Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/17443
Karar No: 2016/1945
Karar Tarihi: 16.02.2016

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/17443 Esas 2016/1945 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacılar, murisleri ile davalının adi ortaklık yaptığını ancak davalının ortaklıktaki hayvanları kestirerek satması sonucu haksız kazanç elde ettiğini ve satış bedeline ilişkin olarak paylarını vermediğini iddia ederek, davalıdan 167.800 TL alacaklarını talep etmişlerdir. Mahkeme, davayı kabul ederek davalıdan 167.800 TL alacak tahsiline karar vermiştir. Ancak davalı vekili tarafından temyiz edilen bu karar Yargıtay 7. Hukuk Dairesi tarafından bozulmuştur. Bozmaya uyan mahkeme, yapılan yargılama neticesinde davalıdan tahsiline karar verilen miktarı 245.774,60 TL olarak belirlemiştir. Ancak mahkemenin taleple bağlılık ilkesine aykırı olarak talepten fazla miktara hükmetmesi nedeniyle karar bozulmuştur. Kararda yer alan kanun maddeleri ise; HMK'nun 26. maddesi ve HUMK'nın 74. maddesidir.
3. Hukuk Dairesi         2015/17443 E.  ,  2016/1945 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacılar vekili dilekçesinde, müvekkilleri olan davacıların murisi ile, davalının hayvan ortaklığına ilişkin adi ortaklık yaptıklarını, murisin ölümünün ardından davalının 152 adet hayvanı kestirerek sattığını, böylelikle de haksız kazanç elde ettiğini, davacılara da satış bedeline ilişkin olarak paylarını vermediğini beyan ederek, satış sonucu elde edilen gelirin hesaplanarak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında bu talebini ıslah sonucu 117.800 TL arttırarak 167.800 TL alacağın tahsilini istemiştir.
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; ortaklık ilişkisini doğrulamış, ancak tüm masrafların kendisi tarafından karşılandığını beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulü ile 167.800 TL alacağın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, verilen bu hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Verilen bu kararın temyizi üzerine Yargıtay 7.Hukuk Dairesi"nin 2012/5706 Esas sayılı kararı ve "....hayvan ortakçılığı, bakımı ve satımı konusunda uzman yerel bilirkişi, veteriner ve hesap bilirkişileri görevlendirilerek rapor alınması, bilirkişi kurulu aracılığıyla, verilen hesap listesinin, defter ve belgelerin yapılan iş ile uyumlu olup olmadığının belirlenerek denetiminin sağlanması, varsa üçüncü kişilere veya kurumlara olan borçları ortaklığın aktifinden mahsup edilmesi, ortaklardan her birinin ortaklığa verdiği avanslarla, ortaklık için yapmış oldukları masraflar, özellikle besi süresi içerisinde yayla kirası, çoban ücreti, veteriner ve ilaç gideri, nakliye, ahır kirası, su ve elektrik ücreti, vergi giderlerinin de gözönünde tutulması, vermiş oldukları sermaye iade edildikten sonra ortaklara paylaştırılması gereken miktarın belirlenmesi ve tasfiyenin bu şekilde tamamlanması gerekir.
    Hal böyle olunca, mahkemece yukarıda açıklanan yöntem izlenerek adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir..." gerekçesi ile bozularak mahkemesine iade edilmiştir.
    Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kabulü ile 245.774,60 TL "nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, verilen bu karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    Ancak;
    Taraflardan yalnız birinin temyizi halinde, Yargıtay, hükmü temyiz edenin aleyhine bozamaz. (Aleyhe bozma yasağı). Bundan başka, taraflardan yalnız birinin hükmü temyiz etmesi halinde, Yargıtay"ın (temyiz eden tarafın lehine olarak) verdiği bozma kararına uyan yerel mahkeme de artık, temyiz eden tarafın, önceki (bozulan) karara oranla daha aleyhine olan bir hüküm veremez. Buna da "aleyhe hüküm verme yasağı" denir.
    Taraflardan yalnız birinin temyizi üzerine verilen bozma kararına uyan mahkemenin temyiz eden tarafın, önceki (bozulan) karara oranla daha aleyhine olan bir hüküm vermemesi ilkesi, usule ilişkin kazanılmış hak müessesesi ile de yakından ilgilidir." (Prof.Dr.Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, 6. Baskı, Cilt ;5, 2001, s; 4732 -4737)
    Somut olayda; mahkemece ilk kararda (bozmadan önce) 167.800 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiş, Yargıtay 7. Hukuk Dairesi tarafından hüküm davalı yararına bozulmuştur. Bozmaya uyan mahkeme yaptığı yargılama neticesinde bu defa 245.774,60 TL"nin davalıdan tahsiline karar vermiştir. Oysa önceki karar davacı tarafından temyiz edilmemiş olduğundan o kararda hükmedilen miktar davalı yararına kazanılmış bir hak oluşturmuştur. O halde mahkemenin davalı yararına kazanılmış hakkı ihlal ederek ilk karardaki miktardan fazlaya hükmetmiş olması yasaya aykırıdır.
    Diğer yandan; 6100 sayılı HMK"nun 26.maddesinin 1.fıkrasında (HUMK.74 m.) “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” hükmü yer almaktadır.
    Yasanın bu açık hükmünden de anlaşılacağı üzere; hâkim, iki tarafın iddia ve savunmaları ile bağlı olup, talepten fazlasına veya başka bir şeye hükmedemez.
    Mahkemece; yukarıda açıklanan ilke ve esaslar çerçevesinde, dava ve ıslah dilekçesindeki talep olan 167.800 TL"den fazla miktara hükmederek, taleple bağlılık kuralına aykırı olarak, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi