Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1355
Karar No: 2020/5622
Karar Tarihi: 23.11.2020

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2018/1355 Esas 2020/5622 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2018/1355 E.  ,  2020/5622 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TESCİL

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu,
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Yargıtay bozma ilamında özetle; ".... 15.12.2010 tarihli krokide (A) ve (B) harfleriyle belirlenen yerler için mahkemece, yeniden yapılacak keşifte yerel bilirkişi ve tanıkların HMK"nın 243 ve 244. maddeleri gereğince keşif yerine davetiyeyle çağırılması, dava konusu taşınmazların imar-ihyasına kim tarafından ve hangi tarihte başlandığı, imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığı, taşınmazlar üzerindeki tarımsal amaçlı zilyetliğin hangi tarihte başladığı hususları ile kazanmayı sağlayan zilyetlik koşullarının oluşup oluşmadığının yerel bilirkişi ve tanıklardan sorularak açıklığa kavuşturulması, aynı keşifte ziraat mühendisi, kadastro fen elemanı, jeodezi ve fotoğrametri mühendisinden oluşacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulu marifetiyle dava tarihine göre 20-30 yıl öncesine ait ve iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının getirtilip stereoskop aletiyle yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda incelemesi yaptırılarak, taşınmazın niteliğinin ve ne zaman kullanılmaya başlandığının belirlenmesine çalışılması, tanık ve bilirkişi sözlerinin ilmi esaslara göre hazırlanan bilirkişi raporlarıyla denetlenmesi, ziraat mühendisi tarafından ayrıca, taşınmazın muhtelif yerlerinden sondaj usulü örnekler alınarak bu örnekler üzerinde laboratuvar ortamında yapılacak inceleme sonucu taşınmazlarda önceki yıllarda tarımsal faaliyette bulunulup bulunulmadığının tespit edilmesi, davacılar tarafından zilyetliğe dayalı olarak açılan dava bulunulup bulunmadığı Halfeti Hukuk Mahkemeleri Yazı işleri Müdürlüğünden sorularak, bulunduğu takdirde ilgili dava dosyasının getirtilip dosya arasına konulması ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun 3. maddesindeki kuru-sulu arazi ayırımı dikkate alınarak limitlerin aşılıp aşılmadığı üzerinde durulması ve sonucuna göre karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, ... İli ... İlçesi ... Köyü hudutlarında bulunan ve fen bilirkişilerinin 14.01.2016 havale tarihli raporuna ek 01.06.2016 havale tarihli krokili raporunda belirtildiği (A) harfi ile gösterilen 98.264,56 metrekarelik tarla vasfındaki tapulama harici yerin davacı ... adına, yine aynı krokide (B) harfi ile gösterilen 100.000 metrekarelik tarla vasfındaki tapulama harici yerin davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, davacılar ... ve Zelihe Gündüz"ün davalarının açılmamış sayılmasına, karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Mahkemece, kısa kararda; davacılar ... ve ... tarafından açılan dava yönünden "davalarının reddine" karar verilmiş olmasına rağmen, gerekçeli kararın hüküm fıkrasında "davalarının açılmamış sayılmasına" karar verilmek suretiyle kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturulmuştur. 6100 sayılı HMK"nın 298/2. maddesi gereğince kısa karar ile gerekçeli kararın birbirine uygun olması zorunludur. Kararların farklı ve çelişkili olması mahkemelere olan güven ilkesini zedeler. Bu durum 10.04.1992 gün ve 1991/7 Esas ve 1992/4 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da benimsendiği gibi bozma nedenidir. Bu itibarla, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
    2- Mahkemece, önceki bozma ilamına uyulduğu halde bozma gerekleri yerine getirilmemiştir. Bozma ilamına uyulmakla taraflar yararına usuli kazanılmış hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma ilamının gereklerinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Hükme esas alınan fen bilirkişi raporunda (A) ve (B) harfleri ile gösterilen çekişmeli taşınmaz bölümlerinde imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı ve davacılar lehine zilyetlik yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermek için yeterli bulunmamaktadır. Dava konusu taşınmaz bölümlerinin hangi nedenle tescil harici bırakıldığı araştırılmamış, bir taşınmazın niteliğinin, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklinin ve süresinin imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığının, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediğinin ve edilmiş ise imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığının belirlenmesinde en önemli delil hava fotoğraflarının incelenmesi olduğundan, dava tarihinden 20-25 yıl öncesi döneme ilişkin farklı evrelerde çekilmiş hava fotoğraflarından en az 3 adedi getirtilerek jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi eliyle incelettirilmesi gerekirken, sözkonusu hususlara ilişkin kanaat vermeye elverişli olmayan dönemlere (1961 ve 1999 yıllarına) ilişkin hava fotoğraflarının incelenmesiyle yetinilmiş ve böylelikle hava fotoğraflarından yöntemine uygun şekilde yararlanılmamış, ziraatçı bilirkişi raporunda taşınmaz bölümlerinin uzun yıllardır tarımsal faaliyette kullanıldığı soyut olarak belirtildiği halde taşınmaz bölümlerinde imar-ihyanın tamamlanıp tamamlanmadığı, tamamlanmış ise hangi tarihte tamamlandığı ve taşınmaz bölümleri üzerinde zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğü hususunda somut verilere dayalı açıklamalara yer verilmemiş, bu haliyle rapor yetersiz ve hükme esas teşkil etmekten uzak olmasına rağmen sözkonusu ziraatçı bilirkişi raporuna itibar edilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayanılarak hüküm kurulamaz.
    Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmazın hangi nedenle tescil harici bırakıldığı Kadastro Müdürlüğünden sorularak tespit edilmeli, dava tarihi olan 2012 yılından 20-25 yıl öncesine öncesine ilişkin farklı evrelerde çekilmiş en az 3 adet stereoskopik hava fotoğrafı Harita Genel Komutanlığından getirtilmeli, ayrıca bulunabilecek en eski tarihli yüksek çözünürlüklü uydu fotoğrafları da celbedilerek dosya keşfe hazır hale getirildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek 3 kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ve jeodezi ve fotogrametri uzmanı ile fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte taşınmaz bölümlerinin geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, imar-ihyaya konu edilip edilmediği, edilmiş ise imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığı ve kullanımın imar-ihyanın tamamlandığı tarihten itibaren 20 yıla ulaşıp ulaşmadığı, taşınmazın kime ait olduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, taşınmaz bölümleri üzerinde sürdürülen zilyetliğin mevcut olup olmadığı ve mevcut ise imar-ihyanın tamamlandığı tarihten dava tarihine kadar zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğü hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı; komşu parsellerin dayanak kayıtlarının çekişmeli taşınmazların yönünü ne şekilde okuduğu belirlenmeli; fen bilirkişisine, keşfi takibe ve denetlemeye elverişli, dava konusu taşınmazı komşularıyla birlikte gösterir krokili rapor düzenlettirilmeli; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, taşınmaz bölümlerinin toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, üzerindeki bitki örtüsünü, imar-ihyaya konu edilmişse imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş renkli fotoğraflarını içerir, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik üç adet hava fotoğrafının ve eski tarihli uydu fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin sınırlarını ve niteliğini, imar-ihyaları tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor düzenlenmesi istenilmeli ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.11.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi