16. Hukuk Dairesi 2018/857 E. , 2020/5621 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; ".... Mahkemece yapılan yargılama sonunda 16.06.2014 tarihli bilirkişi raporunda (A) ile gösterilen 14.989,72 metrekare yüzölçümündeki bölüm üzerinde davacı ... lehine zilyetlikle mülk edinme şartlarının oluştuğu kabul edilerek davacı adına tesciline karar verildiği, ne var ki; davaya konu yer hakkında dava tarihinden sonra ancak karar tarihinden önce 21.10.2014 tarihinde ... ve ... tarafından eldeki davanın davalıları bulunan Hazine ve Dulkadiroğlu Belediye Başkanlığına karşı aynı hukuki nedenlere dayalı olarak adlarına tescili istemiyle açılan davanın eldeki tescil davasına itiraz davası olduğunun kabulü ile aynı yer hakkında açılan bu davaların mükerrer tapu kaydı oluşmaması ve tescil davasının davacısı ile tescile itiraz edenlerin davasına ilişkin taleplerin birlikte değerlendirilmesi için birlikte görülmesi zorunlu olduğu belirtilerek, bu yön göz ardı edilerek esasa ilişkin yazılı şekilde karar verilmesinin isabetsizliğine" değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak ve dava dosyaları birleştirilmek suretiyle yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne; fen bilirkişisinin 29.05.2017 tarihli kroki ve raporunda sarı renk kalem ile işaretlenen ve (D) harfi ile gösterilen 5.022,20 metrekarelik yerin tarla vasfı ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, (A) harfi ile gösterilen 9.963,95 metrekare ve (B) harfi ile gösterilen 26.105,57 metrekarelik yerlerin tarla vasfı ile davacılar ... ile ... adlarına ve eşit hisseli olarak tapuya kayıt ve tesciline, her iki dosyada dava konusu edilen fen bilirkişisinin 29.05.2017 tarihli kroki ve raporunda turuncu renk kalemle işaretlenen ve (C) harfi ile gösterilen 1.786,04 metrekarelik yerin Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, hükme esas alınan fen bilirkişi raporuna ekli krokide (A,B ve D) harfleri ile gösterilen taşınmaz bölümleri üzerinde, davacılar yararına Kadastro Kanunun 14. ve 17. maddesinde belirtilen zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar vermek için yeterli bulunmamaktadır. Zilyetlik süresinin belirlenmesinde esaslı unsur olan hava fotoğraflarından usulüne uygun şekilde yararlanılmamış, hava fotoğraflarının jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi tarafından stereoskopik aletle incelenmesi gerektiği halde, hava fotoğrafı incelemesi bu konuda uzman olup olmadığı anlaşılamayan orman mühendisi bilirkişi tarafından yapılmış ve çekişmeli taşınmaz bölümlerinin evveliyatı, kullanım süresi, niteliği ve üzerlerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlanıp tamamlanmadığı hususlarına ilişkin açıklama içermeyen yetersiz bilirkişi (orman ve ziraat) raporuna dayanılarak hüküm kurulması cihetine gidilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, dava tarihinden 20-25 yıl öncesine ilişkin en az 3 adet stereoskopik hava fotoğrafı Harita Genel Müdürlüğünden getirtilmeli, ayrıca bulunabilecek en eski tarihli yüksek çözünürlüklü uydu fotoğrafları da celbedilerek dosya keşfe hazır hale getirildikten sonra, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek 3 kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ve jeodezi ve fotogrametri uzmanı ve fen bilirkişisinin katılımı ile yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, imar-ihyaya konu edilip edilmediği edilmiş ise imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığı ve kullanımın imar-ihyanın tamamladığı tarihten itibaren 20 yıla ulaşıp ulaşmadığı, kime ait olduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, taşınmaz bölümleri üzerinde sürdürülen zilyetliğin mevcut olup olmadığı ve mevcut ise imar-ihyanın tamamlandığı tarihten dava tarihine kadar zilyetliğin kim tarafından hangi tasarruflarla sürdürüldüğü hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı; komşu parsellerin dayanak kayıtlarının çekişmeli taşınmaz bölümlerinin yönünü ne şekilde okuduğu belirlenmeli; fen bilirkişisine, keşfi takibe ve denetlemeye elverişli, dava konusu taşınmaz bölümlerini komşularıyla birlikte gösterir krokili rapor düzenlettirilmeli; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, taşınmaz bölümlerinin toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerlerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, üzerlerindeki bitki örtüsünü, imar-ihyaya konu edilmişlerse imar-ihyalarının tamamlandığı tarihi bildirir, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmaz bölümlerinin değişik yönlerden çekilmiş renkli fotoğraflarını içerir, somut verilere ve bilimsel esaslara dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik üç adet hava fotoğrafının ve eski tarihli uydu fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin sınırlarını ve niteliğini, imar-ihyaları tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile üzerlerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor düzenlemesi istenilmeli ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.11.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.