Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/19643
Karar No: 2016/2059
Karar Tarihi: 17.02.2016

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/19643 Esas 2016/2059 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Dava, bir araç satış sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı, aracın bedelini peşin ödediğini ancak aracın elinden alındığını iddia ederek ödemiş olduğu bedelin yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir. Davalı ise, aracın hacizli olduğunu bilerek satın alındığını, aracın elinden alındığını, aracı teslim etmek istediğini ancak davacı tarafından teslim alınmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkeme, davacının talebinin mükerrer talep olduğu ve davanın reddine karar vermiştir. Ancak Yargıtay, bononun tarafları ile davanın taraflarının farklı kişiler olduğunu belirterek, davacının satış sözleşmesi doğrultusunda ödediği bedelin iadesi talebini sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca kabul etmiştir. Hüküm bozulmuştur.
Kanun maddeleri: 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 20/d maddesi, HMK'nın 201. ve 428. maddeleri.
3. Hukuk Dairesi         2015/19643 E.  ,  2016/2059 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili dilekçesi ile; taraflar arasında 15.12.2009 tarihinde oto alım satım sözleşmesi akdolunduğunu, davacının davalıya aracın bedeli olan 19.500TL"yi sözleşme tarihinde nakden ve peşinen ödediğini, sözleşmede 15.11.2010 tarihine kadar araç devir işlemlerinin gerçekleşmemesi halinde ödenen satım bedelinin iade olacağını davalı tarafın kabul ettiğini, davacının aracı kullanırken araç üzerine konan yakalama kararı sonucu aracın elinden aldığını iddia ederek ödemiş olduğu 19.500TL"nin yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
    Davalı cevap dilekçesi ile; davacı ile yapılan protokolün doğru olduğunu ancak davacının aracın hacizli olduğunu bilerek satın aldığını, 31.10.2010 tarihinde ..."da yakalandığını ve otoparka çekildiğini, davacının bilerek ve isteyerek aracı otoparktan almadığını ve bir çok masraf yaparak kendisinin aracı otoparktan çıkardığını ve davacıya teslim etmek istediği halde davacı tarafça teslim alınmadığını, şu an bile aracı teslim ve devire hazır olduğunu, davacının iyi niyetli olmadığını, aracı satın alırken protokol yaptığı halde kendisinden habersiz bir şekilde aynı anda oğlu ..."tan 25.12.2009 tanzim ve 29.01.2010 tarihli 19.500 TL bedelli bir senet aldığını ve bu senedi muvazaalı bir şekilde dava dışı bir şirkete ciro ederek, senedin tahsili amacıyla takip başlattığını, davacının mükerrer tahsil amacında olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece; davacının icraya konan bononun davalının oğlu .... ile aralarında hangi alacağa istinaden teslim alındığını belirtmediği, davalının bononun aracın devrinin gerçekleşmemesi üzerine verildiğine ilişkin beyanının aksini de ispat edemediği, aracın satış bedeli ile bono miktarının birebir aynı olması bononun babası ile birlikte çalışan davalının oğlu tarafından tanzim edilip davacıya verilmiş olması ve davacı tarafından bu bononun araç satımı sözleşmesi dışında başka bir alacağa istinaden verildiğine ilişkin herhangi bir delil sunulmaması, ayrıca bahse konu bononun davacının ciro ettiği şirket tarafından icraya konulmuş olması nedeniyle davacının dava dışı şirkete bonoyu ciro etmesiyle bono miktarı kadar uhdesinde zenginleşme meydana geldiği davacının talep ettiği alacak miktarının mükerrer talep olduğu kanaatine varıldığı gerekçesi ile, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Uyuşmazlık konusu kambiyo vasfını haiz bono, mücerretlik ilkesi gereği taraflar arasındaki temel ilişkiden bağımsız olduğundan kural olarak aksinin HMK"nın 201. maddesi hükmü uyarınca yazılı delille ispatı gerekmektedir.
    Somut olayda; davaya konu olan senet kambiyo senedi vasfını haiz bir bono olup, düzenleyen davacı ..., lehtar ise davalının oğlu olduğu belirtilen dava dışı ... olup, senet davacı tarafından dava dışı ..."ye ciro edilmiş, anılan şirket tarafından da senedin tahsili amacıyla dava dışı ... hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatılmıştır. Buna göre gerek senedin tarafları, gerekse takip dosyasının tarafları ile temyize konu davanın tarafları farklı kişiler olup, senedin davaya konu alım satım ilişkisinden kaynaklandığı da yazılı delille ispat edilememiştir.
    Somut olayda; taraflar arasında ... plakalı araç için haricen araç satış sözleşmesi imzalandığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Ancak, dava konusu araç için yapılan satış sözleşmesi, resmi şekilde yapılmadığı için 2918 Sayılı Kanunun 20/d maddesi gereğince geçersiz olup, taraflar aldıklarının iade etmekle yükümlüdürler. Davacıya verilen araç, davacının elinden alınmış olduğuna göre, davacının geçersiz sözleşme nedeniyle ödediği satış bedelini sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca isteyebileceği açıktır.
    O halde mahkemece; yukarıdaki açıklamalar göz ardı edilerek, yanılgılı değerlendirme ve yukarıdaki gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi