Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/23911
Karar No: 2019/5085

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/23911 Esas 2019/5085 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2017/23911 E.  ,  2019/5085 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi asıl ve birleşen davada davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili asıl ve birleştirilen dava dilekçesinde özetle; 16.05.2006 tarihinde işe girdiğini 30.06.2011 tarihinde emeklilik nedeniyle işten ayrıldığını, çalışma süresi boyunca DSİ ... Bölge Müdürlüğü’nde bahçıvan olarak çalıştığını, emeklilikle ilgili sözleşmenin feshine dair yazıyı alt işverene verdiğini ve alt işverenin DSİ’ye yazılı bildirimle ilettiğini, davacının kıdem tazminatı alacağının ödenmediğini, çalışma süresi boyunca yıllık ücretli izinlerini kullanmadığını beyanla kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacağının davalılardan tahsilini talep etmiştir.
    Birleşen davada; asıl davaya konu aynı taleplerde bulunulduğu ancak son işverenin ... olması nedeniyle davacının kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarından sorumlu olduğunu beyanla alacaklarının davalı ...’den tahsilini talep etmiştir.
    Davalılar Cevabının Özeti :
    Davalı ... Tem. San. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkili şirkette belirli tarihler arasındaki çalışmasının kesintili olduğunu, hizmet akdinin her iki dönemde de davacının istifasıyla sona erdiğini, davacının hak ve alacağının bulunmadığını, 16.05.2006-14.04.2008 ile 01.01.2011-30.06.2011 tarihleri arasındaki çalışmasından müvekkili şirketin sorumlu olmadığını, zamanaşımı def’inde bulunduklarını, davacının 29.11.2010-15.12.2010 tarihleri arasında yıllık izinlerini kullandığını yıllık izin ücreti alacağının bulunmadığını beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Davalı DSİ Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; İdarenin kayıtlarının incelenmesinden davacının bahçıvan olarak çalıştığına ilişkin hiçbir kayda rastlanmadığını, diğer davalı şirkette çalıştığı anlaşılan davacının şirketin Bölge Müdürlüğü’nde hizmet veren bahçıvan kadrosunda çalışmadığını, anılan şirketçe başka kurum ve kuruluşlarda verilen hizmet kadrosunda çalışmış olabileceğini, Bölge Müdürlüğü’nün merkez tesisleri park sahasında kullanılmak üzere bitki alımı ve bakım işi, çim tohumu alımı, toprak temini ve serilmesi işleri, çam saha tanzimi ve tohum ekilmesi gibi çeşitli işlerin yaptırıldığını, belirli aralıklarla Sözer Tarım firması tarafından görevlendirildiğini, davacının talebinin 4857 sayılı İş Yasası"nın 2. vd. maddelerine aykırı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Birleşen dosya davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının işyerinde aralıksız çalışmasının bulunmadığını, davacının emekliliği sureti ile çalışmasının sona erdiğini, davacının işyerinde çalışma süresinin kıdem tazminatına hak kazanacak süreye ulaşmadığını, yıllık ücretli izin alacağının da bulunmadığını belirterek davacı tarafından açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda, alınan bilirkişi raporuna göre yazılı gerekçeyle asıl davanın ve birleştirilen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar, asıl davada davalılar vekilleri ve birleşen davada davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, asıl davada ve birleşen davada davalılar vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2.Taraflar arasında işyeri devrinin iş ilişkisine etkileri ile işçilik alacaklarından sorumluluk hususlarında uyuşmazlık söz konusudur.
    İşyeri devrinin esasları ve sonuçları 4857 sayılı İş Kanunu"nun 6. maddesinde düzenlenmiştir. Sözü edilen hükümde, işyerinin veya bir bölümünün devrinde devir tarihinde mevcut olan iş sözleşmelerinin bütün hak ve borçlarıyla devralan işverene geçeceği öngörülmüştür. Devir tarihinden önce doğmuş ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlar açısından, devreden işverenle devralan işverenin birlikte sorumlu oldukları aynı Kanunun üçüncü fıkrasında belirtilmiş, devreden işverenin sorumluluğunun devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlı olduğu hükme bağlanmıştır.
    4857 sayılı İş Kanunu"nun 2/6. maddesine göre bir işverenden işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik sebeplerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur. Ancak asıl işverenin müteselsil sorumluluğu alt işverenin işçisinin asıl işverenin işyerinde özgülenmiş olarak çalıştığı süre ile sınırlıdır.
    4857 sayılı İş Kanununun 120. maddesi hükmüne göre, 1475 sayılı Yasanın 14. maddesi halen yürürlükte olduğundan, işyeri devirlerinde kıdem tazminatına hak kazanma ve hesap yöntemi bakımından belirtilen madde hükmü uygulanmalıdır. Anılan maddeye göre, işyerlerinin devir veya intikali yahut herhangi bir suretle bir işverenden başka bir işverene geçmesi veya başka bir yere nakli halinde, işçinin kıdemi, işyeri veya işyerlerindeki hizmet akitleri sürelerinin toplamı üzerinden hesaplanmalıdır. Bununla birlikte, işyerini devreden işverenlerin bu sorumlulukları, işçiyi çalıştırdıkları sürelerle ve devir esnasındaki işçinin aldığı ücret seviyesiyle sınırlıdır.
    4857 sayılı İş Kanunu"nun 112/2 maddesinin b fıkrasında 04/01/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu"nun 62"nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamında alt işverenler tarafından çalıştırılan işçilerin kıdem tazminatları; Aynı alt işveren tarafından ve aynı iş sözleşmesi çerçevesinde farklı kamu kurum veya kuruluşlarında çalıştırılmış olan işçilerden iş sözleşmeleri 1475 sayılı İş Kanunu"nun 14"üncü maddesine göre kıdem tazminatı ödenmesini gerektirecek şekilde sona ermiş olanlara, 4734 sayılı Kanun"un 62"nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamında farklı kamu kurum ve kuruluşuna ait işyerlerinde geçen hizmet sürelerinin toplamı esas alınarak çalıştırıldığı son kamu kurum veya kuruluşu tarafından, işçinin banka hesabına yatırılmak suretiyle ödeneceği düzenlenmiştir.
    Feshe bağlı diğer haklar olan ihbar tazminatı ve kullanılmayan izin ücretlerinden son işveren sorumlu olup, devreden işverenin bu işçilik alacaklarından herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır.
    Somut olayda; davacı işçi 16.05.2006-30.06.2011 tarihleri arasında, davalı asıl işveren DSİ Genel Müdürlüğü’ne ait işyerinde, davalı şirket, birleşen dosya davalısı ve dava dışı işveren şirketler nezdinde çalıştığı, emeklilik nedeni ile iş sözleşmesinin feshedildiği anlaşılmaktadır. Fesih tarihindeki son alt işveren birleşen dosya davalısı ...’dür. İşyeri devri kuralları çerçevesinde ... Tem. Hizm. Malzemeleri İnşaat Lojistik Liman Hizmetleri Elektrik Turizm Araç Kiralama Limited Şirketinin devralan değil devreden işveren konumunda olduğu sabittir. Bu durumda, davalı şirketin feshe bağlı haklardan olan yıllık izin ücret alacağından sorumlu tutulması isabetsiz olduğu gibi, bu işverenin işçinin kendisine bağlı gerçekleşen çalışma süresi ve ücret miktarı ile kıdem tazminatından sorumlu olacağının dikkate alınmaması da isabetli değildir. Mahkemece bu husular göz ardı edilerek yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 05.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi