Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/280
Karar No: 2013/2857

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/280 Esas 2013/2857 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2013/280 E.  ,  2013/2857 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi


    Taraflar arasındaki davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerde 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek 4. madde uyarınca yapılan kullanım kadastrosu sırasında,.... Köyü, 176 ada 21 parsel sayılı 8938,99 m² yüzölçümündeki taşınmaz, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereği orman niteliğini kaybedip, orman kadastro komisyonlarınca orman alanı dışına çıkarılan yerlerden olduğu gerekçesiyle, tutanağın beyanlar hanesine kullanıcı şerhi verilmeksizin 2/B madde şerhi verilerekk ham toprak niteliğiyle Hazine adına tesbit edilmiştir.
    Davacı ..., dava konusu taşınmazın bir bölümünün kullanım hakkının miras bırakanları ....’dan kendilerine intikal ettiğini, ayrıca; dava konusu taşınmazın kuzey tarafında zeminde bulunan yolun haritasında gösterilmediği, yolun dava konusu parsel içinde tesbit edildiğini belirterek, keşifte sınırlarını göstereceği taşınmaz bölümünde .... mirasçıları lehine kullanım şerhi verilmesi ve taşınmazın kuzey tarafında zeminde bulunan yolun haritasında gösterilmesine karar verilmesi istemleriyle dava açmıştır.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve dava konusu ....Köyü, 176 ada 21 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile taşınmazın 12.10.2011 havale tarihli ek bilirkişi raporuna ekli krokide (C), (D+F), (E) harfleriyle gösterilen sırasıyla 2503,74 m²; 1114,05 m² ve 2231,66 m² yüzölçümündeki bölümlerinin kullanıcı şerhi verilmeden orman vasfıyla Hazine adına, aynı krokide (A) harfi ile gösterilen 2215,20 m² yüzölçümündeki bölümünün ise, beyanlar hanesine “parsel ... oğlu 1934 doğumlu .... mirasçıları, İsmail kızı 1944 doğumlu ... (1/4 pay), ...oğlu 1962 doğumlu ... (1/4 pay), ...kızı 1966 doğumlu .... (1/4 pay), ...oğlu 1976 doğumlu ... (1/4 pay) "ın zilyetliğindedir" şeklinde kullanım şerhi verilerek, zeytinlik vasfıyla Hazine adına, aynı krokide (B) harfi ile gösterilen 619,20 m² yüzölçümündeki bölümün kullanım şerhi verilmeden dere yatağı-ham toprak vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tescillerine, aynı krokide yol olarak gösterilen 255,14 m² yüzölçümündeki bölümün yol olarak kamuya terkinine ve paftasında yol olarak gösterilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 5831 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek 4. madde uyarınca yapılan kullanım kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre 1948 yılında tamamlanarak kesinleşen orman kadastrosu, 1978 yılında 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanun ile değişik hükümlerine göre yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması, daha sonra 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik hükümlerine göre yapılıp 09.05.2007 tarihinde ilân edilerek kesinleşmeyen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması vardır.


    1) Dava konusu 176 ada 21 parsel sayılı taşınmazın krokide (A) ile gösterilen bölümü yönünden:
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmaz Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmış yerlerden olup, bu niteliği itirazsız kesinleştiğine ve özellikle mahkemece mahallinde yapılan keşif ve uygulama ile taşınmazın krokide (A) harfi ile gösterilen bölümünün kapama zeytinlik olduğu ve fiilen davacı kişiler tarafından kullandığı saptanarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, davalı Hazine vekilinin taşınmazın bu bölümüne yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermiştir.
    2) Dava konusu 176 ada 21 parsel sayılı taşınmazın krokide (B), (C), (D), (E), (F) ve yol olarak gösterilen bölümlerine yönelik temyiz itirazlarına gelince:
    Mahkemece, çekişmeli taşınmazın krokide yol olarak gösterilen 255,14 m² yüzölçümündeki bölümü yönünden davacı gerçek kişinin davası kabul edilerek, bu bölümün paftasında yol olarak gösterilmesine karar verilmiş ise de, verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki, 5831 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek 4. maddesiyle, Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerde, fiilî kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmesi öngörülmüştür. Amaç, bu taşınmazların daha sonra satışı söz konusu olduğunda kullanıcı şerhine sahip olanlara öncelik tanınmasına yöneliktir. Davacı gerçek kişinin, üzerinde fiilî kullanıma sahip olmadığı taşınmaz bölümünün paftada yol olarak gösterilmesi istemiyle açtığı somut istemde aktif dava ehliyeti bulunmamaktadır. Zira, çekişmeli taşınmaz 6831 sayılı Kanunun 2/B madde niteliğiyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmış yerlerden olup, taşınmazın maliki Hazinedir. Hazine’ye ait böyle bir yerde ancak beyanlar hanesine kullanıcı şerhi verilmesi istemiyle dava açılabilir, Hazineye ait ve kanun gereği tapuya tescili zorunlu olan taşınmazın bir bölümünün sicil dışı bırakılması sonucunu doğuran somut istemde davacının taşınmazın bu bölümünün fiilî kullanıcısı olmadığı da gözetildiğinde, herhangi bir şahsî hakkı bulunmamaktadır. Şayet taşınmaz fiilen davacının kullanımında olsa, bu kez böyle bir dava açmasında hukuki yararı olmayacaktır.
    Hemen belirtilmelidir ki; kural olarak bir hakkı dava etme yetkisi o hakkın sahibine ait olup, buna aktif husumet denilir. Bir hakkın kendisinden istenebilecek durumunda olan yani hakka uymakla yükümlü kişi ise borçlu kişi olup, buna da pasif husumet denilir. 6100 sayılı HMK. m.114/1-d" de "tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları" dava şartı olarak benimsenmiştir. Bir davada gerek aktif ve gerekse pasif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı, mahkemece öncelikle ve re"sen gözetilecek hususlardandır ve şayet husumet ehliyeti yok ise, dava bu sebep ile reddedilir. Bu itibarla, davacının üzerinde hiçbir bir fiili kullanıma sahip olmadığı ve 6831 sayılı Kanunun 11/4. maddesi gereğince Hazine adına tapuya tescili zorunlu olan çekişmeli taşınmazın bir bölümünün paftada yol olarak gösterilmesi istemiyle açtığı davanın aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü yolunda hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
    Öte yandan, hâkim tarafların talep sonuçları ile bağlıdır, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez (HMK. madde 26/l) ve iki taraftan birinin talebi olmaksızın re"sen bir davayı inceleyemez ve karara bağlayamaz (HMK.md.24/l). Somut olayda, tutanağın beyanlar hanesinde lehine kullanım şerhi verilmesi istemiyle dava açan davacı gerçek kişinin davası taşınmazın krokide (B), (C), (D), (E) ve (F) bölümleri yönünden reddedildiğine ve Hazine veya Orman Yönetimi tarafından taşınmazın eylemli orman olduğu iddiasıyla açılan bir dava da olmadığına göre, taşınmazın redde konu bölümlerinin tesbit gibi tapuya tesciline karar verilmesi gerekirken, HMK"nın 24 ve 26. maddelerine aykırı bir şekilde re’sen alınan kararla krokide (C), (D), (E) ve (F) harfleriyle gösterilen bölümlerinin orman vasfıyla, (B) harfi ile gösterilen bölümünün ise, dere yatağı vasfıyla tapuya tesciline karar verilmesi de doğru değildir.


    Hal böyle olunca, 176 ada 21 parsel sayılı taşınmazın bilirkişi krokisinde (B), (C), (D), (E), (F) ve yol olarak gösterilen bölümlerinin kadastro tespiti gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: 1-) Yukarıda bir numaralı bentde gösterilen nedenler ile; davalı Hazine vekilinin dava konusu 176 ada 21 parsel sayılı taşınmazın krokide (A) ile gösterilen bölümüne yönelik temyiz itirazlarının reddi ile taşınmazın bu bölümü yönünden kurulan usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,
    2-) Yukarıda iki numaralı bentde gösterilen nedenler ile; davalı Hazine vekilinin dava konusu 176 ada 21 parsel sayılı taşınmazın krokide (B), (C), (D), (E) ve (F) ile gösterilen 255,14 m² yüzölçümüyle yol olarak gösterilen bölümlerine yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile bu bölümler hakkında kurulan hükmün BOZULMASINA 18/03/2013 günü oy birliği ile karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi