8. Hukuk Dairesi 2012/4835 E. , 2012/9747 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
... ve müşterekleri ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 14.10.2010 gün ve 135/204 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacılar vekili ve davalılar vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacılar vekili, dava konusu 109 ada 5 parsel sayılı taşınmazın tarafların kök mirasbırakanı ..."den miras yoluyla intikal ettiği halde kadastro sırasında davalıların yakın mirasbırakanı adına,uyuşmazlık konusu 102 ada 8 ve 128 ada 25 parsel sayılı taşınmazların ise vekil edenlerinin yakın mirasbırakanı babaları tarafından sırasıyla 01.09.1965 ve 01.06.1967 tarihli adi yazılı sözleşmeler ile dava dışı üçüncü kişilerden satın alındığı halde kadastro sırasında tarafların kök mirasbırakanının terekesine dahil mal varlığı olarak kabul edilerek davalıların yakın mirasbırakanı babalarına ½ pay verilerek tespit ve tescil edildiğini açıklayarak, 109 ada 5 sayılı parselin tapu kaydının davacıların miras payları oranında, diğer iki parça taşınmazda ise davalıların yakın mirasbırakanı babaları adına kayıtlı ½"şer payın iptali ile vekil edenlerinin adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekili, 1979 yılında sözleşme ile davacıların mirasbırakanının vekil edenlerinin mirasbırakanından borç aldığını açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, 128 ada 25 parsel bakımından 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3. maddesinde öngörülen hakdüşürücü süre geçirildikten sonra dava açıldığı gerekçesiyle davanın reddine,102 ada 8 ve 109 ada 5 parsel sayılı taşınmazlar bakımından ispat edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne, anılan taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile 10.07.2007 tarihli mirasçılık belgesi esas alınarak Hasan Temir mirasçıları olan davacılar adına tapuya tescillerine, dava dışı 109 ada 4 parsel sayılı taşınmaz bakımından ise hakkaniyet kuralları çerçevesinde, taşınmazın tapu kaydının iptali ile Musa Temir"in mirasçıları olan davalılar adına tapuya tesciline karar verilmiştir. Hüküm, davacılar ve davalılar vekilleri tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir. Davalılar vekilinin temyiz itirazları bakımından, Dairenin 2011/2101 Esas ve 2012/818 sayılı kararı ile; verilen hükmün davalılar vekilince temyiz edilen kısmının niteliği itibari ile davalılardan nispi temyiz karar harcı alınması gerekirken maktu temyiz karar harcı alındığından, HUMK.nun 434/3.maddesi gereğince alınması gerekli nispi temyiz karar harcının tamamlanması için davalılar vekili adına muhtıra çıkarılması için dosyanın hüküm veren mahkemeye geri çevrilmesi üzerine, mahkemece davalılar vekili adına yöntemine buygun biçimde gerekli ihtaratları içerir muhtıra çıkartılarak temyiz karar harcının tamamlanması istenildiği halde, davalılar vekilince verilen kesin süre içinde istenen temyiz karar harcı tamamlanmamıştır. Hal böyle iken; 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollaması ile yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK.nun 434/3. maddesi uyarınca davalılar vekili temyizden vazgeçmiş sayıldığından, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına;
Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; dava konusu 128 ada 25 parsel sayılı taşınmazın, 21.08.1998 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında davalıların mirasbırakanı Musa Temir adına tespit edildiği ve tespitin itirazsız olarak 24.12.1998 tarihinde kesinleşmesiyle tapu kaydının oluştuğu görülmüştür. Eldeki dava ise 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3. maddesinde öngörülen on yıllık hak düşürücü süre geçirildikten sonra 30.07.2009 tarihinde açılmıştır. Bu kapsamda, mahkemece, uyuşmazlık konusu 128 ada 25 parsel sayılı taşınmaz bakımından yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarına gelince; HMK.nun 26. (HUMK.nun 74.) maddesi uyarınca hâkim tarafların isteği ile bağlı olup talepten fazlasına ve başka bir şeye karar veremez. Davacılar vekili, dava dilekçesinde açıkça dava konusu 109 ada 5 sayılı parselin tarafların kök mirasbırakanından intikal ettiği ve kadastro sırasında tarafların mirasbırakanları adına eşit paylı olarak tespit ve tescil edilmesi gerektiğini bildirmiştir. Bu kapsamda, davacı yan, dava konusu taşınmazın sadece ½ payını nizalı hale getirmiştir. Ayrıca, davada, 109 ada 4 sayılı parsel dava konusu değildir. Bu kapsamda; dava konusu 109 ada 5 parsel sayılı taşınmaz bakımından davacıların isteği göz önünde tutularak sadece ½ pay bakımından iptal ve tescile karar verilmesi gerekirken, talep aşılarak taşınmazın tapu kaydının tamamının iptali ile davacılar adına tesciline karar verilmesi ve dava konusu olmadığı halde 109 ada 4 parsel bakımından hüküm kurulması HMK.nun 26. (HUMK.nun 74.) maddesine aykırı olmuştur. Bozma sebebi olarak gösterilen her iki husus kamu düzeniyle ilgili olduğundan, yargılama ve kanun yolları her aşamada kendiliğinden gözönünde tutulur.
Davacılar vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 109 ada 5 sayılı parselin ½ payına ve 109 ada 4 parsel sayılı taşınmaza yönelik bölümlerinin 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 21,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacılara, 18,40 TL peşin harcında istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, 02.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.