Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/1197
Karar No: 2016/1783
Karar Tarihi: 15.02.2016

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/1197 Esas 2016/1783 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, boşanma nedeniyle yoksulluğa düştüğünü iddia ederek yoksulluk nafakası talep etmiştir. Ancak dava, TMK 178.maddesi uyarınca bir yıllık zamanaşımına tabi bulunduğu için reddedilmiştir. Davalı, zamanaşımı def'ini süresinde ileri sürmediği için mahkemece hüküm reddedilmiştir ancak Yargıtay, yanılgılı değerlendirme sonucunda hükmün bozulmasına karar vermiştir. Kararda, TMK 175 ve 178. maddeleri hakkında bilgi verilmiştir.
3. Hukuk Dairesi         2016/1197 E.  ,  2016/1783 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... 2. AİLE MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/02/2015
NUMARASI : 2014/526-2015/112
DAVACI : E.. T.. VEK.AV.H... A...
DAVALI : Z... VEK.AV.A... B..
Taraflar arasındaki yoksulluk nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların Zonguldak 2.Aile Mahkemesinin 01.07.2014 tarih, 2014/161 Esas- 2014/338 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, söz konusu karar ile müvekkili lehine yoksuluk nafakasına hükmedilmediğini, müvekkilinin ev hanımı olup gelirinin bulunmadığını, ailesinin yardımı ile geçindiği, aradan geçen sürede müvekkilinin ihtiyaçlarının arttığını, bu nedenle 500 TL yoksulluk nafakasının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Zonguldak 2.Aile Mahkemesinin 2014/161 Esas 2014/338 Karar sayılı boşanma ilamında her iki tarafın eşit kusurlu kabul edilmesinden ötürü, davacının yoksulluk nafakası talep edemeyeceğini, davacının maddi durumunun iyi olduğunu, bu nedenle davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; TMK 178.maddesi gereğince, davacı vekili tarafından açılan davanın boşanma hükmünün kesinleşmesi üzerinden bir yıl geçtikten sonra açıldığı ve zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; yoksuluk nafakası istemine ilişkindir.
TMK. 175.maddesi hükmü gereğince; boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.
TMK 178.maddesine göre ise; “ Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.”
Davacı; yukarıdaki yasa hükmü gereğince; boşanma nedeniyle yoksulluğa düştüğü iddiasıyla yoksulluk nafakası istemektedir.
Zamanaşımı; EBK Kanununun 125 vd. maddeleri ile YBK Kanunun 146 vd. maddelerinde genel anlamı ile hükme bağlamış olup, alacak hakkının belli bir süre kullanılmaması nedeni ile dava edilebilme niteliğinden yoksun kalmasını ifade etmektedir. Bu bakımdan zaman aşımı def"i, alacaklının alacağın borçlunun nızasına aykırı olarak dava yoluyla isteyebilme hakkını ortadan kaldıran kişisel bir savunma sebebidir.
Zamanaşımı hukuki niteliği itibariyle de, maddi hukuktan kaynaklanan bir defi olup; usul hukuku anlamında ise, bir savunma aracıdır. (Kuru: a.g.e., Cilt2, s.l761;Von Tuhr: Borçlar Hukuku (C.Edege Çevirisi), Ankara 1983, Cilt 1-2, s.688 vd; Vanbolat: Defi ve İtiraz Arasındaki Farklar ve ileri Sürülmesinin Hukuki Sonuçlan, EÜHF Dergisi, Cilt: III, Sayf 1, Kayseri 2008, s.255 vd.).
Bu itibarla zamanaşımı def"i ileri sürüldüğünde, hakkın dava edilebilme niteliği ortadan kalkacağından, artık mahkemenin işin esasına girip onu incelemesi mümkün değildir. Ancak; borçlunun kendisine karşı açılmış olan alacak davasında böyle bir olgunun var olduğunu, yasada öngörülen süre ve usul içinde ileri sürmesi gerekmektedir.
Zamanaşımı def"i HMK "da ilk itirazlardan sayılmamış olup zamanaşımı def"inin hangi sürede ileri sürüleceği yasada açıkça düzenlenmemiştir. Bu yönden zamanaşımı def"i, tüm maddi vakıalara ilişkin beyanlarda olduğu gibi, savunmanın değiştirilmesi yasağınınbaşladığı ana kadar ileri sürülebilir. HMK 141. maddesine göre ise savunmanın değiştirilmesi yasağı davanın yazılı ve basit yargılama usulüne tabi olmasına göre farklılık arz etmekle, yazılı yargılama usulunde savunmanın genişletilmesi yasağı ikinci cevap dilekçesi verilme süresinin dolması ile başlayacağından zamanaşımı def"i ikinci cevap dilekçesinin verilme zamanına kadar yapılabilecektir. Eğer dava basit yargılamaya tabi davalardan ise, bu davalarda cevaba cevap ve ikinci cevap söz konusu olmadığı için zamanaşımı def"inin cevap dilekçesi ile verilmesi gerekecektir. Ancak cevap dilekçesi ile böyle bir savunma yapılmaması durumunda, HMK 139/1 maddesine göre davacının ön inceleme duruşmasını takipsiz bırakması ve davalının buna rağmen davanın müracaata bırakılmasını istemek yerine, bu davayı takip edeceğini bildirerek, davaya devam yönünde alınacak kararla birlikte zamanaşımı def"inde bulunabilecektir. Eğer davalı HMK 139.maddesinde ki imkandan da yararlanmazsa davalı HMK 176 ve devamı maddelerinde düzenlenen ıslah yoluyla zamanaşımı def"inde bulunabilecektir.
Bu bağlamda, somut olayda, tarafların Zonguldak 2.Aile Mahkemesinin 01.07.2014 tarih, 2014/161 Esas, 2014/338 Karar sayılı ilamı ile boşandıkları, kararın 10.09.2013 tarihinde kesinleştiği, yoksulluk nafakası istemini içerir bu dava ise; TMK 178.maddesi uyarınca bir yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra, 30.10.2014 tarihinde açılmıştır.
Dava konusu ihtilaf, basit yargılama usulüne tabi davalardan olup, zamanaşımı def"inin cevap dilekçesi ile verilmesi gerekecektir. Mahkemece, somut olayda davalı vekiline dava dilekçesi 13.11.2014 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı vekili ise 26.11.2014 tarihli cevap dilekçesi ile zamanaşımı def"i ileri sürmemiş, yasal cevap verme süresi dolduktan sonraki ileri tarihli beyan dilekçesinde zamanaşımı def"inde bulunmuştur.
Zamanaşımı def"inin süresinde yapılmaması durumunda, HMK 139/1 maddesine göre davacının ön inceleme duruşmasını takipsiz bırakması ve davalının buna rağmen davanın müracaata bırakılmasını istemek yerine, bu davayı takip edeceğini bildirerek, davaya devam yönünde alınacak kararla birlikte zamanaşımı def"inde bulunabilecektir. Ancak, somut olayda 21.01.2015 tarihli ön inceleme duruşmasına davacı taraf katılmamış olup, davalı vekili bu celsede zamanaşımı def"ini yinelemiş olsa da, davacının ön inceleme duruşmasına, davet tutanağının kendisine tebliğ edilmemesi nedeni ile katılamadığı anlaşılmış olup, davacı taraf 21.01.2015 tarihli ön inceleme duruşmasından sonra katıldığı ilk celsede davalının süresinden sonra yaptığı zamanaşımı define karşı koyarak, davalının savunmasını genişletilmesine muvafakat etmemiştir.
Hal böyle olunca, mahkemece; davacının yoksulluk nafakası talebinin, TMK 178.maddesi uyarınca bir yıllık zamanaşımına tabi bulunduğu, dava tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin dolduğu, ancak davalının zamanaşımı def"ini süresinde ileri sürmediği gözönünde bulundurularak, işin esasına girilmesi, ardından tüm taraf delilleri toplanarak hasıl olacak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yukarıdaki gerekçe ve yanılgılı değerlendirme ile davanın reddi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi