12. Ceza Dairesi 2013/2379 E. , 2014/10135 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık, İmar kirliliğine neden olmak
Hüküm : Beraat
2863 sayılı Kanuna aykırılık ve imar kirliliğine neden olmak suçlarından sanıkların beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
İmar kirliliğine neden olmak suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde:
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan zarar gören ve mahkemece davaya katılmasına karar verilen ... adına hazine vekilinin, imar kirliliğine neden olmak suçundan sanıklar hakkında tesis edilen hükmü temyiz etme hak ve yetkisi bulunmadığı anlaşılmakla, katılan vekilinin temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi uyarınca isteme uygun olarak REDDİNE,
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince:
Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Yüksek Kurulu"nun 03/07/1987 tarih ve 3492 sayılı kararı ile kentsel ve 3. derece arkeolojik sit alanı içinde kalan, Muğla Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 10/06/2003 tarih ve 2434 sayılı sayılı kararıyla sivil mimarlık örneği olarak tescilli yapıda izin ve ruhsat dışı inşai faaliyette bulundukları iddiasıyla sanıklar hakkında dava açıldığı, sanık ..."ın taşınmaz sahibi, sanık ..."un ise mimar olduğu, Muğla Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu"nun 19/08/2009 tarih ve 5264 sayılı kararı ile dava konusu tescilli yapının onaylı restorasyon projesine aykırı uygulamalarda bulunulduğu tespit edildiğinden, yapı kullanma izni verilmemesine, tescilli yapının onaylı projesine uygun hale getirilmesinden sonra konunun yeniden değerlendirilebileceğine karar verildiği, mimar ve teknisyen bilirkişiler tarafından 12/08/2009 tarihlinde tanzim edilerek Muğla Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu"na sunulan raporda, söz konusu taşınmazda 16/07/2009 günü yapılan incelemede, girişin sağında yer alan onaylı projesindeki merdivenin tam döner olarak yapıldığı, girişin karşı duvarının sağında küçük bir niş açıldığı, ocak formunun değiştirildiği. 1. katta yer alan yatak odasının giriş kapısı duvarının ötelenerek balkonun önünde küçük bir hol oluşturulduğu, banyonun sağında yer alan pencerenin kapatıldığı, ön cephede yer alan balkonun üzerine ve yeni yapının teras çatısına pergole yapıldığı, balkonun sağında yer alan küçük pencerenin taş örüldüğü, kuzey cephesinin sağ tarafına küçük bir pencere açıldığı, avlu giriş kapısının soluna pencere açıldığı, avlu girişinin sağına küçük bir çeşme ve müştemilat yapıldığı, giriş kapısının üstüne markiz yapıldığının tespit edildiği, mimar, arkeolog ve harita mühendisi bilirkişilerin ortaklaşa düzenledikleri 18/10/2010 havale tarihli raporda, yapılan onarımın sivil mimarlık örneği olan “sakız tipi” evin karakterine, planına uygun olduğu, proje harici yapılan ev içindeki uygulamaların plan ve tescil karakterini etkileyici olmadığı, yapılan onarımın restorasyon türünde olması sebebiyle "ustalık marjı" olarak detaylarda farklı uygulamaların her zaman görülen düzenlemeler olduğu, bu nedenle davaya konu olan müdahalelerin izinsiz inşai ve fiziki müdahale olarak değerlendirilemeyeceğinin belirtildiği anlaşılmakla,
Bilirkişiler marifetiyle onaylı proje incelenerek, tescilli yapıda mevcut inşai müdahaleler ile proje karşılaştırılmak suretiyle, projeye aykırı hususların neler olduğunun, aykırılıklar nedeniyle tescilli yapının zarar görüp görmediğinin ayrı ayrı tespit edilmesi, projedeki aykırılıklar giderilmiş ise bu durumun, tescilli yapının tescil edilmesine neden olan orijinal dokusuna uyum sağlayıp sağlamadığı hususlarının tereddütsüz biçimde belirlenerek, sonucuna göre, tescilli yapıda zarar söz konusu ise karar tarihi itibariyle yürürlükte olan 2863 sayılı Kanunun 65/a, zarar bulunmamakla birlikte eylem “esaslı müdahale” niteliğinde ise aynı Kanunun 65/b, “basit onarım” niteliğinde ise 65/d maddeleri uyarınca sanıkların mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, eksik araştırma ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
Bozmayı gerektirmiş olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 28/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.