Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/4241
Karar No: 2019/634
Karar Tarihi: 23.01.2019

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/4241 Esas 2019/634 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, davalı aleyhine açtığı ve kabul edilen dava sonrasında yabancı bir mahkeme kararının tanınması ve tenfizi için dava açmıştır. Ancak davacı, kesinleşme şerhli sureti sunmadığı için mahkeme davanın reddine karar vermiştir. Davacı vekili karara yapılan temyiz başvurusu sonucunda yargıtayca kararın bozulmasına karar verilmiştir. Kararın bozulmasının nedeni, mahkemenin kesinleşmeyen kararın sunulmaması nedeniyle davanın reddine karar vermesidir. Kararın usulüne uygun şekilde kesinleşip kesinleşmediğinin belirlenmesi gerektiği vurgulanmaktadır.
Kanun maddeleri: İcra Ve İflas Kanunu, Medeni Usul Kanunu.
11. Hukuk Dairesi         2018/4241 E.  ,  2019/634 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 10/09/2015 tarih ve 2014/847-2015/648 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davacı tarafından davalı aleyhine açılan ve kabulüne karar verilen ... ... Asliye 22. Hukuk Mahkemesinin 22 O 374/10 karar sayılı kararının tanınmasına ve tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, davacı vekilinin verilen kesin sürede tanıma ve tenfize konu yabancı mahkeme kararının kesinleşme şerhli suretini sunmadığı gerekçesiyle sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, yabancı mahkeme ilamının tenfizi istemine ilişkin olup, mahkemece, yukarda özetlendiği gibi, davanın reddine karar verilmiştir. Hemen belirtmek gerekir ki, ister kanun, isterse hakim tarafından tayin edilmiş olsun kesin süre içerisinde yerine getirilmeyen bir işlemin bu süre geçtikten sonra yerine getirilmesine yasal olanak yoktur. Böylece kesin sürenin kaçırılması; o delile veya hakka dayanamamak gibi ağır sonuçları birlikte getirmekte, bazen davanın kaybedilmesine dahi neden olmaktadır. Bu itibarla, geciken adaletin de bir adaletsizlik olduğu düşüncesinden hareketle, davaların yok yere uzamasını veya uzatılmak istenmesini engellemek üzere konan kesin süre kuralı, kanunun amacına uygun olarak kullanılmalı, davanın reddi için bir araç sayılmamalıdır. Öncelikle, kesin süreye ilişkin ara karar, her türlü yanlış anlaşılmayı önleyecek biçimde açık ve eksiksiz yazılmalı, yapılacak işler teker teker belirtilmelidir.
    Bunun yanında verilen süre yeterli, emredilen işler için gerekli ve yapılabilir nitelik taşımalı, ayrıca hakim süreye uyulmamanın sonuçlarını açıkça anlatmalı ve tarafları uyarmalıdır. Somut olayda, mahkemece, davacı vekiline, kesinleşme şerhi bulunan yabancı mahkeme karar suretini sunması için iki haftalık kesin süre verilmiş ve sonraki celselerde de süre verilmişse de, davacı vekilinden talep edilen belgelerin sunulması zaman alacağı için verilen kesin süre makul değildir.
    Bu durumda, yabancı mahkeme ilamının tenfizi için kesinleşme dava şartı olduğundan öncelikle kararın usulüne uygun kesinleşip kesinleşmediğinin belirlenmesi gerektiğinden, davacı vekiline yabancı mahkeme ilamının kesinleştiğini gösteren usulen onanmış yazı veya belge ile onanmış tercümesini sunması için makul bir kesin süre verilmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 23/01/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi