20. Hukuk Dairesi 2012/13201 E. , 2013/2869 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerde 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen ek 4. madde uyarınca yapılan kullanım kadastrosu sırasında, ....Köyü, 107 ada 16 ve 17 parsel sayılı sırasıyla 17910,04 m² ve 3035,22 m² yüzölçümündeki taşınmazlar, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereği orman niteliğini kaybedip, orman kadastro komisyonlarınca orman alanı dışına çıkarılan yerlerden oldukları gerekçesiyle, tutanaklarının beyanlar hanesine 2/B madde ve 107 ada 17 parselde kullanım şerhi verilmeksizin ham toprak niteliğiyle, 107 ada 16 parselde ise, .... lehine kullanım şerhi verilerek, zeytin bahçesi niteliğiyle Hazine adına tespit edilmişlerdir.
Davacı ... , 107 ada 16 parselin kullanıcısı olarak .... olarak belirlendiğini, ancak ...diye biri olmadığı, annesi ....’nın da taşınmazın kullanıcısı olmadığını, 106 ada 17 parselin de fiilen kendi kullanımında olmasına rağmen lehine kullanım şerhi verilmediğini iddia ederek, taşınmazların beyanlar hanesinde lehine kullanım şerhi verilmesi istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve dava konusu ... Köyü, 107 ada 16 ve 17 parsel sayılı taşınmazların kadastro tesbitlerinin iptali ile, 107 ada 17 parsel sayılı taşınmazın tamamıyla, 107 ada 16 parsel sayılı taşınmazın ise, 09.09.2011 havale tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (16/B) ile gösterilen 1202,08 m² yüzölçümündeki bölümünün kullanıcı şerhi verilmeksizin orman vasfıyla Hazine adına, 107 ada 16 parselin aynı krokide (16/A) ile gösterilen 16707,96 m² yüzölçümündeki bölümün ise, beyanlar hanesine “Bu taşınmaz ... kızı, 1949 doğumlu ...’in zilyetliğindedir” şeklinde kullanım şerhi verilerek diğer yönlerden tesbit gibi Hazine adına tapuya kayıt ve tescillerine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 5831 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kanuna eklenen ek 4. madde uyarınca yapılan kullanım kadastrosu tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 22.06.1948 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 1744 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp sonuçları 25.06.1979 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması vardır.
1) Dava konusu 107 ada 17 parsel taşınmaz ile 107 ada 16 parsel sayılı taşınmazın krokide (16-B) ile gösterilen bölümüne yönelik temyiz itirazları yönünden:
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, mahkemece, davacı gerçek kişinin 107 ada 17 parsel taşınmaz ile 107 ada 16 parsel sayılı taşınmazın krokide (16-B) ile gösterilen bölümü yönünden davasının reddi yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; hâkim tarafların talep sonuçları ile bağlıdır, başka bir şeye karar veremez...HMK. madde 26/l) ve...iki taraftan...birinin...talebi...olmaksızın...re"sen bir davayı
inceleyemez ve karara bağlayamaz (HMK.md.24/l). Somut olayda tutanağın beyanlar hanesinde lehine kullanım şerhi verilmesi istemiyle dava açan davacı gerçek kişinin davası 107 ada 17 parsel taşınmaz ile 107 ada 16 parsel sayılı taşınmazın krokide (16-B) ile gösterilen bölümü yönünden reddedildiğine ve Hazine veya Orman Yönetimi tarafından taşınmazların eylemli orman olduğu iddiasıyla veya kullanım şerhinin iptali istemiyle açılan bir dava da olmadığına göre, redde konu taşınmaz ve taşınmaz bölümü yönünden tespit gibi tapuya tescile karar verilmesi gerekirken...H.M.K."nun 24 ve 26. maddelerine aykırı bir şekilde, re’sen kararla 107 ada 17 parsel sayılı taşınmaz ve 107 ada 16 parsel sayılı taşınmazın krokide (16-B) ile gösterilen bölümünün orman vasfıyla tapuya tescillerine karar verilmesi isabetsizdir. Ancak, belirtilen bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hüküm fıkrasının...C-1) bendinin “b” alt bendi ile “2” numaralı bent hükümden tamamen çıkartılarak, yerlerine “Dava konusu, .... İlçesi, ... Köyü, 107 ada 17 parsel sayılı taşınmaz aynı parsel sayısıyla, 107 ada 16 parsel sayılı taşınmazın krokide “(16-B) harfi ile gösterilen 1202,08 m² yüzölçümündeki bölümünün ise son parsel sayısıyla kadastro tespiti gibi tapuya kayıt ve tescillerine” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K."nun 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle onanmasına karar vermek gerekmiştir.
2) Dava konusu 107 ada 16 parsel sayılı taşınmazın krokide (16-A) harfi ile gösterilen bölümüne yönelik temyiz itirazlarına gelince:
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmaz Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmış yerlerden olup, bu niteliği itirazsız kesinleştiğine ve özellikle keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda, taşınmazın bu bölümünü eylemli biçimde orman olmadığı ve davacı gerçek kişi tarafından fiilen kullanıldığı da saptandığına göre, davacı Hazine vekilinin 107 ada 16 parsel sayılı taşınmazın krokide (16-A) ile gösterilen bölümüne yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile 107 ada 16 parsel sayılı taşınmazın krokide (16-A) ile gösterilen bölümü hakkında kurulan usûl ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda bir ve iki numaralı bentlerde gösterilen nedenler ile temyiz itirazlarının reddiyle, 107 ada 17 parsel taşınmaz ile 107 ada 16 parsel sayılı taşınmazın krokide (16-B) ile gösterilen bölümü hakkında kurulan hükmün yukarıda gösterilen düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, 107 ada 16 parsel sayılı taşınmazın krokide (16-A) harfi ile gösterilen bölümü hakkında kurulan hükmün ise ONANMASINA 18/03/2013 günü oy birliği ile karar verildi.