3. Hukuk Dairesi 2015/9873 E. , 2016/2150 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili 19.07.2004 tarihli dava dilekçesinde; ... binasında 24.12.2003 tarihinde çıkan yangın sonucu çarşıda kiracı olarak bulunan ve kaset ve plak ticareti yapan müvekkili şirketin, tüm ticari mallarının ve muhasebe kayıtlarının yandığını, müvekkilinin toplam zararının 960.000,00 TL olduğunu, zararın 590.000,00 TL"lik kısmının sigorta şirketi tarafından karşılandığını, sigorta şirketince karşılanmayan 370.000,00 TL"nin davalılardan tahsili için iş bu davayı açtıklarını belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı tutup, şimdilik 3.000,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek reoskont faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 07.03.2012 tarihli ıslah dilekçesiyle talebini sadece davalılardan ... Valiliği açısından 3.000,00 TL"den 184.045,67 TL"ye yükselttiklerini beyan etmiştir.
Davalı ... cevap dilekçesinde, yangının çıkmasında pek çok kişinin kusurunun bulunduğunu savunarak; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı İl Özel İdare Müdürlüğüne İzafeten ... Valiliği vekili cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Davalı ... cevap vermemiş, davacı vekili 14.10.2004 tarihli celse de, bu davalı yönünden davaya devam etmediklerini beyan etmiştir.
Mahkemece; davalı ... hakkındaki davanın atiye bırakıldığından bahisle bu davalı hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına, davacının diğer davalılara yönelik talebinin kısmen kabulü ile 134.045,67 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle tahsiline karar verilmiş, hüküm, davalılardan ... Valiliği vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyanın temyiz incelemesi Dairemizce yapılmış, 15.04.2014 tarih, 2013/21125 E.; 2014/6084 K. sayılı ilamla, davacının da aralarında bulunduğu esnafın kusur oranı belirlenip, toplam zarardan, çarşı esnafının kusur oranına tekabül eden miktar indirilip, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi için hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyma kararı verilmiş, davacının emtia zararının 777.045,67 TL, tefrişat zararının 35.000,00 TL, toplam zararının 812.045,67 TL olduğu, toplam zarar miktarından modern çarşı esnafının % 20 kusuruna isabet eden 162.409,13 TL düşüldüğünde, davacının talep edebileceği miktarın 649.636,54 TL olduğu, dava dışı sigorta şirketinin davacıya 678.000,00 TL ödediği, dolayısıyla davacının karşılanmayan zararının bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm; davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmeyerek reddedilmiştir.
Davacı vekilinin kabul gören temyiz itirazına gelince;
Dava; davalı İl Özel İdaresinin mülkiyetinde bulunan .... binasında çıkan yangın sonucu, çarşıda kiracı olarak bulunan davacının iş yerindeki mallarının yanmasından doğan maddi zararının davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
Temyize konu uyuşmazlık; davacının zararının ne kadarını dava dışı sigorta şirketinin karşıladığı ve buna bağlı olarak da davacının davalılardan tazminat talep edip edemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Somut olayda mahkemece, davacının toplam zararının 812.045,67 TL olduğu belirlenmiş, bu zarardan çarşı esnafının % 20 kusuruna isabet eden 162.409,13 TL düşülerek, davacının talep edebileceği miktarın 649.636,54 TL olduğu kabul edilmiş, dava dışı sigorta şirketinin davadan önce davacıya 678.000,00 TL ödediği ve böylece davacının karşılanmayan zararının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Her ne kadar mahkemece, dava dışı sigorta şirketinin davacıya 678.000,00 TL ödediği kabul edilmiş ise de, davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin sigorta şirketinden 590.000,00 TL aldığını beyan etmiş, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ....nin davacıya emtia ve demirbaş hasar bedeli olarak toplam 628.000,00 TL ödediği rapor edilmiş, dosyaya 728.000,00 TL"lik ödeme belgesi sunulmuştur.
Hakim, uyuşmazlığın aydınlatılmasını zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir, soru sorulabilir, delil gösterilmesini isteyebilir. (HUMK m.75/2, m.179/3, HMK m. 31)
Huzurdaki uyuşmazlıkta; davacı şirketin, yangın nedeniyle uğradığı zararın tazmini için dava dışı sigorta şirketinden hangi zarar kalemleri için ne kadar aldığı belirsiz olduğuna göre, uyuşmazlığın çözümlenebilmesi ve sağlıklı bir yargılama yapılabilmesi için öncelikle bu hususun açıklığa kavuşturulması gerekir.
Diğer yandan, hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davacının emtia zararının 729.045,67 TL, demirbaş zararının 48.000,00 TL olduğu ve ...nın emtia ve demirbaş zararı karşılığında davacıya 628.000,00 TL ödeme yaptığı belirtilmiş; tefrişat zararı için sigortadan ödeme yapılıp yapılmadığı araştırılmamış; bozma sonrası mahkemece tüm zarar kalemleri yönünden sigorta ödemesi ve kusur indirimi yapılarak belirlenen miktar hüküm altına alınmıştır.
Hal böyle olunca mahkemece; öncelikle hakimin davayı aydınlatma yükümlülüğünden hareketle, dava dışı sigorta şirketinin, yangından doğan zarara ilişkin olarak davacıya toplam ne kadar ödeme yaptığının ve bu ödemenin hangi zarar kalemleri için yapıldığının (emtia, demirbaş, tefrişat gibi) tereddüte mahal vermeyecek şekilde ayrı ayrı tespit edilerek, tefrişat zararı için sigortadan ödeme yapılmadığının tespiti halinde, tefrişat zararından yalnızca esnaf kusur oranı düşülerek, yukarıda belirtilen olgular dikkate alınmak suretiyle hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu, yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
Kabule göre de; davacı taraf, dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak müddeabihi sadece davalı ... Valiliği açısından 3.000,00 TL"den 184.045,67 TL"ye yükseltmiş olmasına rağmen, mahkemece, bu husus göz ardı edilerek, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin her iki davalı yönünden 184.045,67 TL baz alınarak hesaplanması da doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.