20. Hukuk Dairesi 2012/13547 E. , 2013/2956 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı OrmanYönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro çalışmaları sırasında, ....Köyü 394 ada 30 parsel sayılı 10157,05 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği hükümlerine göre tarla niteliği ile davalı adına tesbit edilmiştir. Davacı ... Yönetimi, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla kadastro tesbitinin iptalini, orman niteliği ile Hazine adına tapuya kayıt ve tescilini istemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile çekişmeli 394 ada 30 parselin 17/08/2010 havale tarihli ek fen bilirkişi raporuna ekli krokide (30A) rumuzu ile gösterilen kısmın tesbitinin iptaline, orman niteliği ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, 394 ada 30 parselin 17/08/2010 havale tarihli ek fen bilirkişi raporuna ekli krokide (30B) rumuzu ile gösterilen kısmın tesbit gibi tesciline karar verilmiş; davacı ... Yönetimi vekili tarafından hüküm, 394 ada 30 parselin (30B) olarak gösterilen kısmı yönünden temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 16.11.2011 tarih ve 2011/9501 E.- 2011/12767 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; " Uzman orman bilirkişi tarafından; 1974 tarihli memleket haritası ile 1958 tarihli hava fotoğrafları birlikte değerlendirilerek rapor sunulduğu, memleket haritaları hava fotoğraflarının sayısallaştırılarak harita üzerine aktarılması ile elde edildiği, somut olayda; orman araştırması yapılırken, 1958 tarihli hava fotoğraflarından elde edilen memleket haritasından yararlanılmayarak, sadece, 1974 tarihli memleket haritası üzerinde inceleme yapıldığı, yine, bilirkişi tarafından düzenlenen asıl raporun C- hava fotoğrafı incelenmesi bölümünde; taşınmazın kısmen koyu renkli orman sayılan alanlar içinde kaldığı açıklandığı halde, aynı raporun sonuç bölümünde taşınmazın tamamının 1958 tarihli hava fotoğrafında koyu renk ile gösterilen orman sayılan yerlerden olduğunun açıklandığı, rapordaki çelişki giderilmediği gibi, aynı bilirkişiden alınan ve 1974 tarihli memleket haritasında kısmen orman sayılan kısmen orman sayılmayan yerlerden olduğuna ilişkin ek rapora dayanılarak hüküm kurulmuştur. Eksik araştırma ve incelemeye, bilirkişinin yetersiz raporuna dayanılarak hüküm kurulamaz.
O halde mahkemece, usûlunce orman araştırması yapılarak, taşınmaz ve çevre taşınmazların konumunun 1958 tarihli hava fotoğrafları ve 1974 tarihli memleket haritasının düzenlendiği hava fotoğrafları üzerinde gösterilmesi, bilirkişilerden yeterli rapor alınması, 6831 sayılı Kanunun 17. maddesi kapsamında orman içi açıklığı niteliğinde bulunup bulunmadığının saptanması, orman içi açıklıklarının orman sayılan yerlerden olup, zilyetlikle kazanılamayacaklarının gözetilmesi; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmesi, dava konusu taşınmaza komşu parsellerin dayanak kayıtları yöntemince uygulanarak dava konusu taşınmazın bulunduğu yönü
ne olarak gösterdiğinin araştırılıp saptanması, tüm deliller birlikte değerlendirilip oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi " gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın kısmen orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne ve 394 ada 30 nolu parselin (30A) ile gösterilen 4422,63 m2 yüzölçümlü bölümünün orman niteliği ile Hazine adına tesciline, (30B) ile gösterilen 5734,42 m2 yüzölçümlü bölümünün tesbit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından taşınmazın (30B) ile gösterilen bölümüne yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre orman sınırlandırması yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı dışında bırakılmıştır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda çekişmeli 394 ada 30 sayılı parselin temyize konu (30B) ile gösterilen bölümünün orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine19/03/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.