20. Hukuk Dairesi 2012/12611 E. , 2013/2878 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerde 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen ek 4. madde uyarınca yapılan kullanım kadastrosu sırasında, ... Köyü, 228 ada 7, 278 ada 5 ve 6, 279 ada 8 ve 9 parsel sayılı sırasıyla, 6690,32 m², 2794,87 m², 4300,80 m², 2042,95 m² ve 2195,91 m² yüzölçümündeki taşınmazlar, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereği orman niteliğini kaybedip, orman kadastro komisyonlarınca orman alanı dışına çıkarılan yerlerden oldukları gerekçesiyle, tutanaklarının beyanlar hanesine 2/B madde ve 228 ada 7 parselde davalı ..., 278 ada 5 parselde davalı ..., 278 ada 6 parselde davalı ..., 279 ada 8 parselde davalı ... ve 279 ada 9 parsel de davalı ... lehine kullanım şerhi verilerek Hazine adına tarla nitelikleriyle tesbit edilmişlerdir.
Davacı Orman Yönetimi, çekişmeli taşınmazların eylemli orman niteliğinde olduğu, 2/B madde koşullarını taşımadığı halde Hazine adına orman rejimi dışına çıkarıldığı, kadastro tespitinin iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescili ve beyanlar hanesindeki şerhlerin silinmesi istemiyle her bir taşınmaz yönünden ayrı ayrı dava açmıştır.
Mahkemece, 1086 sayılı H.U.M.K.’nın 45. maddesi gereğince davalar birleştirilerek yapılan yargılama sonucunda, davaların reddine ve dava konusu ... Köyü, 228 ada 5, (228 ada 7), 278 ada 5 ve 6, 279 ada 8 ve 9 parsel sayılı taşınmazların kadastro tesbiti gibi tapuya kayıt ve tescillerine karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 5831 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kanuna eklenen ek 4. madde uyarınca yapılan kullanım kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 08.12.1945 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 1744 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp sonuçları 07.03.1978 tarihinde itirazları inceleme sonuçları ise 24.09.1979 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması ile 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılıp sonuçları 26.11.2002 - 25.12.2002 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşen aplikasyon, sınırlaması yapılmamış yerlerde orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazlar Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmış yerlerden olup, bu nitelikleri itirazsız kesinleştiğine ve özellikle keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda, taşınmazların eylemli biçimde orman olmadıkları da saptanarak davanın reddi yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; dava konusu olmadığı halde tutanak aslı davalı şerhi ile dosyaya getirtilen 228 ada 5 parsel sayılı taşınmazın tutanak aslının olağan usulle kesinleştirilmesi için kadastro müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, bu
hususta karar verilmemesi ve mahkemenin birleşen 2010/923 Esas sayılı dosyasında Orman Yönetimi tarafından dava konusu yapılan taşınmaz 228 ada 7 parsel olduğu halde, hüküm fıkrasında maddî hata ile 228 ada 5 parsel sayılı taşınmaz hakkında hüküm kurulması doğru değil ise de, belirtilen bu hususlar hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hüküm fıkrasının ikinci bendinde parsel sayısı olarak yer alan “228 ada 5” parsel sayısı hükümden çıkartılarak, yerine “228 ada 7” parsel sayısının yazılması, yine hüküm fıkrasına son bent olarak “Dava konusu olmadığı halde tutanak aslı dosyaya davalı şerhi ile gönderilen Gökçeovacık Köyü, 228 ada 5 parsel sayılı taşınmazın tutanak aslının olağan yolla kesinleştirilmek üzere kadastro müdürlüğüne gönderilmesine” cümlesinin eklenmesi suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K.’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 18/03/2013 günü oy birliği ile karar verildi.