3. Hukuk Dairesi 2016/1248 E. , 2016/2052 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesi ile; müvekkili Kooperatifin elektrik abonesi olduğunu, sayaç çarpanının 15 olmasına rağmen davalı görevlileri tarafından veri girişi sırasında sehven 10 olarak kaydedildiğini, bu nedenle 07.07.2008 ile 09.04.2012 tarihleri arasındaki dönem için geriye dönük olarak 44.924 TL eksik tahakkuk bedeli tahakkuk ettirildiğini ancak davacının bu hatadan sorumlu olamayacağını iddia ederek davalı kurumun dört yıl geriye dönük olarak yaptığı 44.942,00TL"lik elektrik tahakkukundan müvekkilinin borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacının sayaç ve ölçü trafolarının 07.07.2008 tarihinde değiştirildiğini, müşteri bilgi ve kayıtlarının girildiği bilgisayar programına veri girişi sırasında davacının sayaç çarpanının yanlışlıkla 10 olarak girildiğini, bu durumun ilk olarak 09.04.2012 tarihinde yapılan inceleme sonucunda ortaya çıktığını, 07.07.2008 ile 09.04.2012 tarihleri arasında davacı tarafından kullanılan fakat sayaç çarpanının yanlış girilmesi nedeni ile faturalara yansımamış tüketim miktarının davacıdan talep edildiğini, yapılan tahakkukun elektrik tarifeleri yönetmeliğine uygun olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece; iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile davacının davalıya 10.057,48 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hükmün taraf vekillerince temyizi üzerine Dairemizin 23.01.2014 tarih 2013/15804E-2014/860K sayılı ilamı ile; davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile davalı vekilinin temyiz itirazları yönünden; ""Somut olaya gelince, mahkemece bilgisine başvurulan uzman bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, çarpan hatası nedeniyle oluşan eksik tahakkuk bedelinin fon ve vergiler dahil edilerek hesaplandığı açıklanmasına rağmen, hangi fon ve verginin ne oranda hesaplandığı denetime elverişli bir şekilde gösterilmemiştir. Mahkemece benimsenen bu bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurulmuştur. Bilirkişi raporunda KDV, TRT payı gibi vergiler ile fonların hesaplama şeklinin denetime elverişli bir şekilde ayrı ayrı gösterilmesi gerektiği kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca, mahkemece öncelikle yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilerek, dosyanın yeniden uzman bilirkişiye verilmesi, KDV, TRT payı gibi vergiler ile fonların hesaplama şeklinin denetime elverişli bir şekilde ayrı ayrı gösterilerek hesaplanması konusunda bilirkişiden ek rapor alınması, davalının tahsilini istemekte haklı olduğu alacak miktarının bu şekilde belirlenmesi, daha sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir."" gerekçesi ile hüküm bozulmuştur.
Mahkemece, bozmaya uyma kararı verilerek yeniden yapılan yargılama sonucunda; alınan ek bilirkişi raporu hükme esas alınarak, davacının, davalı ..."a 44.294,00TL değil 37.280,06TL borçlu olduğunun ve bakiye 7.013,94 TL borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyulmuş ise de gereği tam olarak yerine getirilememiştir. Şöyle ki;
Dairemizin bozma ilamından sonra alınan bilirkişi raporuna ekli tabloda ihtilaflı dönem olan 07/2008-04/2012 arasındaki davacıya ait sayacın tüketim endeksleri gösterilmiş, akım trafo çarpanının 15 olması halinde aylık tüketimin toplam 541.108,80 kwh olduğu belirtilmiştir. Ne var ki anılan tablodaki değerlere bakıldığında aylık toplam tüketim miktarının 567.993,60 kwh olduğu bu yönde bir maddi hata bulunduğu anlaşılmaktadır.
Bundan ayrı olarak; somut olayda bozma ilamından önce mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda; ihtilaflı 2008/08-2012/03 ayları arasında tahakkuk ettirilen çıplak enerji bedeli tutarının enerji fon payları, TRT payı, belediye payı, özel tüketim vergileri ve KDV dahil olmak üzere toplam 34.866,52TL olduğu tespit edilmiş, Dairemizin bozma ilamında anılan rapor yalnızca; KDV, TRT payı gibi vergiler ile fonların hesaplama şeklinin denetime elverişli bir şekilde ayrı ayrı gösterilmediğinden bahisle eleştirilmiştir. Bozma ilamından sonra alınan ek raporda ise vergiler ile fonlar ayrı ayrı gösterilmiş, ise de faturalandırmaya esas ek tahakkukun 23.406,16TL olduğu vergiler ve fonlar ile toplam alacağın 37.280,06TL olduğu bildirilmiştir. Ne var ki bozma ilamından önce alınan raporda vergi ve fonlar dahil alacak toplamı 34.866,52TL iken bozma ilamından sonra alınan bilirkişi raporunda vergi ve fonlar dahil toplam alacağın nasıl 37.280,06TL olduğu anlaşılamamaktadır.
O halde mahkemece yapılacak iş; dosyanın aynı bilirkişilere verilerek davacının sorumlu olduğu miktar hususunda Yargıtay denetimine açık, anlaşılır bir rapor hazırlanmasının sağlanması ve sonucuna göre bir karar verilmesidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.