Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1839
Karar No: 2020/2890
Karar Tarihi: 10.06.2020

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/1839 Esas 2020/2890 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Taraflar arasındaki kira bedelinin tespitine ilişkin davada, davacı-karşı davalı yeni dönem kira bedelinin yeniden belirlenmesini talep etmişti. Mahkemece yapılan yargılama neticesinde asıl davanın reddine, karşı davanın kısmen kabulü ile kiralananın 01/07/2015 tarihinden itibaren aylık kira bedelinin 16.104,60 TL olarak tespitine karar verildi. Dairemizin bozma kararı sonrası yeniden yapılan duruşmada, davalı-karşı davacının hazır bulunmaması nedeniyle ve davacı-karşı davalının da davayı takip etmeyeceğine ilişkin beyanı neticesinde dosyanın yeninleninceye değin işlemden kaldırılmasına karar verildi. Ancak, Mahkeme yeniden hüküm kurarak yanlış karar vermiştir. Bu nedenle, hüküm düzeltilerek onanmıştır.
Kanun Maddeleri: HUMK 438/7, C2 hükmü, 6100 sayılı HMK 370/2 ek 3/1 madde.
3. Hukuk Dairesi         2020/1839 E.  ,  2020/2890 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasındaki kira bedelinin tespiti davalarının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl dava ve karşı davanın açılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı-karşı davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı, taraflar arasında düzenlenen 01/07/2012 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile net 6.000 USD kira bedeli ile kiracı olduğunu, kira sözleşmesinin 3. Maddesinde, kira süresi sonunda yeni kira bedelinin karşılıklı görüşmeler sonucunda belirleneceğinin kararlaştırıldığını, günün şartları, taşınmazın konumu ve emsallerine göre ödenen kira bedelinin çok yüksek olduğunu, bu nedenle yeni dönem kira bedelinin koşullar ve hakkaniyet ölçüsünde yeniden belirlenmesi gerektiğini, dolar kurundaki artış da göz önüne alındığında kira bedelinin emsal kira bedellerinin üzerinde olduğunu, 2012 yılında net 10.575 TL ödeme yapılmakta iken 2015 yılı Nisan ayında bu rakamın net 16.080 TL"ye ulaştığını belirterek halen net 6.000 USD üzerinden ödenen aylık kira bedelinin 01/07/2015 tarihinden geçerli olmak üzere aylık net 12.000-TL olarak tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı, yörede kira bedellerinin artış gösterdiğini, davacının talebinin rayiçlere uygun olmadığını, dava konusu kiralanan ile aynı binada ve aynı özelliklere sahip taşınmazların ödedikleri aylık kira bedellerinin aylık 6.500 USD olduğunu beyanla davanın reddini istemiştir. Karşı davada ise 01/07/2015 tarihinden itibaren aylık kira bedelinin net 6.500 USD olarak tespitine, Mahkemece kira bedeli Türk Lirası olarak tespit edilecekse 6.500 USD kira bedelinin karşılığı Türk Lirası olarak tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama neticesinde asıl davanın reddine, karşı davanın kısmen kabulü ile kiralananın 01/07/2015 tarihinden itibaren aylık kira bedelinin 16.104,60 TL olarak tespitine karar verilmiştir. Hükmün taraflarca temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 04/12/2018 tarihli 2017/4893 Esas 2018/12304 Karar sayılı ilamı ile "1-) Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı-karşı davalının asıl davaya ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir." denilmiş, bir sonraki maddede ise karşı davaya ilişkin hükmün bozulmasına karar verilmiştir Mahkemece, bozma ilamı sonrası yapılan duruşmada, davalı-karşı davacının hazır bulunmaması nedeniyle ve davacı-karşı davalının da davayı takip etmeyeceğine ilişkin beyanı neticesinde dosyanın yeninleninceye değin işlemden kaldırılmasına karar verilmiş, üç aylık süre sonunda ise asıl dava ve karşılık davaların ayrı ayrı açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
    Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uyması ile, bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak oluşabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak durumu doğabilir. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir.
    Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak oluşturmaktadır (4.2.1959 gün ve 13/5 sayılı YİBK).
    Mahkemece verilen ilk kararda asıl davanın reddine ilişkin hükmün, Dairemizin bozma kararı kapsamı dışında kalması nedeniyle kesinleştiği anlaşılmaktadır. Hâl böyle olunca, Mahkemenin asıl davaya ilişkin olarak yeniden hüküm kurmuş olması doğru değildir.
    Ancak, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden ve "hâkimin takdir yetkisi kapsamında" kalmadığından; hükmün, HUMK"nun 438/7, C2 hükmü ve 6100 sayılı HMK 370/2 ek 3/1 maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
    SONUÇ: Açıklanan nedenlerle hükmün 1. bendine ait tüm fıkraların hükümden çıkarılarak yerine "Asıl dava hakkında 09/02/2016 tarihinde karar verilmiş ve bu kararın kesinleşmiş olması nedeniyle yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına," ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacı-karşı davalıya iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 10/06/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi