MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R
Ek Kadastro sırasında .... Mevkii, 178 ada 2 ve 179 ada 2 parsel sayılı sırasıyla 3956,85 m2 ve 3872,18 m2 yüzölçümdeki taşınmazlar, kesinleşmiş orman sınırları içindeyken yine kesinleşmiş 2/B uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı ve ..."ın zilyetliğinde olduğundan söz edilip, beyanlar hanesine kullanıma ilişkin şerh yazılarak Hazine adına tesbit edilmiştir. Davacı gerçek kişi, yörede 1991 yılında yapılıp, 20.12.1993 ilâ 19.08.1994 tarihleri arasında ilân edilen kadastroda tapu kaydı ile adına tesbit edildiğini, Orman Yönetimi ve gerçek kişiler tarafından açılan davaların reddine ilişkin kadastro mahkemesi kararlarının kesinleşmesiyle adına tapuya kayıt edildiğini, bu kesin hükümler gözetilmeden, 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanun ile eklenen Ek-4 madde hükmüne göre kullanım durumunu belirlemek için yapılan kadastroda, parsellerinin birer bölümü kesilerek 178 ada 2 ve 179 ada 2 parsel sayısı ile kendi kullanımında olduğu beyanlara yazılmak suretiyle Hazine adına ikinci kez tutanak düzenlendiğini ileri sürerek, 178 ada 2 ve 179 ada 2 sayılı parsellerin tesbit tutanaklarının iptaline ve kendi adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece davanın KABULÜNE, çekişmeli ....Köyü 178 ada 2 ve 179 ada 2 sayılı parsellerin tesbit tutanaklarının iptaliyle, .... Köyü 179 ada 1 ve 178 ada 1 parsellerin davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 5831 sayılı Kanun ile 3420 sayılı Kanuna eklenen Ek-4 madde hükmüne göre yapılan kullanıma ilişkin kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
....Köyü 178 ada 1 ve 179 ada 1 parsel sayılı sırasıyla 4667 m2 ve 4632 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar, K. Sani 1320 Daimi tarih ve 13 sıra numaralı tapu kaydı ile ... adına tesbit edilmiş, davacı .... tarafından miras payına dayalı olarak açılan dava ile Orman Yönetimi tarafından parsellerin orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla açılan davaların, .... diye bilinen kök murisin mirasının paylaşıldığı, bu yerde ...."nun payı olmadığı, taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığının belirlendiği gerekçesiyle REDDİNE, parsellerin tesbit gibi ... adına tapuya tesciline ilişkin Erdemli Kadastro Mahkemesinin 17.07.2007 gün ve 2005/747-374 sayılı kararı, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 31.12.2008 gün ve 2008/12175-19184 sayılı kararı ile onandıktan sonra karar düzeltme yoluna gidilmediği için 13.02.2009 tarihinde kesinleşmiştir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 4/3 maddesine göre yapılıp, kadastro ile birlikte 19.08.1994 tarihinde kesinleşmiş, daha sonra 2001 yılında aplikasyon ve 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B uygulaması yapılıp 25.09.2006 tarihinde ilân edilmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve kesinleşmiş orman kadastro tutanakları ile kesinleşmiş tesbit tutanakları ve mahkeme kararlarının uygulanmasına dayalı araştırma, inceleme ve keşif sonucu düzenlenen uzman bilirkişi ve fen bilirkişi raporuyla, çekişmeli 178 ada 2 ve 179 ada 2 sayılı parsellerin 178 ada 1 ve 179 ada 1 sayılı parsellerin bir

bölümünde mükerrer olarak oluşturulduğu, 178 ada 1 ve 179 ada 1 sayılı parseller, yörede 3402 sayılı Kanunun 4/3 maddesine göre yapılan orman kadastrosunda orman sınırları içinde bırakıldığı halde, arazi kadastro ekibinin bu sınırlara uymadan, 178 ada 1 ve 179 ada 1 sayılı parselleri, tapu kaydına dayanarak ... adına tesbit ettiği, Orman Yönetimi tarafından parsellerin orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla açılan davanın, parsellerin orman sayılmayan yerlerden olduğu belirlenerek reddine ilişkin Erdemli Kadastro Mahkemesinin 17.07.2007 gün ve 2005/747-374 sayılı kararı Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 31.12.2008 gün ve 2008/12175-19184 sayılı kararı ile onandıktan sonra karar düzeltme yoluna gidilmediği için 13.02.2009 tarihinde kesinleşerek tapuya kayıt edildiği, orman sayılan yerlerden olmadığına ilişkin kesin hüküm gözetilmeden, 2001 yılında 37 numaralı Orman Kadastro Komisyonu tarafından yeniden orman sınırları içinde aplike edildiği ve 178 ada 1 parselin krokisinde (A ), 179 ada 1 sayılı parselin ise krokisinde (C) harfi ile gösterilen bölümlerinin 2/B uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, ... adına hükmen oluşan tapu kaydı iptal edilmeden, 2/B uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan bu yerde, 5831 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek-4 madde hükmüne göre yapılan kullanıma ilişkin ikinci kadastro yapıldığı, 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre oluşan tapu kaydı iptal edilmeden yapılan ikinci kadastronun 3402 sayılı Kanunun 22. maddesi gereğince kanunî olmadığı, kaldı ki, bu yerin orman sayılan yerlerden olmadığına ilişkin ....Kadastro Mahkemesinin kesinleşmiş mahkeme kararının, başka deyişle kesin hükmünün bulunduğu gözetilerek davanın kabulüyle 178 ada 2 ve 179 ada 2 parsel sayısı ile mükerrer oluşturulan parsellerin tesbitlerinin iptaline karar verilmesinde isabetsizlik yoktur. Ancak, 178 ada 1 ve 179 ada 1 parsellerin zaten tapuda davacı ... adına kayıtlı olduğu gözetilmeden, mükerre tapu kaydına neden olacak biçimde, ... adına tapuya tesciline karar verilmesi doğru değilse de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hüküm fıkrasında ikinci bentde yer alan “...iptali ile Mersin İli, Erdemli İlçesi, ....Köyü 179 ada 1 ve 178 ada 1 nolu parsellerin davacı Ali oğlu 1932 doğumlu ... adına TESBİT VE TESCİLİNE, taşınmazlar üzerindeki 2/B şerhinin silinmesine,” ibaresinin hükümden tamamen çıkartılarak, bunun yerine; “üzerindeki 2/B şerhiyle birlikte iptaline," ibaresinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K."nun 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden Orman Yönetimi üzerinde bırakılmasına, 19/03/2013 günü oybirliği ile karar verildi.