Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1278
Karar No: 2020/2846
Karar Tarihi: 10.06.2020

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/1278 Esas 2020/2846 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2020/1278 E.  ,  2020/2846 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın davalılar ... hakkındaki dava atiye terk edilmiş olduğundan bu davalılar ile ilgili hüküm tesisine yer olmadığına, davanın 1.bentteki davalılar dışındaki 36 davalı yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı; davalıların, kendisi aleyhine, ... 10.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/192 E. sayılı dosyası ile; malik oldukları arsaya, kendi arsasından çıkan hafriyatı döktüğü iddiası ile müdahalenin men’i davası açtıklarını, yargılama sırasında yapılan ilk keşif neticesinde alınan bilirkişi raporu ile; toprağın kazılıp dışarı atılması için dava tarihi itibariyle 278.250 TL bedel gerektiğinin tespit edildiğini, ancak daha sonda kendisinin toprağın bir kısmını kaldırarak yeniden keşif talebinde bulunduğunu, yapılan ikinci keşif ile; davalıların arsasındaki toprağın %50’sinin kaldırıldığının tespit edildiğini, bu doğrultuda toprağın kaldırılma masrafının da yarı oranında düşürülerek 139.125 TL’ye indirildiğini, bu rapor doğrultusunda mahkemece; müdahalenin men’i ile 139.150 TL’nin davalılara ödenmesine hükmettiğini, ne var ki dosya Yargıtay aşamasında iken kendisinin hafriyatı tamamen kaldırıdığını, böylece ortada müdahale konusu kalmadığını, bu nedenle; hem davalıların talebi gibi hafriyatı kaldırıdığını hem de bunun için gereken tazminatı davalılara ödediğini, davalıların sebepsiz zenginleştiklerini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000 TL’nin ödeme gününden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan tahsilini talep etmiştir.
    Davalılardan ... ve ...; davaya konu 6494 ada 20 parsel no.lu taşınmazın iştirak halinde maliki olduklarını, davacının, davalıların arsasına yaklaşık 100 metre mesafede yaptırdığı çok katlı blok inşaatların hafriyatından çıkan toprağı 2004 yılında yine davalıların arsasına dökerek taşınmazı kullanılmaz hale getirdiğini, davacı ihtara rağmen toğrağı kaldırmayınca aleyhine dava açtıklarını, davanın kabul edilerek Yargıtayca onanarak kesinleştiğini, mahkemece hem müdahalenin men’ine hem de tazminata hükmedildiğini, Yargılama sırasında davacının tazminattan kurtulmak için toprağı Keçiören Belediyesi’ne ait bitişik arsaya kaydırdığını, bunu yaparken de dava dışı Belediyenin iş makinelerini kullandığını, davacının kararı temyiz ettiğini, ancak bu aşamada toprağın tamamının kaldırıldığı iddiasında bulunmadığını, sadece icra dosyasına tazminat ödediğini, tazminat dosyaya yatırıldıktan aylar sonra toprağın kaldırıldığını iddia ettiğini, davacının aldığı tek taraflı bilirkişi raporu ile toprağı kaldırdıklarını, davanın konusuz kaldığını iddia ettiğini, mahkemeyi yanıltarak 2. kez keşif yapılmasını sağladığını, Yargıtayca yerel mahkeme kararınının onandığını, kesin hüküm olduğunu, davanın öncelikle kesin hüküm nedeni ile reddedilmesi gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Diğer davalılar davaya cevap vermemiş, duruşmaya katılmamışlardır.
    Mahkemece; davacının ... 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/192 E. sayılı dava dosyasında verilen ve kesinleşen karar gereği yaptığı ödemenin yersiz ödeme olduğundan bahisle iadesinin talep edilebilmesi için öncelikle mahkeme kararının yasal yollarla kaldırılması gerektiği, mahkeme kararı kaldırılmaksızın, karar gereği yapılan ödemenin iadesi talebinin kabule şayan olmadığı, davacının davalılara ait taşınmaz üzerindeki hafriyatı kaldırma karşılığı yaptığı masrafın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talep edildiğinin kabulü halinde ise; davacının kimse tarafından talep edilmeksizin re"sen hareketle harfiyatı kaldırmasından dolayı yaptığı masrafın iradi olarak yapıldığı ve kendi iradesi ile yaptığı hareketten dolayı davalılardan istemde bulunamayacağı, ayrıca sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre istenebilecek alacağın 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/192 E. sayılı dava dosyasındaki bilirkişi raporu esas alınarak belirlenemeyeceği gerekçesi ile davacının yaptığı ödemenin iadesi talebinin yerinde olmadığı kabul edilerek; davalılar ...hakkındaki dava atiye terk edilmiş olduğundan bu davalılar ile ilgili hüküm tesisine yer olmadığına, bu davalılar dışındaki 36 davalı yönünden davacının talebi yerinde görülmemesi nedeni ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm; davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Davada, davacı tarafından; aleyhine açılan ... 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/192 E. sayılı müdahalenin men’i dava dosyasında; mahkemece müdahalenin men’i ile hafriyatın kaldırılması için gerekli olan 139.125,00 TL’nin davalılar ödenmesine karar verildiği, buna rağmen hem hafriyatın kendisi tarafından kaldırıldığı hem de tazminatın davalılara ödendiği, böylece davalıların sebepsiz zenginleştikleri iddiası ile ödenen bedelin iadesi talep edilmektedir.
    Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle, sebepsiz zenginleşme kavramına kısaca değinilmesinde fayda vardır.
    Sebepsiz zenginleşme; TBK’nın 77 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan 77.maddeye göre; “Haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür. Bu yükümlülük, özellikle zenginleşmenin geçerli olmayan veya gerçekleşmemiş ya da sona ermiş bir sebebe dayanması durumunda doğmuş olur.”
    Buna göre sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmenin borç doğurmasının sebebi zarar değil, alacaklının (davacının) malvarlığında meydana gelen eksilmedir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ile zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır.
    Somut olayda davacı; hem kesinleşmiş mahkeme kararı gereği davaya konu hafriyatı kaldırdığını hem de hafriyatı kaldırmak için gereken masrafı da davalılara ödediğini, böylece mükerrer ifada bulunduğunu iddia etmektedir. Bir başka deyişle, davacı tarafından; kesin hükmün ortadan kaldırılması değil, mükerrer ifada bulunduğu iddiası ile, fazladan yapılan ödemenin iadesi talep edilmektedir.
    O halde mahkemece; yukarıda açıklanan bilgiler ışığında somut olayda, davacının iddia ettiği şekilde mükerrer ifa söz konusu ise bunun iadesinin sebepsiz zenginleşen taraftan istenebileceği göz önünde bulundurularak; öncelikle davaya konu hafriyatın kaldırılıp kaldırılmadığı, kaldırıldı ise ne zaman ve kim tarafından kaldırıldığı, gerekirse yerinde keşif yapılarak alınacak bilirkişi raporu ile tespit edildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile davanın reddi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi