MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi


Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar kayyumu Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi, .... Köyü Dededağı Mevkii 3045 parsel sayılı 13600 m² yüzölçümündeki taşınmazın, kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığını iddia ederek, davalılar adına olan tapu kaydının iptali ve orman niteliği ile Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 3045 sayılı parselin tapu kaydının iptali ile teknik bilirkişi rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen 425,00 m2"lik bölümün orman niteliğiyle Hazine adına tesciline, taşınmazdan geriye kalan ve (B) harfi ile gösterilen 13175,00 m2"lik bölümün tarla niteliğiyle tapu malikleri adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar kayyumu Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1969 yılında yapılıp 27.06.1971 kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 2001 yılında yapılıp dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada, çekişmeli taşınmazın (A) harfiyle işaretli bölümünün orman tahdidi içinde kalan yerlerden olduğu belirlenerek hüküm kurulmuş olması ve davanın çekişmeli taşınmazın tahdit içinde kalan bölümüne yönelik açılması nedeniyle, davalılar yararına vekalet ücreti takdir edilmemiş olması da yerinde olup, yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, mahkemece, kabule göre de çekişmeli taşınmazın orman tahdidi içinde kalan bölümünün tapu kaydının iptaline karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, tahdit dışında kalan bölümün de mükerrer sicil oluşturacak şekilde yeniden tapu malikleri adına tesciline karar verilmiş olması doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hüküm fıkrasının 1 numaralı bendinde yer alan “taşınmazdan geriye kalan ve (B) harfi ile gösterilen 13175 m2"lik alanın tarım arazisi olarak tarla vasfı ile tapu malikleri adına tapuya tesciline” cümlesi kaldırılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K.’nun 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA 12/03/2013 günü oy birliğiyle karar verildi.