3. Hukuk Dairesi 2020/1051 E. , 2020/2878 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki muarazanın men"i ve sözleşmenin feshi işleminin iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, eczacı olduğunu, eczanede yapılan denetim sonucunda reçete karşılığı bulunmayan ve kime ait olduğu ispatlanamayan bedeli 1896,24 TL değerinde ilaç küpürü, 20 adet sağlık karnesi ve 51 adet sağlık raporu bulunduğundan sözleşmenin 6.3.7 ve 6.3.2 maddelleri uyarınca 6 ay fesih ve 9.481,20 TL para cezası uygulandığını ileri sürerek ,davalı kurumun 31.12.2010 tarihli haksız ve tek taraflı fesih ve para cezası işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 24/02/2016 tarihli 2015/7264 esas 2016/5665 karar sayılı ilamıyla; “ Davalı tarafın 2009 protokolünün 6.3.2 ve, 6.3.7 maddeleri uyarınca işlem yaptığı, eczanede bulunmaması gereken sağlık raporlarının ve kime ait olduğu belli olmayan küpürü kesik ilaçların bulunduğunun uyuşmazlık konusu olmadığı, işlem yapılan maddelerin yürürlükten kaldırıldığı sabit olmakla beraber 2012 protokolüne eklenen ek Protokolün 7.maddesi uyarınca; "01.02.2012 tarihinde imzalanan protokolden önceki protokollerde sözleşmenin feshi ve cezai şartı gerektiren maddelerden bu protokolde kaldırılmış olanlar nedeniyle sözleşme feshi ve/veya cezai şart uygulanmış olan işlemler, konusu kalmadığından durdurulur ve işlem yapılmaz " hükmünün düzenlendiği belirlenmekle, 2012 yılı "...Eczanelerden ilaç teminine ilişkin protokole" eklenen ek protokolün 7. maddesinin de mahkemece birlikte değerlendirilip sonucuna uygun karar verilmesi” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyulduktan sonra bu defa; ilgili maddelerin yürürlükten kaldırılması ve 2012 protokolüne eklenen ek Protokolün 7.maddesi uyarınca davanın kabulü ile; muarazanın men’i ile davalı kurumca davacıya yönelik uygulanan davaya konu fesih ve cezai şart ihdasına ilişkin işlemin iptaline karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- )Davaya konu eylemlerle ilgili 2009 protokolünün 6.3.2 ve 6.3.7 maddelerinin 01.02.2012 tarihinden itibaren yürürlükten kaldırıldığı sabit olmakla beraber yine 2012 protokolüne eklenen ek Protokolün 7.maddesi uyarınca; "01.02.2012 tarihinde imzalanan protokolden önceki protokollerde sözleşmenin feshi ve cezai şartı gerektiren maddelerden bu protokolde kaldırılmış olanlar nedeniyle sözleşme feshi ve/veya cezai şart uygulanmış olan işlemlerin, konusu kalmadığından durdurulacağı ve işlem yapılamayacağı görülmekle; 2012 yılı protokolü nedeniyle davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi, davacının sözleşmeye aykırılığı nedeniyle de davanın açılmasına kendisi sebebiyet verdiğinden davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK"un 438/7. maddesi gereğince hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2.bentte açıklanan nedenlerle; “hüküm fıkrasının 1., 4. ve 7. maddelerinin hükümden çıkarılarak yerlerine sırasıyla ; 1- 2012 protokolüne eklenen ek Protokolün 7.maddesi uyarınca fesih ve cezai işlemin iptali hakkında davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına 4- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 7- ”Davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,” maddelerinin eklenmesi suretiyle suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.