu, ... İdare Mahkemesinde açılan işlemin iptali davasının kabul edildiğini, dosyanın Danıştay aşamasında olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, kamu görevlilerinin yalan beyan ve hilesi olmaksızın kendilerine fazladan ödenen meblağların idari dava açma süresi olan 60 gün içerisinde istenmesi gerektiği, bu nedenle 23 ay boyunca yapılan ödemelerin tamamının değil, ödemenin yapılmasından sonra 60 günlük süre içerisine giren Haziran 2009 ayına ait ödemenin talep edilebileceği, diğer aylara ait ödemeler 60 günlük dava açma süresini aştığı, davacı kurumun, davalıya geri ödeme iradesini 30/07/2009 tarihinde ulaştırdığından, faiz isteminin borcun oluştuğu tarihten itibaren değil, 16 sıra nolu genel tebliğe göre geri isteme iradesinin borçluya ulaştığı 30/07/2009 tarihinden itibaren olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 381,57 TL alacağın 30/07/2009 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya kapsamından; davalının 19/07/2004 tarihinde .. araştırmacı olarak atandığı, davalının üç yıl boyunca Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun’un 22. maddesine göre eski kadrosuna bağlı şahsi haklardan faydalanmaya devam ettiği, ancak üç yıllık sürenin dolmasına rağmen davalıya 08/2007-06/2009 tarihleri arasında da toplam 8.033,36 TL eski kadrosuna bağlı şahsi haklardan faydalanmaya devam etmesi nedeni ile fazladan ödeme yapıldığı, davalıya yapılan ödemenin daha önce bu yolda alınmış bir idari karara dayanmadığı, davacı kurumun 30.07.2009 tarihli işlemi ile, bu bedelin davalıdan talep edildiği, davalı tarafından kuruma ödeme yapılmadığı, bu idari işlemin iptali için, davalının idari yargıda iptal davası açtığı, ... İdare Mahkemesi"nin 2013/1090 Esas ve 2013/1150 Karar sayılı ilamı ile ortada idari davaya konu olabilecek bir işlem olmaması nedeniyle esasının incelenmesine olanak bulunmadığından davanın reddine karar verildiği, kararın temyiz edilmemesi nedeniyle kesinleştiği anlaşılmaktadır.
BK.nun 62. maddesi gereğince, borç olmayanı rızası ile ödeyen kimse yanlışlığa düştüğünü ispat ettiği takdirde ödediğini geri isteyebilir. Bu madde de belirtilen yanlışlık eda ile ilgili olup, edada bulunanda bağışlama irade ve arzusunun bulunmadığını gösteren bir yanılmadır. Başka bir deyişle, davacı idarenin hataya düşmeseydi, davalıya edada bulunmayacağı anlamına gelmektedir.
HGK"nun 05.12.1984 tarih, l982/13-387 E.- 1984/ 997 K. sayılı kararı ile; idarenin herhangi bir şart tasarrufuna dayanmayan, salt hatalı ödemelerin idare tarafından BK.nun sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri istenebileceği açıklanmıştır. Hal böyle olunca mahkemece; herhangi bir şart tasarrufa dayanmayan salt hatalı ödemenin, Borçlar Hukukunun sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde istenebileceği gözetilerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, Haziran 2009 ayına ait ödemenin talep edilebileceği, diğer aylara ait ödemeler 60 günlük dava açma süresini geçmiş olduğundan talep edilemeyeceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi