16. Hukuk Dairesi 2018/1359 E. , 2020/5623 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ..., ... İlçesi ... ve ... Köyü çalışma alanlarında bulunan ve 1980-1982 yıllarında yapılan kadastro çalışması sırasında taşlık olarak tescil harici bırakılan taşınmaz bölümleri hakkında, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece verilen önceki tarihli hüküm, Dairemizin 13.05.2016 tarih ve 2015/4639 Esas, 2016/5542 Karar sayılı ilamı ile; "....TMK"nın 713/4-5 maddeleri gereğince gerekli yerel ve gazete ilanlarının yapılması ve davalı ... Belediye Başkanlığı ve ... Büyükşehir Belediye Başkanlığından davaya karşı diyecekleri ve delilleri sorularak sonucuna göre bir karar verilmesi" gereğine değinilerek bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, 28.03.2014 tarihli fen bilirkişisi raporunda (A1) harfi ile gösterilen 5.310,69 metrekare yüzölçümlü, Yalım Mahallesinde kain 28.03.2014 tarihli fen bilirkişisi raporunda (A) harfi ile gösterilen 16.231,79 metrekare yüzölçümlü ve Yalım Mahallesinde kain 28.03.2014 tarihli fen bilirkişisi raporunda (B) harfi ile gösterilen 3.424,59 metrekare yüzölçümlü taşınmazların davacı ... mirasçıları adına miras hisseleri oranında tapuya kayıt ve tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, hükme esas alınan fen bilirkişi raporunda (A, A1 ve B) harfleri ile gösterilen çekişmeli taşınmaz bölümlerinde imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı ve davacı lehine zilyetlik yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermek için yeterli bulunmamaktadır. Dava, TMK"nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14 ve 17. maddelerine dayalı tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir. Dava konusu taşınmaz bölümlerinin imar planı kapsamına alınıp alınmadığı, alınmış ise imar planının hangi tarihte onaylanarak kesinleştiği sorulup saptanılmamış, bir taşınmazın niteliğinin, imar-ihya edilip edilmediğinin, imar-ihya edilmişse imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığının ve taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklinin ve süresinin belirlenmesinde en önemli delil hava fotoğraflarının incelenmesi olduğundan, dava tarihinden ya da taşınmaz dava tarihinden önce kesinleşmiş imar planı kapsamında ise imar planının kesinleşme tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ilişkin farklı evrelerde çekilmiş hava fotoğraflarının en az 3 adedi üzerinde jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi eliyle inceleme yaptırılması gerekirken, belirtilen konularda kanaat vermeye elverişli döneme ait tek (1981 yılı) hava fotoğrafının incelenmesiyle yetinilmiş ve böylelikle hava fotoğraflarından yöntemince yararlanılmamış ve taşınmaz bölümlerinin evveliyatı, kullanım süreleri, nitelikleri ve üzerlerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlanıp tamamlanmadığı hususlarına ilişkin somut verilere dayalı açıklama içermeyen yetersiz ziraatçı raporuna dayanılarak hüküm kurulması cihetine gidilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin imar planı kapsamında kalıp kalmadığı ilgili belediyelerden sorularak belirlenmeli, imar planı kapsamında kaldıklarının anlaşılması halinde imar planının onaylı bir örneği dosyaya getirtilmeli, taşınmaz bölümleri imar planı kapsamında ise imar planının onay tarihinden, değilse dava tarihinden15-20-25 yıl öncesine ilişkin farklı devrelerde çekilmiş en az 3 adet stereoskopik hava fotoğrafı Harita Genel Müdürlüğünden getirtilmeli, ayrıca bulunabilecek en eski tarihli yüksek çözünürlüklü uydu fotoğrafları da celbedilerek dosya keşfe hazır hale getirildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek 3 kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ve jeodezi ve fotogrametri uzmanı ile fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmaz bölümlerinin geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, imar-ihyaya konu edilip edilmediği, edilmiş ise imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığı ve kullanımın imar-ihyanın tamamlandığı tarihten itibaren 20 yıla ulaşıp ulaşmadığı, taşınmaz bölümlerinin kime ait olduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, taşınmaz bölümleri üzerinde sürdürülen zilyetliğin mevcut olup olmadığı ve mevcut ise imar-ihyanın tamamlandığı tarihten dava tarihine kadar zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğü hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı; komşu parsellerin dayanak kayıtlarının çekişmeli taşınmaz bölümlerinin yönünü ne şekilde okuduğu belirlenmeli; fen bilirkişisine, keşfi takibe ve denetlemeye elverişli, dava konusu taşınmaz bölümlerini komşularıyla birlikte gösterir krokili rapor düzenlettirilmeli; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, taşınmaz bölümlerinin toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerlerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, üzerlerindeki bitki örtüsünü, imar-ihyaya konu edilmişlerse imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmaz bölümlerinin değişik yönlerden çekilmiş renkli fotoğraflarını içerir, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik üç adet hava fotoğrafının ve eski tarihli uydu fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin sınırlarını ve niteliğini, imar-ihyaları tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor düzenlenmesi istenilmeli ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalı Belediyeye iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.11.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.