21. Hukuk Dairesi 2019/5623 E. , 2020/2409 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
K A R A R
A)Davacı İstemi:
Davacı vekili, davacının 01/01/1985 - 31/12/1985 ve 01/01/1995 - 31/12/1997 tarihleri ile ilk tevkifat tarihi olan 30/12/1997 tarihini takip eden 01/01/1998 - 31/08/2002 tarihleri arasında tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti ile 6736 ve 7020 sayılı yasalardan faylanma haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
B)Davalı Cevabı:
Davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
C)İlk Derece Mahkemesi Kararı :
" 1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
... TC kimlik numaralı davacı ..."ın tarım bağ-kur sigortalılığının ilk prim kesintisinin yapıldığı ay başına takip eden 01.01.1998 tarihi itibari ile başladığının ve sigortalılığının Kurumca tescilinin yapıldığı 01.11.2000 tarihine kadar devam ettiğinin tespitine, Davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine," karar vermiştir.
İstinaf Başvurusu;
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili; dosyadaki hiçbir delile itibar edilmeksizin sadece 30/12/1997 tarihli tevkifata göre sigortalılığın başlatılmasının yasalara ve Yargıtay içtihatlarına aykırı olduğunu beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın tam kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İstinaf kanun yoluna başvuran davalı Kurum vekili ; Kurum işleminin yerinde olduğu, kurum kayıtlarının resmi yazılı belge vasfında belgeler olduğunu, aksi yönde iddiaların aynı nitelikte belgelerle desteklenmesi ve ispatlanması gerektiğini beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddini talep etmiştir.
D)Bölge Adliye Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı :
Tevkifat kesintisinin kurum kayıtlarına intikal etmediği gerekçesiyle " A-)Davacı vekilinin istinaf başvurusunun REDDİNE,
B-)Davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile; ... 2. İş Mahkemesi"nden verilen 20/03/2019 tarih, 2017/187 Esas ve 2019/134 Karar sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 353/1-b.2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
1-Davanın REDDİNE," karar vermiştir.
E)Temyiz:
Davacı vekili: Davacının 30/12/1997 tarihli müstahsil makbuzu bulunduğu, makbuz üzerinde maliyenin mürü olup resmi netelikte bulunduğu, sahteliğinin de ileri sürülmediği ve resen dikkate alınacak nedenlerle kararı temyiz etmiştir.
F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş kararları; Kurumun prim alacaklarını Bakanlar Kurulu kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi halinde, Bağ-Kur’un prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi, yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiğinden, prim tevkifatının yapıldığı tarihi izleyen aybaşından itibaren sigortalı olarak kabulü gerektiği yönündedir.İlk prim kesintisini izleyen yıllarda prim kesintisi veya ürün tesliminin gerçekleştiğinin belirlendiği durumlarda, bu yıllar için de tespit kararı verilmesi gerekmektedir. Tarım Bağ-Kur sigortalılığının temel koşulu 2926 sayılı Yasanın 2/1 ve 3/b maddelerinde belirtildiği gibi, tarımsal faaliyette bulunmaktır. Prim tevkifatına dayalı tespit davasında, salt ziraat odası ve kooperatif kaydı gibi belgelerin bulunması, davanın kabulü için yeterli değildir. Tarımsal faaliyetin sürdüğünün, faaliyete ilişkin olarak hangi tarımsal ürünlerin üretildiği, nereye satıldığı veya teslim edildiği gibi hususlar da somutlaştırılarak belirlenmelidir. Prim tevkifatı ve ürün tesliminin, iki yıl dışında süreklilik arzettiği hallerde de tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilebilir.
Öte yandan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 2926 sayılı Yasa"nın uygulanmasına ilişkin 26/03/1994 günlü 4 nolu tebliğine göre ürün bedellerinden % 1 oranında tevkifat yapmakla yükümlü gerçek ve tüzel kişilerin bu tevkifatı yaparak kurum hesabına intikal ettirmek zorunda oldukları, kesinti yaptığı halde Kurum hesabına yatırmayan gerçek veya tüzel kişilerin, Kuruma karşı sorumlu oldukları, bu kesintilerin yasal faiziyle birlikte kendilerinden tahsil olunacağı TCK."nun 526.maddesi gereğince cezalandırılmaları için suç duyurusunda bulunulacağı bildirildiğinden davacının sattığı ürün bedelinden kesinti yapıldığının tesbiti sigortalılığın kabulü için yeterli olup, kesintiyi yapan davalı Kuruma karşı sorumlu olacağından kesinti yapıldıktan sonra Kurum hesabına yatırılmamış olması dahi sonuca etkili değildir. Yargıtay Hukuk Genel Kurul" unun 15/02/2017 tarih 2015/10- 1283 E. 2017/242 K. sayılı kararına göre de tevkifat kesintisinin kuruma intikal etmemesi tarım Bağ-kur sigortalılık hakkı kazanmasına engel değildir.Somut olayda, davacının teslim ettiği ürünlerden 30/12/1997 tarihinde prim kesintisi yapıldığı anlaşıldığı halde, prim kesintisinin kuruma intikal etmediği gerekçesiyle davanın tümden reddine karar verilmesi hatalıdır. Yapılacak iş; yapılan tevkifatın kuruma intikal etmemesinin tescile engel olmayacağını göz önünde bulundurmak ve yukarıda anlatılan ilkeler ışığında davacının Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğu süreleri tespit etmekten ibarettir.
O halde, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, Bölge Adliye Mahkemesince hatalı değerlendirme sonucu davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile tevkifatın kuruma intikal etmemesi gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, davacı tarafından temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı bozulması gerekmiştir.
G)SONUÇ :Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA,dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 16/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
.