Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/1243
Karar No: 2011/4400
Karar Tarihi: 19.9.2011

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/1243 Esas 2011/4400 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2011/1243 E.  ,  2011/4400 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Alacak

    ... ile ... aralarındaki alacak davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ...Asliye Hukuk(Aile) Mahkemesinden verilen 25.03.2010 gün ve 37/32 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    KARAR

    Davacı vekili, evlilik birliği içerisinde edinilen 373 ada 42 parselde kayıtlı taşınmaz ile ...plakalı aracın bedelinin tamamının vekil edeni tarafından karşılandığını, davalının katkısının bulunmadığını açıklayarak 373 ada 42 parselde kayıtlı taşınmaza ait tapu kaydı ve 32 K 0108 plakalı aracın kaydının iptali ile vekil edeni adına tesciline, bunun mümkün bulunmaması halinde ise taşınmazın belirlenecek değerinden şimdilik 20.000 TL" nin, aynı şekilde aracın belirlenecek değerinden de şimdilik 5.000 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile beraber davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili; dava konusu evin alımı sırasında vekil edeninin miras bırakanı babasından kalan para ve düğününde takılan ziynetlerle satın alındığını, aracın bedelinin ise bir bölümünün davacı eş tarafından çekilen banka kredisi, bir bölümünün de vekil edene ait bileziklerin satılmak suretiyle elde edilen para ile alındığını, banka borcunu da müvekkilinin ödediğini bu şekilde alınan mallara davacının katkısının bulunmadığını açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, tapu iptal ve tescil isteğinin reddine, alacak isteğinin ise kısmen kabulü ile 21.749 TL"nin dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle beraber davalıdan alınmasına, fazla isteğin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Taraflar, 1.8.1993 tarihinde evlenmiş, 29.4.2009 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin 2.6.2009 tarihinde kesinleşen hükümle boşanmışlardır. Başka mal rejimi seçilmediğinden; taraflar arasında 1.1.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TMK.nun 170), bu mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açılma tarihine kadar yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.nun 202,225).
    Dava konusu 373 ada 42 parsel sayılı taşınmaz satış yoluyla 3.9.2004 tarihinde üçüncü kişiden alınarak davacı ... adına tescil edilmiştir. ..."in 24.5.2006 tarihinde tapu memuru huzurunda yaptığı satış suretiyle davalı eş ... ...adına devir ve temlik sağlanmıştır. Davacı vekili, taşınmazın satın alınması sırasında satış bedelinin 6.000 TL"sının davalı eşin annesi, 6.000 TL"sının ise vekil edenin babası tarafından karşılandığı, kalan bölümünün de davacı tarafından ödenmek suretiyle tapuda davacı eş adına tescil edildiğini, sonrasında davalı eşin ısrarı ile tapudan eşi ... adına devrettiğini ileri sürerek tapu iptali ve tescil, mümkün bulunmadığı takdirde ise alacak isteğinde bulunmuştur. 7.10.1953 tarih 8/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca; taşınmazın alımına katkıda bulunduğunu iddia eden davacının bu katkısına dayanarak ayın(mülkiyet) talep edemeyeceğine göre, tapu iptal ve tescil davasının reddine karar verilmiş olmasında herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
    HUMK.nun 74 ve 76. maddeleri uyarınca olayları bildirmek taraflara, hukuki niteleme hakime aittir. Somut olayda, taraflar, 1.8.1993 tarihinde evlenmişler, davaya konu taşınmaz 2004 yılında edinilmiş olup 2006 yılında tapudan yapılan temliki işlemle davalı adına tescil edilmiştir. İleri sürülen bu nitelikteki bir işlemin Borçlar Kanununun 234 ve devamı maddeleri gereğince gizli bağış niteliğinde bulunduğu açıktır. Hibe edilen taşınmazla ilgili olarak mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğinde bulunulamaz. Mahkemece davacının taşınmaza yönelik katılma alacağı isteğine ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerekirken; taraflar arasındaki hukuki ilişkiye yanlış anlam verilmesi sonucunda davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmesi isabetli değildir.
    Davalının 32 K 0108 plakalı araca yönelik temyiz itirazlarına gelince; davacı eş, 18.3.2010 tarihli yargılama oturumunda, aracın bedelinin tamamına yakın bölümünün kendisi tarafından karşılandığını, ancak, davalı eşine ait bileziklerin de bozdurularak bedeli olan 1150 TL"sını da ekleyerek satın alınıp davalı eş adına tescil edildiğini açıklamıştır. Dava konusu 32 K 0108 plakalı araç, edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 21.4.2009 tarihinde satın alınarak davalı eş adına tescil edilmiş olup, bu rejim dönemine ilişkin olarak, bu rejimden kaynaklanan artık değer üzerindeki katılma alacağı istenebilir(TMK.231.md). Katılma alacağı rejiminde karine, evlilik birliği içinde edinilen malın, edinilmiş mal olmasıdır. Aksini iddia edenin malın kişisel malı olduğunu ya da kişisel malı ile katkı sağlamış olduğunu ispat etmesi gerekmektedir. Eşlerden birinin yalnız kişisel kullanımına yarayan eşyalar kişisel maldır (TMK 220/1. Md). Kural olarak bunlar tasfiyeye dahil edilmez. Ancak, katılma alacağının hesabından düşülmesi gerekir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgeler ile davacının aşamalardaki açık ikrarından; davalı kadının kişisel mal niteliğindeki ziynet eşyalarının bozdurularak 32 K 0108 plakalı aracın alınmasına 1150 TL katkıda bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu belirlemelere göre; mal rejiminin sona erdiği tarihten (29.4.2009 boşanma dava tarihinde) 8 gün önce satın alınan aracın, tasfiye tarihine en yakın olan 1.12.2009 tarihindeki mahkemece tespit edilen değerinden (4.500 TL), kişisel mal niteliğindeki ziynetlerin bedelinin (1150 TL) düşülmek suretiyle, kalan artık değer üzerinde tarafların yarı oranında katılma alacakları bulunmaktadır. Davacının artık değerin yarısı üzerinde hakkı bulunduğuna göre, davacı lehine hükmedilmesi gereken miktar 1675 TL"dir. Mahkemece araca yönelik talep bakımından belirtilen miktar ve davacının isteği göz önünde bulundurularak hüküm kurulması gerekirken artık değer üzerinde tarafların ½ oranında haklarının bulunduğu göz ardı edilerek yanlış hesaplama ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru olmamıştır.
    Kabule göre de; katılma alacağı hesabında tasfiye tarihi boşanma veya mal rejiminin sona erdiği tarih olmayıp, tasfiye veya değer artış payına yönelik açılmış bulunan davanın karar tarihidir(TMK.nun 232,235/1.md). Mahkemece katılma alacağına eldeki davanın açıldığı tarihten itibaren faiz yürütülmesi de doğru olmamıştır
    Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile usul ve yasaya aykırı bulunan hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince
    BOZULMASINA ve 17,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine 19.9.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi